⛺ Gizemli Çadır ⛺

49 7 141
                                    

Uyuyacağım ben, uyumam gerek şu an. Hem sabah sorarım Yeonjun hyung'a ne olduğunu, neden böyle olduğunu. Benim şimdi uyu- haa! Uyusam iyi olur evet.

⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺⛺️

Tarih:12.06.2022

Beomgyu'dan:

  Cidden, neden abartıyorlardı ki? Kazanmıştık, yenmiştik; gerisi önemli değildi ama onlar illaki bir şeyi sorun etmek ister gibi bu konunun üzerinde duruyorlardı. Ve evet, sabah kalktığımdan beri bu şeyleri düşünüyorum çünkü aşağı inip yemek yapmaktan daha iyi bir çözüm varsa kendimi yemek daha güzel. Düşüncelerimden dolayı çıldırıp bir şeylere tekme atacak kadar kıvama gelecek olsam da ben bu yataktan çıkmamak için elimden gelen çabayı gösteriyorum şu an.

  Ben aşçı değilim, ben hizmetçi değilim, ben köle değilim; ben, bir, mühendisim ve işimden cidden nefret ediyorum ama bu konumuz değil. Ben, mühendisken bunları yapamam. Yemek yapmak benim görevim mi, niye herkes benim görevimmiş gibi benden bekliyor bunu? Yemek yapmak benim görevim değil ve ben de bunu istemiyorum şu an.

  Oflayarak yatağımdan kalktım ve yataktan çıkmadan etrafıma bakındım. Boumbu yerde uzanmış kendi topuyla oynuyor ve bunu yaparken -benim uyduğumu düşünmüş gibi- sessizce oynuyordu. Bu hareketleriyle harika bir köpek eğittiğimi fark ettiğimde gülümsemeden edemedim. Boumbu bu hayatta gördüğüm en iyi köpekti, bana birçok yardımı dokunmuştu bu zamana kadar ve ben onun bu kadar gelişmesiyle gurur duyuyorum.

  Yatağımdan çıktım ve elimi yüzümü yıkamak için odamdaki banyoya ilerledim. Banyodaki aynada kendime bakınca mutlu hissetim kendimi. Çok tatlı görünüyorum ama çok dağılmış ve yorgundu gözleri, ben buraya geldiğim günün gecesinde tutan şansıma tüküreyim. Cidden, en azından bir kez olsun gitmek istediğim pop grubun konserine bilet bulmak için şansımı ararken neredeydi bu şans, ya da tatil olmasını dilediğim kar yağışında neredeydi? Sanırım bana o zamanlar el sallayıp bu zamanda karşıma çıkmayı düşünmüştü. Gıcık şans, şansları sevmiyorum.

  Banyodan çıkıp yatağıma geldim ve yatağımı düzenledim. Boumbu'ya dönüp baktığımda gözlerindeki mutluluğu görünce aslında bu sabah yatağımdan çıkmam için güzel bir sebebimin olduğunu fark ettim. Gülümseyerek ona yaklaştım ve birkaç dakika Boumbu ile oynadım. Boumbu ile oynarken benim gitmem gerektiğini belirtir gibi oynamayı kestiğinde ofladım ve onu onaylayıp, odadan çıkıp aşağı indim. Bir gün de benden başka birisi yemek yapsa ne olur ya!?

  Şimdi, isyan etmiş bir yüz ifademle, yemekleri hazırlamaya çalışıyorum. Yemeklerimin güzel olduğunu düşünmüyorum, zehirlenme ihtimalleri çok yüksek; niye benim yemeklerimi yiyorlar? Başka birisi yapsın, utanıyorum! Beomgyu, niye böyle diyorsun acaba? Sen bu zamana kadar zehirlendin mi? Tamam, belki zehirlenme tehlikesi atlatmış olabilirim ama küçükken ne kadar tuz atılır ne bileyim ben! Ah ah, kimse beni anlamıyor evet.

  Ben kendi kendime beynimden konuşurken dışarıdan duyduğum sesle o tarafa döndüm ve manyak dünyamdan uzaklaşıp o tarafa baktım.

Soobin hyung:Günaydın.

Diye söyledi Soobin hyung, merdivenlerden inmiş ve mutfağa doğru gelirken. Sesi yine kalındı, saçları ise yeni uyandığını belli edecek kadar karmaşık duruyordu. Sabah olduğunda sesi normal olan bir tek benim burada ve bu özelliğimi sevdiğimi söyleyebilirim.

Ben:Sana da.

Dedim ve elime aşağı dolaplardan bir tane tava almaya çalıştım. Ben tava bulmaya çalışırken o da ayağındaki terlikleri sürüye sürüye yanıma geliyordu vücudunu gerirken, bunun yanı sıra o kalın sesiyle de konuşuyordu bana.

🌟 The Star Seekers 🌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin