10. Bölüm

449 23 13
                                    

Şimdi ise sol yanımda koca bir boşluk var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şimdi ise sol yanımda koca bir boşluk var...

Yıkılış... Bir insanı nasıl yıkarsınız? Canını mı, canı olanı mı elinden aldığınızda yıkılır? 

Gözlerimi açtığımda odamızdaydım. Soluma döndüğümde elim boşluğa düşmüştü. Normalde olsa öldüğüm adamın  çıplak bedenine değerdi. Sonra ona sarılarak biraz daha uyurdum. Şimdi ise sol yanımda koca. bir boşluk var...

Odadaki sesleri önemsemeden gözümdeki yaşlarla yanımdaki yastığı kendime çektim. Başımı Alp'in yastığına başımı koyduğumda kokusu burnuma doldu.  Sesli sesli ağlamaya başladığımda yatak çöktü. Bedenime sarılan kişiyi itmeye çalıştım. "Bırak beni! Ölmek istiyorum. Onun kokusunun olduğu yastığa kafamı gömmek, nefessiz kalıp ölüp gitmek istiyorum bu dünyadan." dedim hıçkırıklarımla. Onun gidişi beni öldürmüştü. Kollardan kurtulup kalktım yataktan. "Arama çalışmalarına gidicem. Beni ararsanız bu eve bile bir daha gelmem." dedim zar zor giyinme odasına girerken. Elime aldığım siyah pantolonu giydim hızlıca. Köşedeki dolaba gözüm çarptı. Önüne gidip ellerim titrerken dokundum tişörtlerine. Askıya uzanıp siyah tişörtünü aldım. Giymediği halde az da olsa hala onun kokusu vardı üstünde. Siyah ceketimi alıp hızlıca çıktım odadan. Kimsenin yüzüne bakmadan aşağıya indim.

Dün gece sevdiğim adamı kaybetmiştim belki de.  Onlar orada onu kurtarmaları gerekirken beni kurtarmışlardı. Hastaneye götürmüşler. Bebeğimi kurtarmışlar. Alparslan'ın emanetini... Alparslan olmadan olacağını mı zannediyorlardı?

Bahçeye çıktığımda Selim'i gördüm. "Bi haber var mı?" dedim ona bakarak. Başını eğip hayır dercesine sallamıştı başını. Alp'in arabasına binip çalıştırdığımda diğer tarafın kapı sesiyle bakışlarım oraya döndü. "Selim! Tek kalıcam." dediğimde emniyet kemerini bağladı. "Abime yemin ettim ben yenge. Başıma da sıksan seni tek bırakmam." dedi. Alp dönmeyeceğininin garantisiyle beni herkese emanet etmişti. Peki ya bedenimi birilerine emanet ederken ruhumu kime emanet etmişti?

Arabayı çalıştırıp hızlıca evden çıktım. Dakikalar boyunca sessiz sessiz arabayı sürdüm. "Abim güçlüdür." dediğinde bakışlarım ona döndü. "Kimse inanmıyor o yarasıyla yüzdüğüne ama ben inanıyorum. Abim güçlüdür. Eğer ona bir şey olduysa da son nefesine kadar aşık olduğu kadın ve bebeği için savaşmıştır." dedi ama başı hala yerdeydi. Gözlerinden düşen damlayı görünce sağa çektim. Daha fazla tutamadığım göz yaşlarım akarken sesli sesli ağladım. Selim de bana eşlik ediyordu sessiz sessiz.

♾️

Uçurumun kenarında gördüğüm denizdeki bir sürü tekneyi izliyordum. Polisler ve arama ekipleri  dalarak bulmaya çalışıyorlardı geceden beri. Yanımdaki gölgeye baktığımda Selim'i gördüm. "Yeğenim için biraz oturarak bekle." dedi elindeki sandalyeyi açarak. Çocuğum için oturduğumda kol kısmının yanındaki yere şişeyle su bıraktı. Daha sonra polis ekiplerinin yanına geri döndü. Gözlerimi denizden ayırmadan izliyordum. Sanki başımı çevirdiğim an Alp çıkacaktı ve ben onu göremeyecekmişim gibi hissediyordum. Onun için her gün beklerim burada. O beklememiş miydi? Beni yoğum bakımında kaç ay beklememiş miydi? Hep anlatmıyor muydu? Ya o geldiğinde benim anlatmamı isterse? Ona anlatacağım günlerimiz olur muydu ki?

Mafyanın Güzel GözlüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin