Yedinci Evrenin Prensesi

6-Büyük Tanışma

Sabah erkenden odama giren hizmetçilerin sesleri ile uyandım. Dün olanlardan sonra sıcak yataktan kalkmayı istemesem bile ayağa kalktım ve onlara gülümsedim.

"Günaydın hanımlar. Umarım hepiniz iyisinizdir. "dedim. Gülümseyerek karşılık verdiler. Ayağa kalktım, genç bir kız önüme geldi ve onu takip etmemi rica etti. Odamdaki banyoya girdik.Buharı üstünde tüten sıcak bir küvetle karşılaştım.
Yavaşça üzerimdeki geceliği çıkarttım ve küvetin içine girdim. Biraz fazla sıcaktı ama yorgun geçen birkaç haftadan sonra iyi gelmişti. Kızlardan birisi bir sepet dolusu sabun, güzel koku,saça iyi gelen karışımlar ile gelmişti. Elinde de yumuşak,keseye benzer,iplerden örülmüş çok tatlı bir parça vardı. Ne olduğunu bilmiyordum ama çok güzeldi.Kız elindeki iplerden yapılmış keseyi suya batırdı ve sabunla iyice köpürttü. Bir sürü köpük çıkmıştı ve yıkanması keyifli bir keseydi. Banyo bittikten sonra vücuduma bazı kremler sürdük. Parfüm sıktık, yüzüme biraz pudra sürdük. Bir hizmetçi içeri geldi ve Jonathan'ın geldiğini söyledi.
Jonathan zıplayarak içeriye girdi ve heyecanla konuşmaya başladı. Eyvah! Kulaklarım sizi seviyorum...

" Majesteleri neler oldu bir bilseniz. Anlat anlat bitmez."dedi yüksek sesle.

"Eee anlat bakalım ne oldu?"dedim bende gülerek. Büyük bir heyecanla ilk önce şehir merkezindeki kılıç dükkanından,elbiselerden,tamircilerle ne kadar iyi anlaştığından ve onla konuşmak isteyen güzel satıcı kadınlardan bahsetti. Bu heyecanı mutluluğu bana eski bir arkadaşımı hatırlatmıştı...

Saatler süren eğlenceden sonra Jonathan bir ihtiyacım olup olmadığını sordu.

"Jonathan senden bunu gizli tutmanı istiyorum. Sana bir kalem vereceğim. O kalem çok değerli. Dikkat etmen,kimseyi şüphelendirmemen gerek."dedim. Hemen ciddi bir ifadeye büründü ve anladığını belli etmek için kafasını salladı.

"Bu kalem benim Güney krallığında ki ailemin mirası ve bana kaldı. Onlar verdikleri yadigarları geri almazlar. Bunu tamir ettir,ne bakımı varsa yaptır. Ancak bunu tamir edecek tek kişi Güney krallığında. Oraya gitmeni istiyorum. Aileme gerçeği anlat. Geri gelme ihtimalim olmadığını söyle. Kuzey krallığına uğra ve limanın yakınında bulunan fırına git. Bayan Emma'ya iyi olduğumu anlat. Gerçekleri anlat."dedim.

"Peki Leydim. Emin olun kimsenin haberi olmayacak. En yakın zamanda gelmeye çalışacağım."dedi. Ve odadan çıktı

Bende kitaplığımda duran imparatorluk tarihi kitabını açtım ve okumaya başladım.

Saatlerce oturup imparatorluğun tarihi hakkında araştırma yaptım. Odamın kapısı sertçe tıklatıldı. İçeriye bir şövalye girdi. İmparatorun beni bahçeye çay içmeye çağırdığını söyledi. Şaşırmıştım ancak gitmemek ayıp olurdu. Şövalyeye hazırlanıp geleceğimi söyledim. Hızla koştum ve şimdiki hükümdarı araştırdım. İsimlerin hepsini ezberledim. Üstüme mavi bir elbise giydim ve odadan çıktım.

Babamın adı Fransua Edmund Shana Castina imparatoriçenin adı Lydia Lena Shana Castina olarak imparatorluğun 40. İmparator ve imparatoriçesi oldukları biliniyordu.

Toplamda üç oğulları vardı.En büyük erkek kardeşim Antonie Anes Shana Castina, Lowell Adrian Shana Castina ve en küçük prens Eldon Fargison Shana Castina.