25-"Ailen olarak"

5.2K 305 181
                                    

Selamün aleyküm canlarım^^

Nasılsınız?

Final yaklaşıyor desem...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.Beğenmeniz dileğiyle iyi okumalar.💙
_________

Bazen ufak bir söz dünyalarca mutluluk verir insana.
_________

Hani çok sevdiğiniz bir eşyanıza zarar gelir de etrafı yakıp dökmek istersiniz bazen.Bağır çağırır yine de içinizdeki ateşi söndüremezsiniz hani.Benim de sevdiğim insanlara çok zarar geldi.Ne bağırabildim,ne de hesap sorabildim.Öylece içimden bir şeyleri çözmeye çalıştım her seferinde.Kimse sormadı nasıl olduğumu.Kimse neden bu kadar kırgın bakıyorsun da demedi.Ben kendi kendime halletmeye çalıştım tüm sorunlarımı.Kimseyi beni anlamıyor diye de azarlayamazdım ya.Her başkasına sinirlendiğimde tüm hıncımı yine kendimden alırdım.

Yani demem o ki hiç kimse kendi dışında kimseyi düşünmüyor.Bizim de kendimizi düşünmemiz gerekiyor artık belki de.

Baran'la konuştuğumda hiçbir yanıt alamadım.Öylece beni dinleyip çıktı odadan.Bana yardım etmesini de bekleyemezdim ondan.O da aile sevgisi görmemişti ve o sevgiyi sadece Azat'tan tadabilmişti sanırım.Kimse tek ailesinin canının yanmasını istemezdi ne de olsa.

Kapının tıklatılıp açılmasıyla bakışlarımı karşımdaki dolaptan ayırıp kapıya çevirdim.Azat gelmişti.Konuşmamızdan bu yana yaklaşık altı yedi saat geçmişti.Bu saate kadar nerdeydi?Yüzü kireç gibiydi.Gelip yanıma oturdu.Karşıdaki dolabın aynasından birbirimize bakarken daha fazla dayanamadan elimi alnına koydum ateşine bakmak için.Gerçekten çok kötü görünüyordu.

"Ateşin çok var." dedim telaşla ayağa kalkarak.

"Önemsiz." diyerek aynaya bakmaya devam etti.Göz devirdim ve yanına gidip kolundan tutarak ayağa kaldırdım onu.

"Git bi duş al.Ben elbiselerini çıkarırım."

Kolundaki elime baktı önce.Sonra yavaşça yüzüme çevirdi bakışlarını.

"Babamın beni tehdit ettiğinin kanıtı bende var.Silahta hâlâ bende.Yarın karakola gideceğim."

Derin bir nefes aldım.Azat gerçekten temiz kalpliydi.Hiç düşünmeden kollarımı beline sardım.İhtiyacımız vardı buna.Aniden kafasını omzuma koyup hıçkıra hıçkıra ağlamasıyla ne yapacağımı şaşırdım.Koskoca adam omzumda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu resmen.

Dayanamadım.Benim de gözlerimden akmaya başladı yaşlar."Şşt." dedim sakinleşmesi için.Ne dersem diyeyim boşuna olduğunu biliyordum.Ne içindeki acılar dinecekti,ne de içindeki o sevgisizlik son bulacaktı.

"Çok acıdı mı canın?" diyerek hıçkırdım dayanamadan.

"Acıttığım kadar acımadı Ömür."

Ondan ayrılarak gözyaşlarımı sildim hızla.Ağlamanın sırası değildi şimdi.Kolundan çekiştirerek banyoya götürdüm onu,onun da yardımıyla.

"Banyoya girmen lazım.Ateşin yükselecek yoksa."

Zorluk çıkarmadan banyoya girdi ve kapıyı kapattı.Gözümdeki yaşlar akmaya devam ederken başıma giren keskin ağrıyla yatağa oturmak zorunda kaldım.Sahi,en son ne zaman yemek yemiştim ki ben?Oflayarak ayağa kalkıp dolaptan eşofman takımı çıkarıp koltuğun üstüne bıraktım.

Hayat neden bu kadar zor olmak zorundaydı?

Masaya oturarak çekmeceden defterimi ve kalemimi çıkardım ve bulanıklaşan gözlerimle ne kadar düzgün yazamasam da içimdekileri defterime anlatmaya çalıştım.

POLİS MİSİN ABİ?Donde viven las historias. Descúbrelo ahora