GENÇLİĞİN KOLLARINDA (+18)

İŞLER KARIŞIYOR 🍷

Merhabalar hikayenin gidişatını nasıl buluyorsunuz?
Hikayemizde pek çok karakter var, hangilerini daha yakından tanımak istersiniz.. Kimlere ağırlık verelim❤️

Tamer arabasını tenha yoldaki deponun önüne park edince, arabanın ışıkları da sönmüş ve karanlık yol iyice ıssızlaşmıştı. Kapıyı gürültülü bir şekilde iterek içeri girdiğinde gecenin karanlığına inat içeriden müzik sesi geliyordu. Müslüm Gürses'in bir şarkısı deponun içinde yankılanıyordu. Onun gelişini hafif kalabalıktan fark eden birisi geniş koltukta yayılan Ateş'i dürtmüştü.

"Abi.."

Ateş bakışlarını elindeki telefondan kaldırıp gelene baktı. Yüzündeki ifade hemen yerini alaylı bir şekle bırakırken müziğin sesini kısmaları için işaret vermişti.

"Ooo.. Tamer efendi.. yolu biliyormuşsun demek ki.."

Acelesiz bir şekilde yerinden kalkıp Tamer'in karşısında dikildi.

"Hangi rüzgar attı seni buraya?"

Tamer gergin bir nefes bırakıp konuştu.

"Senden kısa bir süre daha istiyorum. En geç üç haftaya pa-"

"Ne üç haftası oğlum! Dalga mı geçiyorsun lan!"

Ateş'in sesi bütün depoyu inletirken içlerinden biri kızları dışarı çıkartmıştı.

"Bir yılı geçti lan şerefsiz! Sana yarına kadar mühdet.."

Elini tehdit edercesine Tamer'e doğru sallarken tehlike kokan sesiyle konuştu.

"Eğer.. yarın da bana paramı getirmezsen.."

Dudağının sol kenarı yukarı kıvrılırken Tamer'in omzuna vurarak yanından geçmişti. Bu cümlenin devamını odadaki herkes tahmin ediyordu.. Kenardaki merdivenlerden aşağı inerken Tamer daha fazla orada durmayıp hızlı bir şekilde depodan çıkmıştı. Arabasına binip hız yaparken ,

"Allah kahretsin!" diye bağırdı.

•

Yavuz Bey çalışma odasında düşünceli bir şekilde oturuyor, içkisini yudumluyordu. Önüne getirilen fotoğraflara bakarken huzursuz bir şekilde nefesini bıraktı. Bunlar Bora'nın eline asla ulaşmamalıydı.. Kapı birisi tarafından çalınınca önündeki kağıtları bir dosyanın altına sıkıştırıp içeri gelinmesi için müsaade verdi. Gelen kişi en yakın adamı Ufuk'tu.

"Efendim, size iletmem gereken gelişmeler var."

"Gel Ufuk.."

"Büyük nakliyat ile ilgili bir problem söz konusu.."

Yavuz'un kaşları öfkeyle çatılırken merakla Ufuk'un söyleyeceği sözleri bekledi.

"Ne problemi.. Taksit taksit konuşmasana ulan.."

"Kaplanlar sizdeki görüntüleri kopyalarıyla birlikte onlara iade etmeniz karşılığında yolları güvenli hale getireceklerini söylüyorlar."

"Allah kahretsin.."

"Size güvenmedikleri aşikar, efendim.. ne yapmayı planlıyorsunuz?"

Yavuz yerinden öfkeyle kalkıp odasındaki cama kadar ilerledi. Bora'nın arabasından inmesini düşünceli bir şekilde izledi. Sıkıntılı bir şekilde nefesini bırakırken başını hafifçe arkaya çevirip konuştu.

"Yarın için bir toplantı ayarla.. onlara istediğini vereceğim."

1 HAFTA SONRA

Mert sessizliğin hüküm sürdüğü kahvaltı masasında rahat bir tavırla kahvaltısını yapıyordu. Biran önce karnını doyurup evden çıkmaktı isteği..