9. Bölüm "Ateş"

515 31 82
                                    

Geldiğime inanamıyorum. Ben döndüüümm, Siyah geri döndüüüüü 🩶

Sizi çooookkkk özledim ♥️ Siyah'ı çok özledim, bizimkileri çok özledim. Bu sefer öyle uzun süre ayrı kaldık ki kafayı yediiimmm 🥹 Siyah'ı ve sizi düşünmediğim tek bir gün olmamıştı ay çok mutluyum 💃🏼

Uzun süre ayrı kalma sebebimiz elimde olan sebeplerden değildi bana darılıp küsmeyin olur mu? Sürekli hastanelerde geçen bir hamilelik yaşadığım için kendimi toparlar toparlamaz size koştum. Burada olamadığım zamanlarda bile size cevap vermeye, olabildiğince iletişim halinde kalmaya çalıştım. Yine eskisi gibi olalım. Yine yorumlarda kavuşup muhabbet edelim. Yine gülelim, eğlenelim. Yine sövülecek karakterlere birlikte söveliiimmm 😍

Tekrar eskisi gibi yazabilmek için sizin desteğinize ihtiyacım var. Lütfen yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin bendeennn. İyi ki varsınız, sizi kocamaaaannn seviyorum ♥️

Hadi gelin yorumlara da artık bi kavuşalım be 🧚🏻‍♀️
İyi okumalar canlarım ♥️

(Ve benim için önemli bir şey daha doğum günün kutlu olsun theweeknd07 🤗)

*********************

Yanımda en gergin haliyle nefes veren Merve'ye döndü gözlerim, adımları bize uysada gözleri kaçmak istediğini belli ediyordu.

Diğer yanımda yürüyen Zülal'e dönerek sadece onun duyacağı sesimle fısıldadım, "Merve'yi Aspar'a gelmeye ikna etmekle sence ne kadar iyi yaptık?"
Hafifçe eğilerek Merve'ye baktı, "Hiçbir fikrim yok!"
"Aman ne güzel," diyerek yürümeye devam ettim.
"Bir noktada illaki yüzleşeceklerdi," diyerek ikimizi de avutmaya çalıştı Zülal.

Bar kapısının önüne geldiğimizde Zülal çoktan içeriye girmişti, kapının önünde dikilmeye devam eden Merve'ye dönerek gözlerimizi birleştirdim.
Gözlerini kaçırarak "İyi gibiyim," dedi.
"Buradan bakınca hiç öyle gözükmüyor," dedim doğruyu söyleyerek.
Kafasını sallayarak onayladı, "İyi değilim!"

Derin bir nefes vererek arkasını döndüğünde birkaç adımda tekrardan önüne geçtim, "Hemen şimdi buradan gidebiliriz."
Sessiz kaldığında "Kendini zorlamanı istemiyorum," diyerek devam ettim. "Sen kendini ne zaman hazır hissederse..."
"Hazırım," diyerek cümlemi yarıda kestiğinde bir şey dememe fırsat vermeden hızlı adımlarla Aspar'dan içeriye girdi.
Arkasından koca bir tebessümle bakakalmıştım, onun bu deli cesaretine hayrandım.

Biz birbirimize benziyorduk. Anlaşamadığımız zamanlarda bile bunun farkındaydık, belki de buydu tek sebebi.

Daha fazla düşünmeyi bir kenara bırakarak ben de adımlarımı harekete geçirdim, kapıyı iteceğim sırada bana gerek kalmadan içeriden bir başkası sertçe çekmişti. Habersiz yakalandığım güçle yüz üstü düşeceğim sırada önce tanıdık kokusu sardı etrafımı, sonra ise belime dolandı parmakları.

Yüzümdeki gerginlik yerini huzurlu bir tebessüme bıraktığında gülümseyerek gözlerimi siyah denizlerime diktim. Çatılan kaşları gergin yüzünün en büyük sebebiydi, sıktığı dişleri ise büyük bir yardımda bulunuyordu.

"Neredesin?" dedi en gergin ses tonuyla.
Onun aksine gülümseyerek konuştum, "Buradayım."
Derin bir nefes alarak gözlerini kaçırdı, anında yanağına uzanan elimle tekrardan kendime çevirdim yüzünü.
"Merve biraz gergindi," dediğimde bir yandan da parmaklarım yanağını okşuyordu. "Onun sakinleşmesi için bekliyordum."

Hala sessiz kalmaya devam ettiğinde "Barlas," dedim bastırarak. "Bir cevap vermeyi mi denesen acaba?"
"Zülal geldi," dediğinde sesini sakin tutmaya çalışıyordu. "Peşine Merve'de geldi, seni görmeyince aklım çıktı!"
"Hııı..." dedim gülerek. "Beni mi merak ettin sen?"

SİYAH (+18)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt