Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
YEONJUN
İlk iş günüm olmasına rağmen oldukça uzun ve yorucu bir gün olmuştu. Kafeyi kilitleyip ışıkları kapattıktan sonra Minho'yla kaldığımız odaya çıktık.
Minho yorgunlukla kendini koltuğa bırakırken üstümdeki önlüğü çıkarıp bir kenara koydum. Minho'nun karşısında olan bir diğer koltuğa oturup ellerimle yüzümü ovarken konuştum. "Bu kadar işi tek başına nasıl yapıyordun?"
Minho gülüp cevap verdi. "Bunun iki katı tempo ve yorgunlukla." Güldüğümde ayağa kalktı.
"Hazırlanıp yatalım. Ölüyorum yorgunluktan." Kafamı sallayıp ayaklandığımda Minho, kendi rutinini yerine getirmek için küçük banyoya girdi. O işini bitirip çıkınca ben girdim. İşlerimi halledip dışarı çıktığımda Minho her iki koltuğu da yatak haline getirmiş, kendininkinde uzanıyordu.
Işığı kapatıp bende yattığımda az bir süre içinde uykuya daldığımı fark etmiştim.
~~~
Sabah başımda öten alarmla gözlerimi açtım. Minho uyanmış alarmı kapatırken bana döndü. "Günaydın."
Yerimde doğrulup gözlerimi ovarken cevap verdim. "Günaydın." Önlüğümü yüzüme fırlatıp konuşmaya devam etti. "Kalk hadi. Hazırlan da kimse gelmeden kahvaltı edelim."
O'nu kafamla onaylayıp banyoya girdim. Hazırlanmam bittiğinde aşağı inip mutfağın kapısını açtım. Minho şarkı söyleyip dans ederken aynı zamanda kahvaltı hazırlıyordu. Şaşkınlıkla onu izlerken bir anda bana dönmesiyle korkuyla irkildi. "Ruhumu teslim ediyordum Yeonjun."
Gülüp tam karşısındaki sandalyeye geçtim. "Ses ve dans yeteneğinin olduğunu bilmiyordum." Ağzına salatalık atmadan önce cevap verdi. "BTS adlı grubu biliyorsundur. Bir ara arka dansçılarıydım."
Duyduklarımla içtiğim çay boğazıma kaçarken Minho gülmeye başladı. Kendime geldiğimde şaşkınlıkla konuşmaya başladım. "Neden idol olmadın?" Minho'nun yüzü düşerken cevap verdi. "Sesimin güzel olmadığını söylediler."
Şaşkınlık ve sinirle omleti yuttuktan sonra konuşmaya devam ettim. "Delilik. Çok güzel bir sesin var. Az önce şahit oldum." Tebessüm edip teşekkür ettikten sonra bu sefer o sordu. "Eee? Senin hikayen ne?"
Ağzımdaki lokmayı yutarken önüme döndüm. "Ben aslında Cube Entertainment'da stajyerdim. Ama haksız yere ceza ve zorbalığa uğrayınca dün ayrıldım." Devamındaki hikayemle beraber her şeyimi dinledikten sonra cevap verdi. "Vay be. Bu da bizim şanssızlığımızmış Yeonjun-ahh~~."
Minho'nun aegyosuna güldükten sonra birlikte masayı toplamaya başladık. Mutfaktan çıkıp kapıdaki "Kapalı" yazısını "Açık"a çevirdikten sonra dışarı baktım.
Güzel bir gündü. Her şeye rağmen gülümseyebileceğimiz bir gündü.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Uzun zaman oldu. Ve bölüm atmadım. Ama oldukça uzun bir sınav döneminden geçtim. Ve hala o dönem içerisindeyim. Kitabın herhangi bir okuyucusunun olmaması da beni bölüm yazmamaya iterken yazma isteğim pek gelmedi.
Salıncak hala bol ilgi görüyor. Bu beni çok mutlu ediyor. Teşekkür ederim. Umarım bir gün bu kitabımı da beğenirsiniz.
