İPAR |+18|

İ. ||BÖLÜM 2 || DÜZELMEYEN

Sizi bekletmeye gönlüm razı gelmedi<33 beklemek güzel değil ):

Bence o klişeleri okumaya hiç gerek yok, sorunları yok, sorunları sadece davranışları. Kafalar rahat. Hiç her kitaptaa görünen sorunları da buraya yansıtamam yazarken bulanıma giriyorum. O yüzden en iyisi bu bebeklerimin arasında ki ilişkiler. Sıkılmıyonuz inş.

İyi okumalar.

•••

Gözlerini şaşkınlıkla açan genç kadın usulca etrafına baktı. Nerdeydi öyle, yerde ne işi vardı onun.

Başını kaldırıp etrafına uykulu bir şekilde bakarken etrafa. Anılar bir bir gözünde canlanmıştı.

"Lanet olsun Nevra, ne yapıyorsun yerde?"

Kendisine endişe ile bakan adama baktı boş boş. Evet o da hatırlamaya çalışıyordu, ne yapıyordu yerde. Sanırım koltuktan düşmüştü. Uykusu oldukça ağırdı, küçük bedeninin aksine yatarken oldukça da yer kaplardı.

"Mir ağabey?"

Bu adamla evlenmişti. Şimdi hatırladı. Üzerinde ki yorganı atarken kenara koltuktan düştüğümü anlaması uzun sürmedi.

Genç adam genç kadının incinmesi düşüncesine bile katlanamazken, endişe ile bakıyordu yerde uzanan kadına.

Ona doğru ilerlerken duyduğu hitap şekli bir an duraksamasına neden olmuştu. Kalbinin parçaları her bir yana dağılırken saçlarını sinirle arkaya doğru taradı.

Başını salladı kendine gelmek istercesine. Karısının yanına çömelirken endişe ile bedenini konrtol ediyordu.

"Bir şey olmadı değil mi?"

Endişesi ses tonuna yansırken buz mavisi gözlerinde koca bir sinir vardı. Neden yanında uyumamak için bu kadar çaba sarf etmişti ki. İlk geceden karısını sıkmak istemediği için burda uyumasına izin vermişti. Tabi bunu oldukça huysuz bir şekilde yapmış bütün gece kıvranıp durmuştu.

"Yok olmadı."

Genç kadının gözlerindeki soğukluk ses tonuna yansımış , kollarında duran ellerle rahatsızca kıpırdanıp kollarını çekmişti kendisine doğru.

"Sadece koltuktan düştüm Mir ağabey, görende nerden düştüm sanar."

Karısının kısık ama sinirli ses tonunu duyması ile kaşlarını çatmış, genç kadını koltuk atlarından tuttuğu gibi koltuğa geri oturmuştu. Bu ani hareket genç kızı şaşırtırken, genç adam başını indirmiş gözlerinin birbirine değmesini sağlamıştı.

"Yanan her bir yerin, on kat bana dönerek yakar beni."

Genç kadın ne diyeceğini bilmeyerek kocasına bakarken yanakları kızarmış, bakışlarını kaçırmıştı. "O yüzden hatun, kendine dikkat."

Genç adam karşısında kıvranan kadına bakarken aklında dönüp duran seneryoları bir kenara atması gerektiğini fark etti. Yoksa hemen şu önünde duran, kadının küçük bedeninde akla sığmayacak şeyler yapabilirdi.

Yakası açık göğüslerinin yarısı önünde dururken, bakışlarını kaçırdı itina ile genç adam. Bakmamalıydı, lakin karısı bunu hiç istemiyordu.

Ama bakmamak oldukça zordu, öylece dururken, daha fazla inceledi karısını. Küçük ve masum yüzü, ah o dudaklar. Tam öpülesi idi.

Usulca yutkunan genç adam, kasıklarında oluşan hafif bir sızı ile kendine gelmiş bakışlarını genç kadının gözlerine yönlendirmişti. O kehribar gözler, itina ile yeöin etmiş gibi deymiyordu genç adamın gözlerine. Oysa ki adam bir an olsun o gözlerin gözlerinden ayrılmasını istemiyordu.