V dasod

25.1K 2.7K 1.5K
                                    

lütfen yorum yapmayi unutmayın cünkü bu olmadığında yazmak istemiyorum, iğrrrenc midem kalkıyo 🥺🥺 ayrica bölüm sonuna da bakin!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

lütfen yorum yapmayi unutmayın cünkü bu olmadığında yazmak istemiyorum, iğrrrenc midem kalkıyo 🥺🥺 ayrica bölüm sonuna da bakin!!

Kimsenin kimseyi kolayca seçemeyeceği ama birbirleriyle yan yanayken elmas gibi parladıkları partinin kapısından girdiklerinde onlara dönen herkesin düşündüğü ilk şey neden bir arada olduklarıydı. Okulun popüler çocukları genelde beraber takılırdı ama Gwangju lisesi için bu pek beklenilir değildi. Çünkü bu iki elmas aynı madenden çıkarılmamışlardı. Yan yana gelmeleri olanaksızdı ama son bir haftadır olan her şeyden sonra, ikisi her yan yana geldiğinde dünyayı teğet geçen bir meteor varmışcasına nefesler tutuluyordu.

Kim taehyung partiden içeriye ilk adımını attığında memnuniyetsizlikle gözlerini kısmış, üzerine zorla giydirilmiş gibi duran kıyafetinin içindeki bedenini huysuzca kıpırdandırmıştı. Onun tam aksine, yanındaki Jungkook burası için doğmuştu. Suratında büyük bir zafer ifadesi vardı. Düğmelerini yarıya kadar açık bıraktığı saten gömleği, üzerine vuran her ışığı yansıtıp göz kamaştırıyordu. Dili ağzının içinde yaramazca geziniyor, yanındaki adamın memnuniyetsizliğine bakmadan gözüne birilerini kestiriyordu.

"Leş gibi kokuyor."

Taehyung'un cümlesine karşılık Jungkook başını ona doğru yaklaştırmış ve gülümsemişti.

"Alkol kokuyor."

"Evet yani, leş gibi kokuyor."

Hayatında hiç alkol almamıştı, onun gibi zengin ailelerin çocukları için bu oldukça alışılmadıktı. Kim Taehyung'un böyle sıradan uğraşları yoktu. Bedenine kendine zarar veren şeyleri almazdı. Sigara dumanından nefret eder, alkolden olabildiğince uzak dururdu. Partiler gibi yerler onun için korku tünelinden farksızdı. O daha çok, doğada uzun yürüyüşler yapar, ders çalışır, kendini geliştirmek için çalışma odasında uzun saatler geçirirdi. Jungkook bir yandan kendini kuşatmış insanlarla konuşuyor, diğer yandan kesik bakışlarla Taehyung'a bakıyordu. Bu kontrol amaçlı değildi, yalnızca onun bu şekilde sudan çıkmış bir balık gibi savunmasız duruşunu görmek eğlenceliydi. Kaçamak birkaç bakış arasında verdiği kıyafetlerin onun üzerinde nasıl durduğuna baktı. Gözleri düzeltmesini söylediği kemerine takıldı, hâlâ yanlış olduğunu fark etti.

"Kemeri düzeltmeni söylemiştim. Laftan anlamıyor musun?"

Taehyung umursamazca omzunu silkip duvarda asılı duran, muhtemelen ev sahiplerinin sırf pahalı diye aldığı tablolardı bunlar, tablolara göz gezdirmeye devam etti. Bu tavrı Jungkook'un sinirini bozmuştu. Öyle sinir bozucuydu ki, onunla istediği gibi oynamak istiyordu ama o sürekli diretiyordu. Jungkook gibi çocuklar, her şeyi isterlerdi. Dilini sakince dudaklarının üzerinde gezdirdi, bedenini Taehyung'un kendisine göre zayıf bedeninin önüne siper etti ve elini kemerine yerleştirdi. Partinin bir köşesinde, tüm insanların arasında görünmez olmuş gibilerdi.

paper and scissors ∤ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin