6- tilkinin kuyruğunu sıkıştır, güvercini sev

1.1K 127 559
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Fleet Foxes -Mykonos

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Fleet Foxes -Mykonos

Kuğu Gölü Balesi'nde kraliçeyi oynamak... tüm mesele bu. Fakat bir yandan asıl mesele, siyah kuğu mu yoksa beyaz kuğu mu olabilmekte.
Tam emin değilim, ben galiba içimdeki bahsi geçen meseleyi ayıklayamıyorum. Tertemiz, bembeyaz, pasparlak bir beyaz kuğu olduğumu savunmam ama pek siyah da değilim. Peki Kraliçe iki kişiliği de nasıl içinde barındırdı? Ayarlaması zor ve tutturulamayan bir karakter cümbüşü yaşanırken buna "çiftkişilikçilik" diyebilir miyim? Derim ama doğruluğu konusunda pek emin değilim. Kimse ortacı değil, herkes bir tarafa çekilmeye meyilli. Şahsen benim çoğu zaman hangi kuğuyu bastırmam gerektiği konusunda büyük şüphelerim oluyor. Yirmi üç yıllık hayatım boyunca bu kişiliği oluşturmak çok kolay olmadı. Her zaman en iyisi olmaya çalışan, düştüğü yerden hiçbir şey olmamış gibi kalkan, ağlaması günah gibi sesi soluğu çıkmayan ve bir sürü dayatmalarla şekillenen o çocuktum, mükemmelliyetçi bir ailenin göz bebeği. Beyaz kuğu olma meselesi değil benimki, benimki böyle doğmamak. Böyle doğmayı da beyaz kuğu da olmayı ben istemedim, oynamak da istemedim. Zaten istesem de oynatmazlar çünkü ben bir erkeğim. Basitçe, erkek. Kraliçe değilim, bir devrim yaratamam.

Yoo Jimin, görünüşte zarif ve beyaz kuğuyu bir kaban gibi üstüne giyinmişken onu seçmek şaşırtıcı olmazdı, bu yüzden seçildi de. O bedeninde hem siyahı hem beyazı çok güzel oynar. Mükemmelliyet algısına uymasına da gerek yok çünkü benim aksime, kendi cazibesiyle doğmuş. Fakat bilirim ki, siyah kuğusu onu da yer yer sağanak yağışlara bırakır. Kimsenin bir kusursuzluğu yok, o da lekelenir diye korktuğundan kendine ördüğü duvarlar arasında yaşıyor. Beş yaşında sadece benimle değil, ailesiyle de ilk kez tanışması kadar grift bir olay. Bir sürü dayatma ve algı onun üstünde de var. Şimdi beyaz kuğuyu oynaması da, siyah kuğuyu oynaması da bir seçenek değil, zorunluluk onun için. Kendi kalıbından çıkmasının bilmem kaçıncı adımı. Yine biliyorum ki ilk adımını bana açıldığında yaptı. Rüzgârlı bir gecenin, güzel bir kafanın eşiğinde "Ben bu adamdan çok hoşlanıyorum." dediğinde.

Bahsi geçen konuşma, ben o dans salonunda kendimden bi haber çıktıktan günler sonra yaşandı. Günlerdir Soobin'i görmedim, ondan kaçmıyorum, çekiniyorum saçma sapan bir olay biliyorum ama kendimi engelleyemiyorum. Sanki yanlış bir şeyler var, bir şeyler yanlış gidiyor'daki o garip hissiyat o zamandan beri vücudumdaydı ve Jimin o zamandan beri Soobin'le konuşuyordu.

mokita gösterisinin yıldızı -yeonbinWhere stories live. Discover now