24-"Keşkeler"

5.2K 308 57
                                    

Selamün aleyküm canlarım^^

Nasılsınız?

Fazla uzatmadan bölüme geçmek istiyorum.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.Beğenmeniz dileğiyle iyi okumalar.💙
__________

Bir avuç 'keşke' vardı içimde.Birazı yapamadıklarım için,geriye kalanı da yaptıklarım içindi.
_________

Ömürün anlatımıyla

Ne yapacağımı bilmiyordum.Öğrendiğim şeylerden sonra ayakta kalabilmem bile mucizevi bir şeydi açıkçası.Daha fazla beynimin işgaline dayanamadan telefonumu cebimden çıkarıp Fırat abimi aradım.Bu olanları birine anlatmak zorundaydım.Birinden yardım almak zorundaydım.

"Efendim Ömür?" Kulağıma dolan sesle ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.Hemen ardından aynı sesin telaşlı tonunu duydu kulaklarım.

"Ömür bir şey mi oldu?Konum at bana geleyim yanına."

"Abi ben çok kötüyüm." diyerek burnumu çektim.Nerdeyse iki saattir gözümdeki yaşlar durmak bilmemişti.Başıma da keskin bir ağrı hakim olmuştu sanki.Bir şeyler düşündükçe o ağrı artıyordu.

"Tamam abim yerini söyle geleyim hemen yanına.Ha..."

Lafını birirmesine izin vermedi dudaklarımın ucundaki kelimeler."Karakolun önündeyim abi."

"Ne?Karakolda ne işin var senin?Dur geliyorum hemen.Gitme bir yere."

Telefonun kapanmasıyla telefonumu kulağımdan çekip kucağıma yerleştirdim elimi.Fırat abim daima bana yol göstermişti.Şimdi de göstereceğine emindim.

Öylece karakolun kapısına bakarken bir polis geldi yanıma."Hanımefendi bir sorun mu var?" diye sordu hiçbir ifade barındırmayan sesiyle.

"Sorun çok ama çözümü yok gibi." dedim gözlerimi gözlerine çıkartarak.Bir kaç saniye yüzümü inceledi.Sonra kaşlarını çattı."Yaklaşık bir buçuk saattir burda oturuyorsunuz.Üç kere ayağa kalkıp kapıya doğru geldiniz sonra vazgeçip tekrar yerinize oturdunuz.Derdiniz ne?"

"Konuşmak istemiyorum." diyerek gözlerimi kaçırdım.Dudaklarını araladı bir şeyler söylemek için fakat telsizinden gelen sesle karakola doğru yürüdü hızla.

"Umarım döndüğümde burda olmazsın!" dediğinde ne demeye çalıştığını sorgulamadım.Sorgulayacak dururmum da yoktu zaten.

Yaklaşık yarım saat sonra Fırat abinin koşarak bana geldiğini gördüğümde ayağa kalktım ve hızla yanına gidip sarıldım ona.Buna gerçekten çok ihtiyacım vardı."Abim ne oldu sana?Niye burdasın?" dediğinde ayrıldım ondan.Gözyaşlarım akmıyordu artık.Öyle bomboş bakıyordum sadece.

"Azat katilmiş." dedim acı bir ifadeyle."Onu şikayet etmeye geldim." diye de devam ettim.Ya duygularım da gözyaşlarımla birlikte akıp gitmişti ya da kabullenmiştim artık.

Her kabullenişin ardından bir durgunluk gelir ya bazen insana.Bendeki durgunlukta o yüzdendi sanırım.

"Nerden çıkardın bunu?Sorup soruşturmadan hemen karakola mı geldin yani?"

"Öldürdüm dedi.Ağladı omzumda abi.Masumdu.Evet masumdu ama öldürdüm dedi.Babam yüzünden dedi ama öldürdüm dedi.Abi öldürdüm dedi ne yapsaydım?" diyerek elimi saçlarımdan geçirdim ve deli gibi döndüm etrafımda.İki kelime çıkıyordu sadece ağzımdan.

Öldürdüm dedi.

Öldürdüm dedi.

Öldürdüm dedi...

POLİS MİSİN ABİ?Where stories live. Discover now