Market

2.3K 312 232
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Duştan çıkmış, saçlarımın üstünde bir havlu ile merdivenlerden aşağı inerken kapının önündeki Dabi'yi görünce kaşlarımı kaldırdım.

"Nereye?"

Çizmesinin tekini ayağına geçirdi, "Markete. Bazı şeyler bitmiş."

Kalan birkaç basamağı da inip kafamdaki havluyu koltuğa fırlattım. "Ben de geleyim!"

Diğer çizmeyi de ayağına geçirip doğruldu ve bana baktı. Baştan aşağı kısık gözleri ile beni süzdü, sonra da ıslak saçlarıma baktı.

"Saçların ıslak. Hasta olursun sen."

Kapıya döndüğünde ona doğru koşup kolundan tuttum. "Ya! Geleceğim!"

Kapı kolunun üstündeki elini geri çekti ve iç çekerek bana döndü.

İşaret parmağını bana doğru salladı. "Git saçlarını kurut. Üstüne de daha kalın bir şey giy."

Babam gibi davranıyordu. 5 yaşında bir çocuk gibi hissediyordum.

Başımı aşağı yukarı sallayıp gülümsedim, "Emredersiniz efendim!"

Merdivenlerden yukarı koşarak çıktım ve önce banyoya giderek 2 dakikada kısa saçlarımı kuruttum.

Daha sonra kendi odama ilerlerken duraksadım ve Dabi'nin odasına gidip dolabından hoşuma giden bir sweat çıkarıp giydim.

Zaten altımda eşofman olduğu için onu değişmeme gerek yoktu.

Tekrar merdivenlerden indiğimde sırtını kapıya yaslamış ve yere doğru baktığını gördüm.

Merdivenleri tamamen inip ona doğru ilerlediğimde başını kaldırıp bana baktı.

Üstümdeki sweati görünce dudakları aralandı. "Benim sweatim."

Ayakkabılarımı giyerken başımı salladım.

"Kendi kıyafetlerini getirmiştik."

"Seninkini giymek istedim." ayakkabılarımı giyip doğruldum ve gözlerine baktım. "Bir sorun mu var?"

Birkaç saniye gözlerime baktı ve mırıldandı, "Gidelim."

Birlikte evden çıkıp 15 dakikalık mesafedeki büyük markete doğru yol aldık.

Markete geldiğimizde market arabasını aldı, ben de onun önünden zıplaya zıplaya gidiyordum.

Marketleri küçüklüğümden beri oldum olası çok severdim.

Soğuk içeceklerin olduğu dolabın önünden geçerken gözüm kahvelere kaydı.

Tekrar önüme döndüğümde aniden durdum ve dolabı açıp bir kahve alıp arabaya koydum.

Tam geri kapatacakken kahve kutusunu tamamen alıp arabaya koydum. Dabi şaşkın bir şekilde kahvelere bakıyordu.

"Kahveyi bu kadar sevdiğini bilmiyordum. Evde bu kadar içmiyordun."

Ben de kendimi anlamaz bir şekilde kahvelere bakarken mırıldandım. "Bir anda canım çekti. Ben de anlamadım."

Omuz silkip arabayı sürmeye devam ettiğinde ben de peşinden gitmeye başladım.

Abur cubur bölümüne geldiğimizde ikimiz de arabayı tamamen doldurmuştuk.

Gülerek arabaya baktığımda başımı kaldırıp ona baktım ve dudağı hafifçe yana kıvrılmış şekilde bana baktığını gördüm.

Gülümsemem büyüdü, "Güldüğünü çok görmüyorum."

"Nadiren gülerim."

Arabayı bu sefer ben sürmeye başlamıştım. O da yanımda yürüyordu.

"Nadir şeyler güzeldir."

"İltifat sayıyorum."

"Say tabi... Gururun okşansın biraz."

Kişisel bakım malzemelerinin olduğu reyonların arasında yürürken kendisinin durduğunu fark ettiğimde durup ona döndüm.

Eline bir ped paketi almış ve bana gösteriyordu. "İhtiyacın yok mu?"

İster istemez dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.

Adet dönemim çok düzensizdi, bu yüzden ne zaman olacağım belli olmuyordu ve en son haftalar önce olmuştum.

Ben bile onları almayı düşünmüyorken onun bunu düşünmesi ister istemez gülümsetmişti.

Elimle başka bir paketi işaret ettim, "Şunu al."

Başını reyona çevirip elindekini bırakarak işaret ettiğimi eline aldı  ve geri bana döndü.

"Bu mu?"

"Hmhm."

Bana doğru gelip paketi arabaya bıraktı ve yürümeye başladı. Arkasından ona bakarken arabayı da ittirerek koşarak ona yetiştim.

Hâlâ gülümseyerek ona bakarken bana döndü ve kaşlarını hafifçe çattı.

"Neden manyak gibi gülümsüyorsun?"

"Bazen tatlı oluyorsun."

Gözleri bir saniyeliğine büyüdü, daha sonra önüne döndü. "Delisin."

Dabi x Reader (Bnha x Reader)Where stories live. Discover now