diciotto

3.5K 299 283
                                    

・。・

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

・。・

iki ay sonra

izuku'nun anlatımından:

karanlık odada yüzüme vuran bilgisayar ışığıyla çizim yaparken odada yankılanan tek ses katsuki ile enaki'nin nefes alışverişleri ve mırıldanmalarıydı. yatakta birbirlerine sarılmış uyuyorlardı. her zamankinin aksine ben uyuyamamış çizim yapmaya karar vermiştim. yeni bölümü yayınlamama daha dört, beş gün vardı ama ne kadar erken olursa o kadar iyiydi. zaten son zamanlarda çok düşünüyordum, kafamı dağıtmak iyi olabilirdi.

sol elimle gözlüğümü düzeltirken parmağımdaki yüzüklere kaydı gözlerim, istemsizce gülümsedim. doğru ya, biz evliydik. katsuki ile evleneli iki ay oluyordu ve tahminlerimin aksine düzgün bir ilişki yürütüyorduk. gerçi tam olarak bir ilişki içinde miydik bilmiyordum. yani günlük olarak beş milyon kez öpüştüğümüzü varsayarsak... öyleydik.

başlarda her şeyden pişmanken şimdi bu duyguyu hissedemiyordum, mutluydum. hiçbir zaman kendimi annem ve babamın yanına yakıştıramamıştım, biz aile değildik. ben bunu hiç düşünmemiştim. benim bir ailem var deyip onların ismini ağzıma alamamıştım. anne, baba demek bile canımı acıtırken onların çocuğu olduğumu bilmek beni gerçekten yaralıyordu. şimdi ise katsuki ile evliydim, bir çocuğumuz vardı. bana karşı olan davranışları, tutumları, hisleri... o kadar huzur vericiydi ki. sanırım gerçek bir aile olmayı şimdi tadıyordum.

bayan bakugou yüzünden kızışma dönemimi unutmuş hazırlıksız yakalanmıştım. kendimi enaki'nin odasına kapatsam da feromonlarım bütün eve yayılmıştı. evimde bir alfa olduğunu bilen omegam ise asla rahat durmuyor katsuki'yi arzuluyordu. bunda eskiden aşık olduğum kişi olması da etkili olmuş olabilirdi. tişörtleriyle yetinmeye çalışsam da pek işe yaradığı söylenemezdi. sonuç olarak onunla birlikte olmuş üstüne işaretlenmiştim. zaten evlendiğimizden dolayı çok sorun etmemiştim ama cinsellik beni iğrendiriyordu. kendiminki de dahil cinsel organ gördükçe kusasım geliyordu. bu yüzden enaki doğduğunda biraz sıkıntı yaşamıştım. küçücük, tanrının bana emanet ettiği, savunmasız bir bebekten korkmak da neydi?

her şeyi yavaş yavaş atlatıyordum, her şey düzeliyordu.

evliliğimizin başlarında babamın üzerimde bıraktığı etki ile kabuslarım yine başlamıştı. krizler geçiriyor sürekli ağlıyordum. kafayı yiyeceğimi zannederken katsuki'nin kollarında buluyordum kendimi. ıslak toprak kokusu vücudumdaki kirleri tek tek temizliyordu sanki. lise aşkımın hayatımın ikinci anlamı olacağı hiç aklıma gelmezdi. sanırım artık iki dayanağım vardı. beni ben yapan onların varlığıydı.

düşüncelerimden arınarak karakterimi çizmeye döndüm. şimdi fark ettim de yarattığım karakter katsuki'ye çok benziyordu, hem tip hem de karakter olarak. yanaklarımın kızarmasına engel olamadım. katsuki'yi hayatımdan attığımı zannederken onu oluşturup işimi yapıyorum ayağına kendimi tatmin ediyordum. ah, çok rezilim.

culaccino - bakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin