2- RENGÂRENK ACILAR

515 32 9
                                    

Barış, Fırat'ın kolundan tutmaya devam ederken Fırat barışa dimdik ve şaşkın bir şekilde bakıyordu. Barış yorgunlukla kolunu indirdi, savcı derin bir nefes alıp barışın yatağına çömeldi ve derin bir nefes alarak şarkıya başladı;

Biliyorum herkes tektir hayat gibi bazen o rengarenk-i ayaz, önce yağmur sonra güneş sonra bize de gökkuşak'ları. Ooo saydım ben kaç günün o batımı bana bana yara gelir. Ay gibi geceye ben sana deli. Herşeyi silemedi'm, üstü tek renkten bi' gökkuşağı gibi, bi' anda gülmemiş biraz benim gibi, dışarda tüm bütün evren, gerekse biraz direnmem içinde gökyüzü var bense yarından beter. O~ "Sen bırak tutunmayı dünya bizi sarmalar..." Deyim yerinde en içinde "Rengarenk Acılar" Sen bırak tutunmayı dünya bizi sarmalar derinlerinde en içinde "Rengarenk acılar...,"

Savcı şarkıyı bitirdiğinde barış uyumuştu bile. Savcı derin bir nefes alıp yatağın kenarından kalktı.

Fırat: (Artık gitsem iyi olur, ama bu psikopat'ın da sağı solu belli olmaz en iyisi sekize kadar burada kalayım sekiz'den sonra giderim.)

Savcı, yerinden kalktı ve barışın yatağının kenarında ki koltuğa uzandı derin bir nefes aldı ve gözlerini tavana diktiği sırada, barışın ceketin den bir tane bot düştü, bu not Büge'nin barışı terk etmeden önce ona yazdığı notu. Savcı bu notu fark ettiğinde belki bir delil bulmuşum dur dedi kendi kendine ve kalkıp notu alıp okumaya başladı.
___________________________________________

Savcı, notu okuduğun da şaşırmıştı ve onun yanında sevinmişti de barışa dönerek içinden ona bir kaç cümle etti.

Fırat: (Barış, artık hapse girme fermanını imzalanacak.) Savcı mutlulukla notu cebine koydu ve koltuğa rahatça yayıldı.

Saat 8.30'da:

Savcı uyuya kaldığını fark ederek hızla uyandı. Direkt yerinden kalkarak barışa baktı, daha uyanmamıştı derin bir nefes alarak yerinden kalktı ve üzerini düzeltik'ten sonra hızla aşağıya indi. Kapıyı açtı ve, arabasına doğru yöneldi. Arabasını çalıştırıp yola doğru sürmeye başladı.

O sıra da barışa dosyayı getirmek için evine giden Sasha, Savcı'nın barışın evinden çıktığını görünce şoka uğradı. Ve arabasını biraz uzağa çekerek savcı'nın barışın evinden uzaklaşmasını bekledi. Savcı iyice barışın evinden uzaklaştığını fark edince, arabasını iyice barışın evinin önüne çekip arabasından indi ve barışın kapısının önüne hızla gitti, ve alacaklı gibi kapıya vurmaya başladı.

Barış, korku ile irkildi, beş saniye boyunca boş bir şekilde tavana baktıktan sonra derin bir nefes alarak ayağa kalktı ve merdivenlerden inip kapıya doğru yürüdü, kapıyı açtığında Sasha ile karşılaştı, Sasha tam barışa hesap sorucakken barışın darmadağın halini gördü, bir dakika boyunca barışa şaşkın bir şekilde baktı, ve bir anda gözü barışın bandaj ile kaplı olan eline kaydı şaşkınlık ile barışa bakarak;

Sasha: Babe, çok yıkık görünüyorsun! Ve elindeki bandaj da ne, Eline ne oldu?

Barış: "Bilmiyorum... Dün gece ile ilgili tek hatırladığım şey-" tam sözünü bitirecek iken aklına Büge ve oğlu Can geldi, bir anda gözleri doldu ve hızla sasha'ya sarıldı ve ağlamaya başladı. Sasha şaşkınlıkla barışa sarıldı.

Sasha: "Barış, dün ne oldu? Büge ve can nerede? Ve niye geldiğimde evinden Savcı Fırat Bulut çıkıyordu? Dün ve dün gece ne oldu?" Barış sasha'nın dediği ile irkildi ve dün geceyi ufak ufak hatırlamaya başladı, ve hatırladıkça konuşmaya başladı, Sasha'ya dönerek.

Barış: D-dün eve gitmemi önerdiğin de eve geldim ama...

Sasha: Ama ne?

Barış: Eve geldiğim de evde Büge ve can yoktu... Sadece yatağın üzerinde bir not vardı...-

Transition to love ~FırbarWhere stories live. Discover now