23

1.1K 145 15
                                    

iyi okumalar 💛

Beş gün boyunca ihtiyaçlarım hariç odamdan çıkmadım. Elrod'u farklı şekilde düşündüğüm için utancım anca geçmişti. Sonradan çıksam bile Elrod'u görmeyeceğimi öğrenmiştim. Odama gelen Elrod'a kıpkırmızı suratımla bakarken, bana yanıma anca gelebildiğini söylemişti. Krallığın dışındaki işlerinden bahsederken, yatakta oturmuş, onu zorla gülümseyerek dinliyordum. Kendimi onun olmadığı şatoda odaya kitlemiştim.

Elrod "Yataktan çıkmıyormuşsun. Hasta mı hissediyorsun?" dediğinde, sesi endişeli geldi.

Benim için endişelenmiş olma düşüncesi hoşuma giderken, kafamı iki yana salladım.

"İyiyim, yaşananlardan sonra yoruldum sadece."

Onun ateşiyle yandığım için, anca söndüğümü söyleyemezdim. Elrod, sol gözündeki bandı çıkardığında gözlerimi kıstım. Gözleri tüm vücudumda gezerken rahatsızca kımıldandım. O gözüyle ruhumu gördüğünü biliyordum. Merak ettiğim başka şeyleri görüp göremeyeceğiydi.

"Senin için bıraktığım gözyaşlarını içiyorsun değil mi?"

Miktarı arttırılan sıvıyı tiksintiyle içiyordum. Onunla günlerce konuşmadığımız şeylerin şimdi fırsatı diye düşündüm. Gözünü tekrar kapatırken, yataktan kalkıp "O sıvı tam olarak ne?" diye sordum. Meda bana ilk verdiğinde ruhumu kaybetmemem için olduğunu söylemişti. Sorunsuzca içiyordum ama içtiğim şeyin neyden oluştuğunu merak ediyordum. Ardından "Bayan Pul yani halam da bana bu tarz bir sıvı içiriyordu. O sıvıyı ağzından çıkarıyordu." dedim.

Aynı anda midem bulandı. O sıvının da tükürük olduğu düşüncesiyle yüzümü buruşturdum. haroc'un gözyaşı demişlerdi. Bu çok daha kabul edilebilirdi.

Elrod kaşlarını kaldırırken "Bu öyle bir şey değil. Gerçek gözyaşı." dedi. Rahatlayarak "Midem düzeldi, sanırım." diye mırıldandım.

Elrod gülecek gibi oldu ama hafifçe öksürüp toparlandı. Keşke toparlanmasaydı da gülüşünü görseydim. Bunun bir işime yarayacağı yoktu ama beğeneceğime emindim. Yüzüne baktıkça onu neden hayal ettiğimi iyice anlıyordum. Elrod oldukça hoşuma gidiyordu. Ben farklı düşüncelerdeyken, Elrod bunlardan habersiz konuşmaya başladı.

Çenesini sıvaladıktan sonra "Halan seninle kendi kutsamasını paylaşmış. Bu, bunca zaman nasıl hayatta kaldığını açıklıyor. Şu an vücudunda buna dair kırıntı bile kalmamış." diye açıkladı.

Eğer bu olmasa ruhumu kaybedip, ölecektim.

Derin bir nefes verip "Anladım." dedim.

Elrod "Konuşamadık." deyince, dudağım kıvrıldı. Ben birkaç gündür rüyalarımda onunla konuşuyordum.

"Evet, sana anlatacaklarım da vardı."

Kaşları kalkarken "Tamam." dedi. Ardından "Gel dolaşalım. Biraz hava alırsın." deyip arkasına döndü.

Arkasından ilerlerken bahçede son duyduklarım aklıma geldi. Az önce de ölümle ilgili düşünmüştüm.

Dudağımı ısırdıktan sonra "Elrod bir şey sormak istiyorum?" dedim.

Yanına adımladığımda bana baktı. Ellerimi arkamda birleştirip, ben tedirgin eden soruyu sordum.

"Kaçmadan önce Lephan'la konuşmanızı duydum. Benim ölümümden bahsediyor gibiydiniz."

Kaşları çatılırken, kafasını çevirdi. Yürümeye devam ederken "Ölmeyeceksin." dedi. Bu da bahsettiklerinin gerçekten ben olduğumu doğruluyordu. Lephan ben sadece evcil hayvavanmışım gibi beslemekten bahsediyordu.

SOYUTDove le storie prendono vita. Scoprilo ora