4- SADECE BİR GECE

504 28 11
                                    

Fırat, sinirle barışın, yani savaşın evine gidiyordu. Eve vardığında, arabadan hırsla indi ve barışın kapısına hırsla vurmaya başladı. Barış evde, Büge'nin nerede olduğu ile ilgili araştırma yaparken, kapıya vurulma sesi ile irkil'en barış, derin bir nefes alarak barış, ayağa kalkarak kapıya yöneldi, kapıyı açtığında önünde sinirden deliye dönmüş Savcıyı görünce şaşırmıştı.

Barış: "Ooo, Savcım sizi hangi rüzgar attı buray-" Barış, sözünü tamamlayamadan, savcı onu eve iterek kapıyı sertçe kapayıp, sinirli, sinirli barışa yaklaşmaya başladı.

Barış: Hop, hop, Savcı ne yapıyorsun lan!

Fırat: "Kızım nerede, barış!" Barışın gözleri fal taşı gibi açılmıştı, içinden Sasha'ya söyleniyordu: "Sasha, bari Nazlıyı alırken Savcıyı da bayıltsaydın!" Fırat, barıştan cevap alamayınca barışı duvara dayayıp, boğazına yapıştı.

Fırat: BANA, KIZIMIN NEREDE OLDUĞUNU SÖYLEYECEKSİN!

Barış: S-savcı ö-öldürecek'sin b-beni!

Fırat: "SENİ ÖLDÜRECEĞİM BARIŞ!"

Barış, nefes almakta güçlük çekiyordu bir müddet sonra çırpınmayı bırakıp Savcı'nın kollarına yığıldı. Savcı barışı kollarının arasında tutunca garip bir his kaplamıştı içini, derin bir nefes alıp, barışı olduğu yere bırakıp odaları gezmeye başladı. Belki kızı ile ilgili bir şey bula bilirdi. Odaları gezerken, içeriden barışın öksürme sesleri geliyordu, Fırat barışın yanına doğru yürüdüğün'de barışın deli gibi öksürdüğünü fark etti. Barışın yanına koşup ona doğru eğildi, barış nefes almakta çok zorluk çekiyordu, yavaşca kucağına aldı ve oda'ya doğru gitmeye başladı. Barışı yatağa yatırıp, kulağına eğildi: "Kızımın nerede olduğunu her yada geç öğreneceğim, Barış Yesari!" Barış, yarı baygın gülümsemeye başlar, ve konuşur: "Gerçekten mi savcım?" Savcı, sinirli bir nefes aldıktan sonra, içeriye doğru giderken barış, Savcı'ya doğru seslenir: "Savcı!" Fırat, sabırla arkasını döner, döndüğü an, ayağının kayması sonucu Barışın yatağına düşer, hemen kalkmak için yönelirken barış Savcıyı kolundan sımsıkı tutar, ve fısıldar: "Lütfen gitme..." Barışın sesi o kadar masum ve güçsüz çıkmıştı ki, Savcı kalkmak için tekrar dan yönelmek istedi ama bunu yapamadı, içinden bir ses barışın yanında kalması gerektiğini söylüyordu. O sıra da kapı açıldı, Sasha elinde Zeynep ile eve gelmişti.

Sasha: "Babe ben geldim!" Sasha, içeride bir kargaşa yaşandığını anlamıştı, Nazlıyı yavaşça koltuğun üzerine bırakıp, barışa bir kez daha seslendi, tedirgin bir şekilde barıştan bir ses bekledi, ama bir ses gelmedi. Barışın odasına gergin bir şekilde ilerledi, barışın odasının kapısına varınca, kapıyı açtı ama gördüklerine inanamamış'tı, barışın yanında savcı vardı, ve barış Savcı'nın kolunu sıkıca tutuyordu. Sasha direkt silahını Fırat'a doğrult'arak, Fırat'a pis bir bakış atı: "BARIŞA NE YAPTIN, SAVCI!" Fırat, şaşkın bir şekilde Sasha'ya bakıyordu, yutkunarak eler'ini yukarı kaldırmak istedi, ama barış Fırat'ın kolunu çok sıkı tutuyordu. Sasha, şaşkın bir şekilde barışa bakıyordu, barışın Savcı'nın kolunu çok sıkı bir şekilde tuttuğunu görünce şaşırma'mış değildi, Savcı'ya dönerek: "Buraya neden geldin Savcı?" Savcı, Sasha'ya sinirli bir şekilde bakarak söze girdi.

Fırat: Kızımın yerini öğrenmek istiyorum!

Sasha: Relax, savcı kızını yemedik içeride uyuyor prenses.

Fırat: KIZIMI BANA GETİR LÜTFEN!

Sasha: Kendin görmek için kalkamaz mısın, yoksa uyuyan prensini uyandırmak mı istemiyorsun?

Fırat'ın yüzü kıpkırmızı olmuştu, elini sımsıkı tutan barıştan elini kurtarmaya çalıştı, ama nafile çok sıkı tutuyordu. Sasha ufak bir kahkaha atarak Savcı'ya doğru baktı: 'Okey savcı belli oldu, uyuyan prens'in seni bırakmak istemiyor." (Ufak bir kahkaha daha atar.) "Ama maalesef kızını sana istesem de getiremem."

Transition to love ~FırbarWhere stories live. Discover now