28. BÖLÜM

2.9K 152 0
                                    

28. BÖLÜM

(Devran)

Icimde küllenen bir alev sanki. Nasil kurtulabilecegimi bilmedigim derin bir aci veriyor bana. Simdi bile görmeyen gözlerle ofisimdeki camdan disariyi izlerken, aklimda da... benligimde de tek bir kisi... Duru. Bakislarimi kararsizca elimdeki cep telefonuna ceviriyorum. Sonra vazgeciyorum. Günlerdir konusmamisken, simdi arayip da "Ingiltere'ye gidiyorum" nasil diyecegim? Yeniden masama gecip, koltuga birakiyorum kendimi.

Dün gece John'un aramasini kendime firsat bilip, uzun zaman önce aklimda olani yapmanin tam zamani diye düsünmüs olsam da, simdi tereddütlerle dolu bir "acaba" dolasiyor aklimda. Acaba..

-"Gelebilir miyim?" diye soran tanidik sesi duyunca daldigim düsüncelerden aninda siyriliyor, basimi kaldirip gelene bakiyorum.

-"Esma?" diye sasirmadan edemiyorum. "Hosgeldin" diyerek yerimden kalkip, ablami karsiliyorum. "Hangi rüzgar atti seni buraya?" Merakimi dillendiriyorum karsilikli koltuklarda oturunca. "Ne icersin?"

-"Bir sey icmeye gelmedim, nasil oldugunu merak ettim."

Sessizce bakiyorum karsimdaki kadina. Bir arada zaman gecirmeyeli uzun zaman oldu ve simdiye bakinca... Eymen'in ölümünden sonra hayatim gibi hayatimdakilerin de ne cok degistigini fark ediyorum...

Itirazina kulak asmayip, ikimize de birer kahve sölüyorum. Kahveler gelene kadar havadan sudan konusuyoruz. Böylece Esma evdeki durumlari anlatiyor, ben de sessiz kalip dinliyorum. Bir süre sonra merakli yani yeniden gösteriyor kendini.

-"Duru ile araniz kötü, degil mi?"

-"Yok öy.."

-"Kandirmaya calisma beni Devran!" Beni susturup, gözlerimin icine bakiyor. Sonra uzun zamandir icinde biriktirdiklerini disa vuruyor. "Biz... seninle olmasi gerektigi gibi yakin abla-kardes olamadik belki, ama asla kötülügünü istemedim. Sizden farkli yetistirildigim icin nasil iletisim kurmam gerektigini bilemedim ne seninle, ne de... Eymen'le...ama ikinize de bir sey oldu icim yandi hep. Simdi keske gecmise dönsek diyorum, ama nafile... Duru girmeseydi hayatimiza, böyle.."

-"Esma!" diye bu defa sözünü kesen ben oluyorum.

-"Gecti Devran" diye sakinlestiriyor beni hemen. "Eymen'e de, ona da kizginligim ucup gitti... Ayri eve ciktiniz, seni de henüz gelmisken bizden ayirdi diye de kizdim Duru'ya, inkar edemem ama gördüm ki... onun kurtulusu nasil ki sensin, senin de kurtulusun oymus. Lafi gecince bile hemen tepkilisin baksana." Yeniden susuyor, sonra daha kararli konusmaya basliyor. Saskinligima aldirmadan... nasil bir tohum serpiyor icime fark etmeden... "O... mecburiyken istenen oldu senin icin, degil mi?"

-"Abla??" diye basliyorum saskinlikla... kapinin tiklatilip, henüz cevap vermemisken acilmasiyla dikkatim dagiliyor.

-"Devran... ne zaman ucuyordun sen?" diyerek iceri giren Mehmet, Esma'yi görünce ilgisini ona yönlendiriyor hemen. "Ohhh, kimler buradaymis. Hosgeldin Esma. Hayirdir?"

-"Hosbuldum, Devran'i ziyarete gelmistim... de.. Yolculuk mu var?"

DERDE DEVAМесто, где живут истории. Откройте их для себя