0.3

318 13 0
                                    

Bölümün düzenlemesi tam bitmedi aslında ama yine de atmak istedim. Elimde bir bölüm daha stok var, onu da attıktan sonra bir haftalık bir ara olacak kusura bakmayın.
Fakat gerçekten bir bölüm yazmak kafadan 7-8 saatimi götürüyor. Bir de düzenlemesi ve fikir aşaması var. Yani zor iş.

Yine de diğer bölüm smut var. Ve bu, şu an için verebileceğim en iyi haber 😬🤙

Ne diyeceğimi bilememiştim. Oturduğum binanın kirası Itaewon'daki evlere kıyasla o kadar fazla olmamakla beraber yine de paramın yarısını götürüyordu. Hem böylelikle elimde aileme gönderecek daha fazla param olabilirdi. Ama hemen tamam olamazdım, sonuçta çalıştığım yere uzaklığı da önemliydi.

"A-açıkçası biraz düşünmeliyim." Kafamı yerden kaldırdığımda ikisinin de bana baktığını görmek ne söyleyeceğimi unutturduğundan harfleri ağzımda geveleyip durmuştum. Utanç vericiydi.

"Tabi, istediğin zaman bizi ararsın. Kabul ettiğinde tekrar gel ayrıntıları konuşalım.  Numaramı aldığında çaldırmayı unutma, konumu atayım." Ne ara kolundaki saate indirdiğini anlamadığım gözleri tekrar beni buldu.

"İstersen biraz bekle birlikte çıkalım. İş yerim çalıştığın barın ilerisinde, bırakayım seni de." Jungkook'a tamam anlamında başımı salladım ve onunla birlikte kalkan Taehyung'u izlemeye koyuldum.

——
Weit

"Tatlı ama, değil mi?" Jungkook üniformasını düğmelerini iliklerken Taehyung yatakta oturmuş onu seyrediyordu.

"O gözle bakmadım."

"Aramıza alabileceğimizi düşünmüştüm." Dudaklarını büzdü. Bu aralar sıklıkla bu hareketi tekrarlıyordu. Her yaptığında dudaklarına kapanan hırçın dudaklar oluyordu.

Taehyung Jungkook'un konuşmasını dinlerken gözleri her zaman olduğu gibi dudaklarına kaydı. O anda tadını çok iyi bildiği dudakların tekrar tadına bakmak istedi. Yerinden kalktı, ona bakmakta olan çocuğun yanaklarından tutup dudaklarına yapıştı. Jungkook'un dudakları artık uzvi bir ihtiyacı olmuştu. İnce dudaklara baskı kurmaya, ısırmaya başlayınca cılız bir inleme çıkmıştı Jungkook'un ağzından.

"Taehyung. Duralım." Taehyung'un hareketlerine yetişmeye çalışırken nefes nefese kalmıştı.
"Jimin, beni bekliyor. Birlikte çıkacağız."

Taehyung, ince dudaklara tekrardan, bu sefer daha tatlı bir öpücük kondurup uzaklaştı. Karşısındaki çocuğun bütün bedenini baştan aşağı süzüp elinin tersiyle yanağını okşadı. "Kendine dikkat et."

"Sen de çıkmıyor musun?"

"Az önce Wooyoung'dan telefon aldım, bizim iş yeri hakkında görüşmek isteyen biri varmış. Adamla ara sokaktaki kafede buluşacağız. Sonra da bizim kafeye gideceğim."

Odanın kapısını açıp Jungkook'un geçmesi için bekledi ve geçerken Jungkook'tan yanağına bir öpücük aldı.
"Sen de dikkatli ol, sevgilim."

"Ne için?"

Sorusuna bir cevap alamadan önden ilerleyen sevgilisinin peşine takıldı.

——

Neyin bu kadar uzun sürdüğüne, düşünse de güzel bir cevap bulamamıştı. Giyinmeye diye gitmiş, yarım saat olmuş, hala ses seda yoktu. Sıkıntıdan gözünü evde gezdirirken çerçeve içindeki bir fotoğrafa gözü takıldı. Taehyung, o ve arkasından ona kollarını dolamış sevgilisinin fotoğrafı çerçeveleli bir şekilde raflardan birinde duruyordu. Bu sene çekilmişti. Arkadaşlarının zoruyla gittikleri tatilde, yine arkadaş zoruyla çekilen bir fotoğraftı.

VminKook / Except UsWhere stories live. Discover now