5. Bölüm: Kısım 1

101 90 2
                                    

Richard kitabı yanına almak istedi. İçinden bir ses bu kitabı almasını söylüyordu. Kütüphane görevlisine döndü:

-'Bu kitabı yanıma almamda sakınca var mı?'

-'Hayır efendim fakat önce aldığınıza dair kayıt almam gerekiyor sonra alabilirsiniz.' dedi.

İşlemleri halletmesi için kitabı görevliye verdi ve dışarıda beklemeye başladı. Aklından yapacağı şeyleri sıralıyordu. O eve tekrar gitmeyi düşünüyordu. Bu olanların orayla bağlantısı var gibi hissediyordu. Derken gördüğü fotoğraf gözünün önünde belirdi. Hiçbir şey için olmasa bile o fotoğrafı almak için bile gitmeliydi. O bunları hesaplarken görevli de yanına gelmişti zaten :

-'Buyrun efendim, istediğiniz zaman getirebilirsiniz.'

-'Çok teşekkür ederim, tekrardan kolay gelsin.' diyerek oradan kitabı aldı ve kütüphaneden ayrıldı. Arabayı karakola sürmeye başladı.

Richard karakola geldiğinde ona doğru gelen Matthew'i gördü. Richard'ın sormasına gerek kalmadan Matthew direk söze başlamıştı :

-'Bir şeyler bulduk ama olanlar çok garip ya da ben abartıyorum bilmiyorum.'

-'Ne olduğunu söylecek misin artık?'

-'Şöyle ki iki maktulün de üzerinde parmak izi bulduk fakat parmak izleri ölü birine ait.'

-'Nasıl yani, ne demek ölü birine ait.'
'Bilmiyorum , nasıl olur cidden bilmiyorum parmak izlerinin sahibini de tanıyoruz Dean William. Richard onun ölüsünü kendi gözlerimle gördüm hatta kendim toprağa gömdüm o olması imkansız.'

-'Bir başkası onun izlerini kullanmış olamaz mı? İki cesette de aynı mı izler ?'

-'Olabilir, yani ölü birine suç atmak daha kolay kim olduğunu öğrenmememiz için çok iyi bir yöntem ama o izleri nasıl buldu ? Evet ikisi de aynı peki şimdi ne yapacağız ?'

-'Yapmamız gereken ...' dedi Richard, düşünüyordu. Ne yapacaktı ?

-'Cesetlerdeki parmak izleri ölü birine yani Dean ait halat peki ondan aldınız mı örnek ?'

-'Halatlardaki izler maktüllere ait oradan pek bir şey çıkmaz.'

-'Dean'ın mezarını biliyor musun?'

-'Evet ...' dedi Matthew durakladı:

-Yoksa düşündüğüm şeyi mi yapacaksın?' diye sordu.

-'Bingo! Tam üstüne bastın Matthew aynen öyle yapacağız. Madem bütün izler kanıtlar Dean'ı gösteriyor bizde onun üstüne gidelim.'

-'Evet ama izler ölü birine ait olduğu için davayı intihar deyip kapatacaklar.'

-'Önce Dean'ın gerçekten ölüp ölmediğini öğrenelim ve ipucu bulmaya çalışalım daha sonra davaya bakarız. Elimizde kanıt olursa bir daha açabiliriz o sorun değil.'

-'Haklısın Richard. Ne zaman gidip bakacağız?'

-'Şştt! Sessiz ol Matthew bu işi ikimiz halletmeliyiz. Şimdilik kimse bilmese iyi olur. Bu gece müsaitsen bakalım.'

-'Tamam anlaştık.' dedi Matthew. Bir baş selamıyla Richard'ın yanından ayrıldı.

Aklındaki düşüncelerle odasına yürümeye başladı Richard.
Odasına giren Richard sandalyeye oturdu. Önündeki belgelerle uğraşarak akşamı getirmeye çalışıyordu. Bir an önce eve gidip dinlenmeli ve gece o mezarın içine bakıp neler döndüğünü çözmeliydi. Aradan geçen süre zarfında kolundaki saate baktı 18.30'u gösteriyordu. Yeni evine gitmeye karar vermişti. İki gündür buradaydı fakat kendi evine yerleşememişti bile.
Richard eline küçük bir kağıt aldı. Üzerine kazma, kürek, eldiven işlerine yarayabilecek  araç ve gereçleri yazmıştı. Matthew iyi biliyordu burayı çabucak hallederdi. Yazdığı kağıdı alan Richard eksik bir şeyinin kalmadığına emin olunca odasından ayrılıp Matthew'in yanına gitti :

-'Matthew bu malzemeleri 1 saat içinde bulabilir misin ?' dedi Richard kağıdı uzatarak. Kağıdı alan Matthew göz gezdirdi. Malzemeler kolay bulunabilecek şeylerdi kafasını sallayarak:

-'Evet bulurum.'

-'Güzel, evime bırakırsın o zaman.'

-'Tamam 1 saat sonra görüşürüz.' dedi Matthew kağıdı cebine koyarken.

Richard başını sallayarak dışarı çıktı. Arabasına binerek yabancı olduğu yollarda evini bulmaya çalışıyordu. Adrese bakınca evinin Em'in evine yakın bir yerde olduğunu görünce nedensizce biraz rahatlamıştı. Belki de Matthew ile beraber yakın olabildiği tek kişiydi. Arabasını süren Richard ileride tek katlı çok büyük olmamakla beraber bahçeli bir ev gördü. Adresin bu olduğu kanaatine vararak evin önünde durdu. Arabadan çıkan genç adam gelişi güzel evi süzdü. Bahçe kapısının önündeki evin numarasını görünce doğru ev olduğunu anladı.
Bahçeden içeri girip evin kapısına yöneldi. Kapının önündeki saksıyı kaldırarak altındaki anahtarı aldı ve kapıyı açtı. İçeriye girmeden evdeki tozlar ve küf kokusuyla küçük öksürük krizlerine girmişti genç adam. Bir iki dakika kendine gelmeyi bekledi. İçeri giren Richard ilk iş olarak pencereleri bütün kapıları açtı. Uzun bir süre kimsenin yaşamadığı açık bir şekilde anlaşılıyordu. Dinlenme hayali ile gelen Richard yine hayal kırıklığına uğramıştı. Kapıyı kapatarak banyoyu aramaya başladı. Bütün kapıları açıp kontrol eden genç adam salonun ilerisinde koridordaki ikinci kapıyı açınca nihayet istediği yeri bulmuştu. İçeriye girip dolapları kontrol etti. Birkaç temizlik malzemesi buldu. Kapının arkasındaki kovayı da alarak temizlik yapmaya başladı. Bu evde yaşayacaksa temiz olmalıydı. "Max onu bu şekilde evde temizlik yaparken görse kahkahalara boğulur, uzun bir süre dalga geçerdi." diye düşünmekten de kendini alamadı. Bu düşünce onu güldürmüştü. Özlemişti dostu bildiği adamı. Richard işine bakarken evinin zili çalmıştı. "Kim olabilir?" derken Matthew olabileceği aklına geldi. Hızlıca kapıyı açmaya gitti. Kapının açıldığını gören Matthew, Richard'ın omzundaki bezi görünce ne yapıyor olduğunu anlamış istemeden kıkırdamıştı. Çarpık bir gülümseme sergileyen Matthew vakit kaybetmeden söze girdi :

-'Selam!'

-'Selam! Hadi içeri gir.'

-'Yok girmeyeceğim Richard. Teşekkürler. İstediklerini getirdim. Nereye bırakmamı istersin?'

-'Benim arabamla gideriz diye düşünmüştüm.'

-'İyi düşünmüşsün, hadi arabayı aç o zaman malzemeleri yerleştireyim.'

-'Biraz bekle.' dedi Richard ve içeriye girdi anahtarı almak için. Portmantoya astığı anahtarını aldı. Omuzunda ki bezi hatırlayınca eline alarak portmantonun üzerine bıraktı ve dışarı onu bekleyen genç adamın yanına gitti.
Matthew kendi arabasına yaslanmış Richard'ı bekliyordu. Kendisine doğru geldiğini görünce kendini düzeltti ve arabasının bagajına yöneldi. O arada Richard ise kendi arabasının bagajını açmıştı. İki genç adam yardımlaşarak malzemeleri Richard'ın arabasına taşımışlardı. Sonunda taşıma işlerini bitiren iki genç adam işi bitirmenin ferahlığıyla bir "Huh!" çekmişlerdi.
Richard, Matthew'e dönerek:

-'Yoruldun bir kahve yapayım, ne dersin?'

-'Çok güzel olur fakat eve gidip duş almalıyım sonra Em'in yanına gidicem.'

-'Oww! Anladım, ben seni tutmayayım o zaman.' demişti Richard.

-'Gece görüşürüz.' dedi Matthew arabasına yönelerek.
Richard da "Görüşürüz." diyerek bahçe kapısından içeri girerek evine girmiş kalan işlerine koyulmuştu.

Bütün işlerini bitiren Richard hızlı bir şekilde duş aldı. Hava çoktan kararmıştı 20.30'u gösteriyordu saat. Biraz dinlenmek istedi. Salonun kenarına konulmuş tekli koltuğu kendini bırakıp gözlerini dinlendirmek adına kapattı. Başına gelecekleri bilmeden çoktan uyumuştu bile...

KUKLACI : Ölüler DiyarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin