İlham

2.6K 323 196
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Yere oturmuş şövalenin üstündeki boş tuvale bakıyordum.

Çizesim gelmiyordu.

Geçen hafta o aptalla tartışıp evinden çıktığımdan beri çizesim gelmiyordu.

Cebimden telefonumu çıkardım ve saate baktım. Akşam 6 olmak üzereydi. Sokak lambaları da yanmaya başlamıştı.

"Hayırdır? Hiçbir şey çizmemişsin."

Başımı sesin geldiği yöne, yani caddeye çevirdim.

UA'de okuduğunu bildiğim sarı kafalı ve kırmızı gözlü çocuk duvara yaslanmış bana bakıyordu.

"İlhamım yok."

Geri önüme döndüm ve cebimden sigara ile çakmağımı çıkardım.

Kendisi de birkaç saniye orada durup daha sonra karşıma oturdu.

Sarı kafa ile bu yılın başında tanışmıştım. İlk zamanlar gelip sessizce resimleri çizmemi izlerdi. Daha sonra sohbet etmeye de başlamıştık.

Beni biraz abla tarzı bir şey olarak görüyordu sanırım.

"Bir adamı çiziyordun sürekli. Ne oldu ona?"

Dabi aranıyordu ama kimliği belirsiz bir şekilde aranıyordu. Yani anlatsam bile o olduğunu anlamazlardı.

Sigaramdan derin bir nefes çektim, "İyi anlaşırız sanmıştım ama tartıştık."

"Hayata çok iyi yönden bakan birisin. O adamla anlaşamayacağına adım kadar emindim."

Gözlerimi kıstım, "Nereden emindin be? Belki çok iyi anlaşırdık? Ayrıca saçma sapan bir konuda inat yaptı, yoksa iyi anlaşıyorduk."


"Yani sonuç olarak anlaşamadınız."

Sigaramı tekrar dudaklarımın arasına koydum.

Birkaç dakika sessizce durduk. Sessizliği bozan yine o oldu.

"Ona sinirli misin? Bu yüzden mi çizemiyorsun?"

"Kinci bir insan değilim..."

"Ama yaptığı şey sinirlerini bozdu, bu yüzden onu çizme isteğin yok. Zaten bahsettiğim şey kin değil, sadece yaptığı şeye karşı hâlâ içten içe sinirli sayılırsın."

Birkaç saniye ona baktım ve mırıldandım. "Sanırım."

"O zaman içindeki duyguları da dökerek onu çiz. Ona sinirli misin? O zaman tuvale bunu yansıt."

Gözlerimi tuvale çevirdim, "Nasıl bir şey çıkar bilmiyorum..."

Aklıma gelen resimlerle sigaramı söndürüp hızlıca ayağa kalktım.

"Sen bir tanesin ya!"

Boyalarımı hazırlarken o da yavaşça ayağa kalktı ve bir elini cebine koydu. "Yardım edebildiğime sevindim."

Arkasını dönüp caddeye yürümeye başladı, "Görüşürüz abla."

"Görüşürüz."

Saatlerdir yaptığım resmin bittiğine emin olduğumda fırçayı paletin üstüne bırakıp birkaç adım geri giderek resme uzaktan baktım.

Gerçekten içimdeki hisleri resme yansıtabilmiştim.

Birkaç sokak öteden tekrardan mavi bir ışık yükseldiğinde gözlerim ışığa kaydı.

"Yine mi?"

Sokakların arasından geçerek mavi alevin geldiği sokağa girdim.

"Yine mi öldürüyorsun?"

Sırtı bana dönük adama baktım. Alevlerinin şiddeti azalırken yavaşça bana döndü.

Göz göze geldiğimizde birkaç saniye öylece baktı, alevleri tamamen söndü.

"Sokakta kimse yoktu."

Omzumu duvara yasladım ve kollarımı göğsümde birleştirdim. "Ha, yani mal gibi boşluğu yakıyordun?"

"Sanane lan bundan? Deli misin nesin."

Kaşlarımı kaldırdım, "Beyimiz sinirli."

Ellerimi teslim olur gibi iki yana kaldırdım. "Ne yapıyorsan yap. Umrumda değilsin."

Arkamı dönüp kendi sokağıma geri döndüm. Yere oturup yeni bir sigara yaktım.

O sırada onun da geldiğini hissettim.

"Bu resim diğerlerinden farklı."

"Çünkü bunu çizerken içimde sana karşı hayranlık duygusu yoktu." konuşurken sigaranın dumanı ağzımdan çıkıyordu.

"Bana karşı hayranlık duygun mu vardı?"

Başımı sağa çevirdim, "Evet, önceden sana karşı öyle hissediyordum. İlhamım olduğun için."

"Şu an değil miyim?"

"Öylesin. Ama..." başımı şövalenin üstündeki resme çevirdim. "Artık sana karşı büyük bir hayranlığım yok. Seni çizmek istiyorum ama iyi yönlerle değil."

Birkaç saniye sessizlik oldu, "Peki."

Başımı ona çevirdiğimde, yine gittiğini fark ettim.

Dabi x Reader (Bnha x Reader)Where stories live. Discover now