For Me, It's You

5- Satürn'de Bir Gün

Korkunç, baş ağrısı dolu bir gündü. Wang Yibo, Xiao Zhan'ın evine gittiği günden beridir darmadağın bir halde kalp ağrısı çekiyordu ve artık başka bir şeyden daha emindi.

Xiao Zhan'a hissettiklerinin hiçbir zaman geçmeyeceğini biliyordu fakat belli ki, Xiao Zhan'ın sebep olduğu kalp ağrılarının da bir sonu yoktu. Yine uykularından olmuş, yemeden içmeden kesilmişti.

Geçmişlerini kapsayan yalnızca minicik bir konuşmanın onu bu duruma getirmiş olması utanç vericiydi. Yüzleşmeli, Xiao Zhan'a hesap sormalıydı belki ama şu sıralar kendinde onu yapacak gücü de bulamıyordu. Hem hesap soracak ne kalmıştı?

Kalbi, ama o sana sordu diye bağırsa da onu görmezden gelerek iç çekmiş, Meiqi'nin bıraktığı ağrı kesiciyle birlikte bir bardak suyun hepsini de içmişti.

Kapısı çalındığında boynunu ovalıyordu. "Gel."

Jiaoxun'du. "Efendim, doğu yakasındaki açık artırma için sizden haber bekliyorlar."

"Kaçtaydı?"

"Akşam dokuzda başlayacak. Juxia hanımefendi özellikle katılmanızı bekliyormuş."

Liu Juxia, nüfuslu bir ailenin en küçük kızıydı. Ailesi pırlanta sektöründe ismi duyulmuş bir şirketin sahibiydi ve bu şirketin bu kadar büyüme nedeni, Wang Yibo'nun zamanında onlara mali açıdan oldukça yardımcı olmasıydı. Liu ailesi belli ki vefalı bir aileydi çünkü artık durumları çok iyi olmasına rağmen, eğer bu tür bir etkinliğe ev sahipliği edeceklerse hâlâ ilk davet ettikleri kişi Wang Yibo oluyordu.

Yibo hafifçe baş salladı. "Uğrarız."

"Peki efendim."

Jiaoxun odadan ayrıldıktan sonra Yibo bu sefer de baş ağrısının geçme umuduyla şakaklarını ovmaya başladı çünkü akşamki müzakereyi bu halde atlatmasının imkanı yoktu.

𓇚

Kalabalık.

Eğer Wang Yibo içinde olduğu ortamı bir kelime ile anlatacak olsa bu, kalabalık olurdu. Etrafta şık giyimli insanlar, hafif konuşma sesleri ve kahkahalar, gereksiz gösteriş girişimleri ve bolca parfüm vardı. Hepsi zengindi, eğer öyle olmasaydı özel bir koleksiyon için düzenlenmiş açık artırmada bulunmaları çok anlamsız olurdu.

"Bay Wang."

Yibo arkasını dönüp, Liu Pırlanta şirketinin sahibini gördü. "Bay Liu."

Adam kocaman gülümseyip elini uzattı. "Bugün gelebildiğiniz için çok mutlu oldum. Sıhhatiniz yerindedir umarım?"

Yibo tokalaşırlarken onaylamayla mırıldandı. "Siz de iyisinizdir umarım?"

"İyiyim," dedi adam hemen. "Açık artırmaya katılacak mısınız?"

Wang Yibo hafifçe gülüp "Elbette," dedi. "Koleksiyonunuzdan gözüme çarpan bir parça muhakkak olacaktır."

Adam memnun bir şekilde gülümseyip kafa salladı. "Umarım öyle olur, burada olduğunuz için mutluyum." Sonra girişe doğru bakıp, yeni gelen grupta gözlerini gezdirdi. "İzninizle Bay Wang."

Wang Yibo izin senindir dermiş gibi elini giriş yönüne doğru kibarca salladı ve beş saniye içinde yalnız kaldı. Ancak bu yalnızlığın, cıvıl cıvıl bir ses tarafından bölünmesi uzun sürmemişti.