2. Bölüm

253 219 32
                                    

Nereye gittiğini bilmeyen Richard saatlerce dolaşmıştı. Havanın karardığını farkedip evine gitmeye karar vermişti. O kadar çok dolaşmıştı ki eve gelip oturduğunda üstündeki yorgunluğu yeni yeni farketmişti. İçinde bulunduğu bu durum da cabasıydı. Oraya gidince onu ne bekliyordu ? Nelerle uğraşacaktı ? Hiçbir fikri yoktu ama onu zorlayacaktı bundan emindi. Telefonuna gelen mesaj sesiyle Richard dikkatini telefonuna verdi. Mesaj Müdür Kohler'dan gelmişti. İçeriğinde gideceği yeri tarif etmiş nerede kalması gerektiğini ve neler yapması istendiğinden söz etmişti. Mesaja göz gezdiren Richard odasına çıkıp hazırlanmaya başladı. Orada gerekli bi kaç giysi zaman geçirebilmek için ise kitap almıştı. Kardeşi ile ilgili dosyaları da ayrı bir çantaya koymuştu. Alması gereken her şeyi aldığına karar veren genç adam duş aldıktan sonra uyudu. Deliksiz bir uyku çeken Richard her şeyden habersizdi belki de bu son rahatça uyuduğu gün olarak kalacaktı kim bilir.

Sabahın erken saatlerinde uyanan Richard ihtiyaçlarını giderdikten sonra karakola gidip Bay Kohler'ın ona vereceği bir kaç dosyayı alıp yola çıkacaktı. Evden eşyalarını alıp dışarı çıktığında Max , Richard'ın arabasına yaslanmış gelmesini bekliyordu. Richard arabanın yanına geldiğinde Max , dostane bir şekilde arkadaşına sarılmıştı. Richard'ın gideceğini kabullenmiş gibiydi , bu sarılmada ona işaretti. Yine de endişelenmekten kendini alıkoyamıyordu. Ama şunu da biliyordu ki Richard bu zamana kadar karşılaşılaştığı zorlukların üstesinden gelmiş kendinden taviz göstermeyerek ayakta kalmayı başarmıştı. Bunun en büyük şahidi Max'ti. Ayrılan ikili birbirlerine kısa bir gülüş sergilediler. Ve eşyaları yerleştirmeye başladılar :

-'Nasılsın Richard ?'

-'Bilmem hiç düşünmedim.'

-'Durgun gibisin dostum , istersen seninle gelebilirim gideceğin yere kadar ha ne dersin ?'

-'Hayır Max zaten yeterince benim yüzümden üzüldün kendim gitsem daha iyi olacak sanırım.' diyen Richard arabayı sürmeye başlamıştı bile.

-'Ah bunu bana daha acemi bir hırsızı yakalamak için yaptığı sakarlıkla ayağını kıran insan mı söylüyor ?' gülerek bu sözleri söyleyen Max ortamı yumuşatmak istiyordu.
-'Hı hı çok komik sakarlık değildi benimkisi adamı yakalamak için sokağın girişine ip bağlayıp düşürerek yakalamak istediğinizi bana söylemeniz gerekirdi.'

-'Biz onu hırsız için yapmıştık ama oradan ilk senin geleceğini nereden bilebilirdik ki haber vermeye de zamanımız yoktu. Ayrıca bu olay yüzünden kırdığın bacağın için bize yapmadığını bırakmadın Richard.' diyerek hayıflandı Max.

-'Imm düşündüm de az bile yapmışım bir daha ki sefere daha fazlasını yapmaya talibim.' Richard'ın bu sözü üzerine onun yaptığı gibi düşünüyormuş edasına bürünüp tekrardan son sözlerini söylerek taklidini yapmıştı Max.

Richard'ın bu taklit üzerine attığı gür kahkahası arabada yankılanmıştı. Biraz da olsa keyfi yerine gelmişti. Biliyordu ki Max'in bu hallerini çok özleyecekti. Ortama sessizlik hakim olmuştu. Kısa bir süre sonra da gelmişlerdi zaten. İçeri beraber giren ikiliyi karşılayan kişi Marta'ydı. Richard hakkında alınan karardan dolayı çekiniyordu biraz.

-'Hoş geldiniz efendim.' dedi Marta sanki sesi içine kaçmıştı. Richard ise onun kısık sesine tezat gür sesiyle ,

-'Hoş bulduk Marta , nasılsın ?' dedi hafif tebessüm ederek.

-'İyiyim efendim , asıl siz nasılsınız ?' diyerek tüm samimiyetiyle cevap verdi Marta. Cidden merak ediyordu nasıl olduğunu.

-'Gayet iyiyim , Bay Kohler odasında mı ?'

-'İyi olduğunuza sevindim , birazdan gelir efendim.'

-'Tamamdır bir kaç eşyam var onları alıcam ben , gelince haber verirsin.' diyen Richard oradan ayrılmıştı.

KUKLACI : Ölüler DiyarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin