12. PUSLU MUTLULUK

9.3K 679 214
                                    





GİRİFT

PUSLU MUTLULUK

12



Gözlerimi hafif araladığımda başımda bekleyen kişinin Yasemin olduğunu gördüm. Düşmemden sebep ne kadar süre burada baygın yattım bilmiyordum. Gözlerimin açıldığını gören Yasemin, "Uyandı! Yengem uyandı!" diye bağırdı. Yanıma ilk gelen Salih olmuştu. "Yenge..." dedi o her zaman ki dalgalı sesiyle, "Az kalsın postu çizdiriyordun be yenge." Derken dudakları yukarı kıvrıldı. "Çürük elma gibi düştün yere..." dedi aynı tonda konuşmaya devam ederek ama ben onun kadar neşeli cevaplar veremeyecektim.

"O nerede..." derken yattığım koltuktan doğrulmaya çalışıyordum. Yasemin hemen bana yardımcı olmak için atılarak, "Yenge dur yardım edeyim." Dedi. Ardından Salih'e seslenip, "Salih yardım etsene!" dediğinde bakışlarımı güçlükle ona çevirdim. "Salih abi yardım eder misin yengeme?" dedi. sesinin tonunu düşürüp, daha normal tonlarda konuşarak. Bir elim hafif ağrıyan başımdayken, diğer elimle 'dur' işareti yaparak Yasemini durdurdum.

Hasta değildim ben sadece bayılmıştım ve başımı çarptığım için biraz sersemlemiştim. "Abin, Yarkın nerede?" dedim. Gözlerim Salih'e ardından Yasemine ilişti.

"Bahçedeler şimdi gelirler." Diyen Yasemin olmuştu. "Sen abime haber ver istersen?" derken Salih'e gitmesi için işaret ediyordu. Görmediğimi sanıyordu ama görüyordum. Ben burada yatarken o bahçede Zehra'yla olmayı mı tercih etmişti?

Salih tam gitmek üzereyken, "Dur!" dedim. Sesimi kontrol etme gereği duymadan. "Dur gitme! Bırak söyleme sakın!"

"Yenge..." dedi Salih'le Yasemin eş zamanlı olarak.

"Demeyeceksiniz!" dedim üzerimdeki öfke hala tazeyken. İkisine attığım ölümcül bakışlardan sonra, pes ederek yerlerinde sabit kaldılar.

Yerimden doğrulup ayağa kalktım. Odama çıkmak istiyordum. "Yenge yardım edeyim..." dedi Yasemin yeniden bir teklifte bulunarak.

"Gerek yok!" diyerek haksız yere kızdan sinirimi çıkartıyordum.

Bahçe kapısı açıldı. Zümrüt hanım, Yarkın ve Zehra olduğunu öğrendiğim kadın içeri girdi. Zümrüt hanım ve Zehra oldukça keyifli görünürken, Yarkın beni ayakta gördüğünde, Salih'e baktı. "Neden haber vermiyorsunuz Salih?" diyerek sordu.

"Yenge izin vermedi abi." Dediğinde bakışlarını benden çekmeden baştan aşağı süzdü. İyi olup olmadığımı anlamaya çalışıyor gibiydi bakışları.

Yanıma yaklaşmadan olduğumuz mesafeden, "İyi misin?" diye sordu. Oldukça soğuk ve resmiydi konuşması.

"İyiyim." Diye karşılık verdim aynı resmiyetle.

"İyi..." dedi. Kaşlarını çatıp, tavrımı sorguluyordu bakışları.

"iyi..." dedim altta kalmayarak.

"Salih!" dedi keskin bakışları hala benim üzerimdeyken, girdiği bahçe kapısını açıp bir adımda dışarı çıkarken, Salih onun ne demek istediğini çoktan anlamıştı. Yarkın daha kapıdan çıkmadan onun peşine düşmüştü o da balkona çıkmak için hareket etmişti.

GİRİFT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin