İ. ||BÖLÜM 1 || KARIŞIKLIKLAR

31.4K 622 52
                                    

İyi okumalar. <33

\\\

Genç kız omzuna dokunan dokunuşlar ile titremiş, ellerini sıkmıştı gergince. Terlediğini hissederken arkasını dönmeye korkuyordu. Bu gecenin gerçekleşmesinden korkuyordu. Tanımadığını bir adamla evlenmiş, şimdi ise o kişi omzuna dokunmuştu.

Kesinlikle arkasını dönmeye korkuyordu.

Genç kız bir anda arkasına döndürülmesi ile büyük bir şaşkın içinde başını eğmişti hemen. Ona dokunsun istemiyordu. kesinlikle istemiyordu.

"Bana bak hatun."
Tanıdık bir ses kulağına fısıldamış tüylerinin diken diken olmasını sağlamıştı. Bu tanıdık ses ile genç kızın kaşları çatılmıştı.

Kimdi bu? Düğünde bir kez olsun bakmadığı adam şimdi dibindeydi. Utanç, çaresizlik, mutsuzluk her bir yanını sarmıştı. Ondan başını bir kez olsun kaldırıp bakamamıştı. İstemiyordu ki zaten. Görmek istemiyordu. Sadece gözünü kapatıp uyumak istiyordu.

Çenesine dokunan parmaklar ile daha fazla gerildi, bakışlarını kaçırırken ne yapacığını şaşırmış gibiydi.

Başını usulca kaldırırken karanlığın yüzünü gölgelediği adama baktı. Bakışları adamın bütün çehresinde dolanırken, şaşkınlıktan kocaman olmuştu gözleri.

"Mir ağabey?"

Fısıldayışıyla beraber sıcak nefesi genç adamın boynunu okşamıştı. Bu hitap ile beraber gözlerini sıkıca kapattı genç adam. 'Böyle olmamalıydı' diye düşündü bir an. Sonra ise hakketiğini anladı.

Hakediyordu işte.

Onu sevmeyen birisiyle olacağını buydu. Ama başarabilirdi, yapabilirdi. Yapabilir miydi?

Ama ne yaparsa yapsın öfkesine hakim olamıyordu. Herşeyi parçalayası geliyordu. Önünde ki bu kadın, karısı olmuştu. Ama hâlâ ağabey diyordu ona. Ağabey mi? Az sonra aynı yatağı paylaşacaklardı.

Genç kadının, tuttuğu çenesini okşadı usulca. Başını indirirken gözlerinin birbirine daha fazla dokunmasını sağlamıştı.

"İpar'ım?" Diye fısıldadı usulca genç kadının dudaklarına doğru adam. Sesinin titremesin engel olamamıştı, kalbi acıyordu.

Gerçekten acıyordu.

Genç kadını belinden tutup iyice yapıştırırken kendine, genç kadın titredi. Bu temas, bu yakınlık, hiç hoşuna gitmemişti.

Ayrılmak istedi. Parmakları genç adamın omuzlarında yer edenirken itmeye çalıştı. Kocası o muydu yani? Ağabeyi yerine koyduğu adam, nasıl da kocası olmuştu öyle.

Elleri titrerken bakışlarını kaçırmaya devam etti. Genç adamın dibinde oluşu geriyordu onu. Karnında hissetiği sertliğe ne demeliydi?

Bu düşünce ile yanakları kızardı, ve bunu düşündüğü için utandı kendinden. Nasıl öyle şeyler gelebilirdi aklına. Bu olmamalıydı.

Genç adamın alnında ki damarların belirginleyişi, ve çenesinin içe çöküşü ne kadar sinirlendiği gösteriyordu. Bu gözlerin gözlerinden bir an olsun ayrılmaması gerekiyordu. Bu ev onlarındı, bu yatakta. İstediğini yapabilirdi. Ama bu küçük karısı işleri zorlaştırıyordu.

Küçük elinin omuzlarını itmeye çalışması, çok boş bir çabaydı. Bunu karısı da biliyordu. Ayrılmazdı. Bu küçük kadına duyduğu hasret, büyüktü. Elleri bir an olsun küçük kadınının bedeninden ayrılsın istemiyordu.

İPAR |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin