21-"Narkoz etkisi"

6.3K 353 170
                                    

Selamün aleyküm canımın içleri.

Nasılsınız?Kötüyseniz espirilerim her daim sizlere açıktır gelin Dm'ye sjsjsj ciddiyim!

Oy ve yorumlarınız sizin kadar olmasada benim için değerli 😀

İyi okumalar dilerim efenim.
_________
Vazgeçebilirsen vazgeç sevdiğinden.Unutmak hiçbir zaman çare değildir çünkü.
_________

Kalpteki sancı çok zor bir sancıdır.Bu sancı öyle bir sancıdır ki nefes almanı zorlaştırır, göğüs kafesini daraltır.Bu sancı öyle bir sancıdır ki kendi dertlerin varken sevdiğinin dertlerine üzülmeni sağlar.Kalp sancısı o kalbin artık başkasına ait olduğunu hissettiren bir sancıdır.Onun acılarını da kendi acılarıyla birlikte hissedebilen çok ağır bir sancıdır kalp sancısı.

Azat'ın kalbindeki sancı da bu yüzdendi işte.Kendi dertlerine Ömür'ün dertlerini de eklemiş hepsini kalbine sığdırmaya çalışmıştı.Kalp bu, insan yumruğu kadar bir şey zaten.Nasıl taşısın onlarca derdi içinde.Elbet iflas eder bir zaman sonra.Tüm yükleri bir eline koyarsan bir süre sonra düşmez mi elindeki o yükler?Gittikçe ağrımaya başlamaz mı kolun?

Sevgiyi yanlış tanımlayan tüm insanlara inat adam gibi seviyordu bazı insanlar.Kimisi gözleriyle,kimisi sözleriyle...

Kimisi kaşına gözüne hayrandı sevdiğinin,kimisi ruhuna.Kimisi ise tüm benliğine.

Azat...her ne kadar kısa bir süre olsa da ruhuna kapılarak tüm benliğini sevmişti Ömür'ün.Her şeyin fazlası zarar diye bir söz vardır dilden dile dolaşan.Sevginin ve hüznün
haddinden fazlasını yük etmişti kendine Azat'ın kalbi.Sonu ya ölümdü,ya hasar.Ya da sapasağlam bir geri dönüş.

Her şey aniden gelişmişti.Fırat'ın bağırmasıyla birlikte eli kalbinde,gözleri sevdiğinde olan Azat yere yığılmıştı aniden.Ömür hızla koşmuştu abi dediği kocasının baş ucuna.Yaren ise eli kalbinde öne doğru atılacakken zor da olsa durdurmuştu kendini.Seviyordu...
Kalbi acımıştı Azat'ı yere yığılırken görünce.Azat'ın yüzüne elleyerek onu uyandırmaya çalışan Ömür'ün yerinde olmak için nelerden vazgeçmezdi ki o an.Elleri kilitlenmişti sanki.Aniden bir felç gelmişte hareket edemiyormuş gibi hissetmişti.

Baran titreyen elleriyle ambulansı aramış,Dilan kocasını sakinleştirmeye çalışmıştı.

Herkes bağırıp çağırmış tedirgince ordan oraya koşturmuştu.Fırat ise apayrı bir dünyadaydı sanki o an.Önce gidip Ömür'e sarılmıştı biraz olsun iyi olur diye.Sonra Azat'a seslenip uyandırmaya çalışmıştı büyük bir korkuyla.

Tüm bu bağırış çağırış bir saati aşkın sürmüştü.Ambulans bir saatin sonunda daha yeni geldiğinde Azat'ı aceleyle sedyeye taşıyıp götürmüşlerdi.

Şimdi ise herkes ameliyathanenin önündeydi.Neredeyse iki saattir ameliyathanede olan Azat'tan en ufak bir haber yoktu.Ömür tekrar tekrar değer verdiği birini bu kapının ardında görmeye dayanamıyor gibiydi.Gözlerinin feri sönmüş bir şekilde Fırat'ın yanına gitti.Fırat yaslandığı duvardan ayrılarak kızarmış gözlerle dudaklarını araladı ve hiç düşünmeden Ömür'ü kendine çekip sarıldı.

"Niye be kızım,niye?"

İçinde tuttuklarının ağırlığıyla hıçkıra hıçkıra ağladı Ömür.Hem Azat'a ağladı,hem kendine ağladı hem de babasına ağladı.Her şey için ağladı Fırat'ın kollarındayken.

"İyileşir değil mi?" Diye sordu kısık ve pürüzlü bir sesle.

"Umarım." Dedi Fırat kesin bir cevap vermekten kaçınarak.Umuyordu ki iyileşsin.Çünkü eğer ordan sağ salim çıkmazsa Azat,kendini asla affetmiyecekti.Ne kendini,ne de onu bu duruma düşüren kolları arasındaki kızı affetmiyecekti.Saçını okşayarak sakinleşmesini umdu Ömür'ün.

POLİS MİSİN ABİ?Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu