...

35 5 3
                                    

Beğenirseniz hikayemi oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 💜

...

Sıcak duş iyi gelmişti hızlı bir şekilde saçlarımı kuruladım ve üstüme rahat birşeyler giyindim sıcak bir duştan sonra kim mayışmaz bir bardak su alıp salona geçtim daraldım ama bu havada pencereyi açmak veya balkona çıkmak da aptallık olur derin derin nefes alıp kuruyan dudaklarım için bardaktaki sudan bir yudum aldım öncesine göre daha iyiyim yani idare eder başımı ellerimin arasına alıp sakince düşünmeye başladım yaşadıklarım hiç normal şeyler değildi peki ama neden anlayamıyorum. Bunları yaşamamın sebebi neydi sorucak daha çok şey var ama hiç bir cevap yok. Yağmur damlalarının oturduğum dairenin camının yanından geçen boruya damladığı her an çıkardığı sese mi sinirlenmeliyim yoksa evdeki bu sessizliğe mi aslında sadece sinir değil kalbimin atış ritmi hızlandıkça hızlanıyordu sinir ve korku karışımı gibi garip duygular içerisindeydim bu sessizliğe bir son vermek için televizyonu açtım daha iyiyim sanırım gök gürlemesi 5 saniyede bir yerimden sıçramama neden olurken içimden dışarı bakmak geldi belki... belkide birilerini görebilirim bardağımıda elimden bırakmadan camın önüne geçtim (boydan camlardan) öylece dışarı baktım ama hâlâ kimse yok ne caddede ne de site bahçesinde bu ıssızlık, sessizlik iyice sinirlerimi bozmaya başladı yorgunluk üstümden bir türlü gitmedi bardağı elimde zar zor tutuyordum bir süre daha öylece camdan baktım acaba annemler nasıl neredeler derin bir iç çektim bardağı mutfağa koymak için tam arkamı dönüp gidecekken bardak elimden kaydı ve yere düştü "kahretsin! " cam kırıklarına basmadan oradan geçip mutfağa gittim bir poşet alıp kırıkları toplamaya gittim. Elime batmamaları için çok çabaladım o kadar küçük parçalar varki toplayamayacağım kadar minikler ama süpürmeye'de aşırı üşeniyorum toplamaya devam ettim fakat toplarken işaret parmağımın içine bişey girdiğini hissettim hiç şüphesiz cam parçasıydı ama görünürde kan yoktu parmağımla daha sonra ilgilenirim önce şu camları çöpe atacağım aynı zamanda ellerimide yıkamalayım kirlendiklerini hissediyorum ayrıca cam girdiyse eğer yara mikrop kapmamalı camları çöpe attıktan sonra banyo'ya gittim elimi yıkadım fakat birkaç saniye sonra suyla birlikte parmağımdan aşağı kırmızı birşey aktığını gördüm yara kanamaya başlamıştı suyu kapatıp yara bandı almaya gittim parmağımı sarıp mutfaktan ıslak bir bez alıp toplayamayacağım kadar küçük olan cam parçacıklarını topladım biraz dinlenmeye ihtiyacım var dı ama öncesinde telefonumdan annemi aramayı düşündüm fakat tesadüfe bakın! Şarjım %2 koşarak telefonum kapanmadan şarja takabildim sonra salondaki koltuğa uzandım uykum var dı hemde fazlasıyla şuan tek istediğim şey uyumak.Sanki... Sanki birkaç saniye önce uyumuştum ve hemen uyanmıştım ama duvardaki saat hiç de öyle söylemiyordu aradan tam 2 saat geçmişti ve ben bunca zaman uyumuşmuşum inanamıyorum cidden ahh başım ağrıyo bugün ne kadarda berbat birgün geçirdim ben öyle uykumu bölen şey ise dış kapının alacaklı gibi vurulmasıydı annem olmasını umarak kapıya doğru gittim tam kapı deliğine eğilirken bi anda birisinin sesini duydum... ama bu annem bi anda yüzümde bir mutluluk belirtisi tebessüm oluştu ben kapıyı bi anda heycanla açınca annemin sesi kesildi sözü yarıda kaldı anlaşılan kapıyı çok çalmıştı duymadığım için endişelenmiş "chae yoon! Kızım ordamısın aç kapıyı!... chae yoon... chae yoo-" ben kapıyı açınca annem yorulmuş bir halde içeri geçti ben kapıdan gözlerimi dikmiş ona bakarken şaşkınca baktı bir süre ne yani böyle hiçbirşey olmamış gibi bakıcakmıydı suratıma öylece bakmaya devam etti daha sonra yüzüne bir gülümseme yerleştirip sessizliği bozan ilk o oldu " chae yoon kapıyı kapatsana" ben tepkisiz kalınca "orada öyle dikilip bakıcakmısın bana" bu söylediklerine daha fazla sinirlenirken söze girdim."ANLADIM! BAK KAPATIYORUM KAPIYI!... OLDUMU TAMAM MI!"... "CHAE YOON KENDİNE GEL NEYİN ATARI BU"... sinirden ağlamaya başlamıştım bile.Annem sitemle salona geçince bende arkasından gittim "Anne! Madem evden çıkıyorsun hiçmi aklına gelmedi chae yoonu bi arayayım evdemi ne yaptı diye ya! Çıldırıcam beni merak etmedinmi!" daha fazla konuşmaya dayanamayarak dizlerimin üstüne bıraktım kendimi başımı kollarımın arasına aldım ağlamam şiddetlendi her saniye daha fazla. Hâlâ pozisyonum aynıydı omzumda bir el hissettim annemin eliydi bu kafamı kaldırdığımda annemin bana pişman ve üzgün bir şekilde baktığını gördüm gözlerinde bana acıdığınıda görebiliyordum. Ona ne oldu dercesine bakıyordum. "Tatlım sana ne oldu böyle inan bana neyden bahsettiğini anlayamıyorum lütfen bana her ne olduysa anlat ve rahatla bişey mi oldu ben yokken hm." Ona öylece bakmaya devam ettim o kadar yorgundum ki ne ayakta durmaya mecalim vardı ne de konuşmaya annem kalkıp beni koltuğa oturtunca ona uzun uzun baktım daha sonra dizine başımı koyup başımı okşamasın bekledim bu bekleyiş çok uzun sürmedi "chae yoon kızım hadi... " bende daha fazla dayanamazdım anlatmaya başladım anneme tüm olanları ayrıntılarıyla her şeyi anlattım ve annemin dediği gibi olduda rahatlamıştım ayrıca annemde yanımdaydı şuanlık bu bile rahatlamam için yeterli bir sebepti evde tek olunca hiçbir zaman rahat olamam sürekli diken üstünde olurum genelde. Ben anneme olanları anlatırken yüz ifadesi'nin hiç ciddi olmadığını görebiliyordum umarım benim piskolojimin bozuldugunu bu yüzden kâbus gördüğümü falan söylemez böyle bişey söylerse ne kadar inciniceğimi de bilmeli... bir süre sadece öyle yüzüme baktı "anne!" Dedim ama annem gözlerini benden kaçırdı böyle yapınca hayal kırıklığıyla yerimde doğruldum hala yüzüme bakmıyordu kafamı yerden kaldırıp tavana boş boş bakıp derin derin nefes alıp verdikten sonra büyük bir hayal kırıklığı yaşayan aynı zamanda çaresiz gözlerle anneme bakıyordum zorda olsa yüzüme bakıp konuşmaya başladı bana söylediği şeyden sonra başımdan aşağı kaynar sular dökülmüşçesine acı çektiğimi hissettim ciddi bir ses tonuyla "bak chae yoon bugün evden çıktıktan sonra tüm zamanımı dışarıda geçirdim mathilda halanla birlikteydim hatta oda vardı yanımda." düşündüm onu nasıl ikna edebilirim diye... ona cevap vermeyince "istersen halanı arayalım o da aynı şeyi söyleyecek halanda buna şahi-" "ANNE! YETER" yüzüme bakmıştı gözlerindeki hüznü net bir şekilde görebiliyordum muhtemelen kızının delirdiğini sanıyordu birşey diyecek gibi olmuş ama sonradan vazgeçmişti göz devirip sinirli bir şekilde salondan çıktım koşarak odama gittim formamı alıp anneme getirdim umutla çünkü o annemin bana inanması için bir kanıttı."Anne nasıl olurda hava güneşli olur bu tam bir saçmalık! O yağmurda, o fırtınada nasıl koştuğumu hatırlıyorum o kadar üşüdüm ki hattâ eve gelince sıcak bir duş bile aldım..." son kelimemin ardından gözlerimin tekrar dolduğunu hissettim şuan ağlamak istemiyorum lütfen... " chae yoon bak hayatım muhtemelen bi kabus gördün ve halâ etkisindesin"Annemin artık bana inanmasını dileyerek düşündüm o an aklıma gelen şeyle bakışlarımı parmağıma yönelttim "İŞTE" diye haykırdım annem bi an sıçradı daha sonra sinirlendiğini belli edercesine baktı bana "anne! Bak parmağımı kestiğimi söylemiştim sana işte işte kanıtı yara bandım bile sarılı hâl-" "yeter artık chae yoon kendine gel! muhtemelen elini daha önce kesmiştin bardak da aynı şekilde önceden kırılmıştır!" Diyip kollarımdan tutup sarstı beni "kendine gel chae yoon!" ve evet... Bana inanmadı daha fazla ısrar etmemin anlamı yok formamı alıp usulca anneme gülümsesikten sonra odama çekildim eğer biraz daha ısrar etseydim hiç iyi şeyler olmayacağı kesindi babamın nerede olduğunu sormadım sorsaydım da bana vereceği cevap belliydi "baban işte" aynen böyle karşılık verirdi adım gibi eminim. Kafamı yastığa gömüp ağlamaya başladım boğazıma bir yumru oturmuştu sanki en son hatırladığım şey annemin odama gelip üstümü kapadıktan sonra odamdan çıkmasıydı bir anda içeri girince ağladığımı görmemesi için hızlıca gözlerimi sıkı bir şekilde kapatıp nefes alamayacak kadar gömmüştüm kafamı yastığa... görmemişti bende yavaş yavaş kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.Gece su içmek için kalkmıştım ama bir gariplik sezmiştim... Gece'nin bir yarısı uyanmaktan nefret ediyorum. Uykulu bir şekilde ayağa kalkınca yatağımın üstünde gördüğüm şeyle dehşet bir şekilde çığlık attım ama hiç kimse gelmedi ne annem nede babam.

THE SWEET BLOODWhere stories live. Discover now