1.4

2.6K 100 221
                                    

ALIN YA CEHENNEME GİDİCEZ BİRLİKTE

bölüm +18 ögeler barındırır... yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar!

"gerçekten..." diye konuştu berk, kontrolünü bir yana bırakıp odaya girer girmez sırtını duvarla buluşturduğu kızın dudaklarını süzerken. aybike, kontrolü elinden bırakmayan, sınırlarını asla genişletmeyen hakim berk özkaya'yı bu halde gördükçe onu daha çok istiyordu. 

dudaklarını kışkırtıcı bir şekilde kızılın dudaklarının üstüne sürttü. bir yandan lacivert takım elbisesinin ceketinin zeminle buluşmasını sağladı. geri çekilip aleve rastladığı gözlere arzuyla baktı. parmakları, takımla aynı renk kravatı gevşetmeye başlarken konuştu. 

"sınırlarının dışına çıkmayan, etikçi hakime bir bakar mısın? az önce resmen önemli bir hukuk konferansında olmana rağmen delicesine tahrik oldun. delicesine bana tahrik oldun." berk, kızın özgüven dolu sesine ayrı, söylediklerine apayrı düşerken hafifçe sırıttı. 

yavaşlığa ise dayanamadı. kravatını hızla çıkardı, yatağın üstüne fırlattı. gömleğinin düğmelerini başta açmaya çalışsa da aybike ona engel oldu. iki yakasından tuttuğu gömleği sertçe çekip düğmelerini zeminle buluşturduğunda alt dudağını dişledi. "ups..." 

kızıl olan başını olumsuz anlamda salladı. gömleğinden kurtulduğunda kızın gözlerini bedeninin üstünde hissetti. "bakışların ne güzel yakışıyor bedenime." aybike, berk'in söylediğine çoktan tav olurken yavşakça konuşmadan edememişti. "özellikle duruşma günleri." 

aybike, üstündeki gömleği hızla çıkarttı. kızılın bakışlarını vücudunda yakaladığında, "etik olayına hiç girmedim ama, hm? resmen kontrolünüzü kaybettiniz, sayın hakimim." adamın gözlerinden geçen ihtiras dolu karartıya şahit olduğunda, istediğinin tam anlamıyla bu bakışlar olduğunu bir kez daha hatırladı aybike.

kendisini bir anda kızılın kucağında bulduğunda, ait olduğu yerin yalnızca burası olduğuna karar verdi. bacaklarını sıkıca kızılın beline doladı. dudaklarına uzandığında, berk karşı çıkmadı. kızın sert öpücükleri içindeki dürtüyü tetiklerken ne kadar sert olabileceğini kestiremiyordu.

kızılın karşılık vermediği her an daha da sertleştiriyordu öpüşlerini. sırtı yatakla buluşmadan hemen önce alt dudağını dişlerinin arasına alarak çekiştirmiş, kızıldan hırıltıyla karışık zevkli bir inleme kazanmıştı. susmaya ise hiç niyeti yoktu. fazlasını istiyordu. sertini istiyordu. 

"yalnızca bir öpüşümle bile seni zevkle inletebiliyorum, tehlikenin farkında mısın?" berk, başını olumlu anlamda salladı ve sırıttı. kızın yatağa sırtüstü uzanmasını sağladı. dolabına yönelip rastgele bir kravat daha aldı. yatağın üstünde zaten vardı. 

ikisini birden alıp merakla kendisine bakan kızı süzdü. iyice yukarı doğru sıvanmış dar, mini eteği, sütyeninden taşan göğüsleri ve hızla inip kalkan göğsüyle öylesine etkileyici duruyordu ki... ömründe böyle etkileyici bir manzarayla daha karşılaşmamıştı.

"asıl tehlike..." dedi kızın sağ elini kavrayıp yatağa kravat yardımıyla sertçe bağladığında. "az sonra yaşanacak olanlar, bebeğim."  aybike, sabırsızca kalçasını oynattı. "göster," dedi zevkle. berk, diğer elini de sertçe bağladığında dudaklarını ıslattı. 

bacaklarını saran kumaş pantolonunu çıkarıp rastgele bir yana fırlattı. yere düşmüş olan, konferansta kendisini çileden çıkarmak için bir araç olarak kullandığı kalemi aldı, yatağın yanındaki komodinin üstüne dikkatlice koydu. "işimiz olacak sanırım."

judge / ayberWhere stories live. Discover now