Rüya

1.7K 183 136
                                    

"Güneş temsilcisi Alçin."

İsmimi duyduğumda çevreme bakmaya başladım. Bir sonu olmayan beyazlığın içerisindeydim.

Tanımadığım bu ses bana güneş temcilsici demişti.

Bana seslenen kişiyi görüldüğümde yanında biri daha olduğunu gördüm.

Beyaz uzun saçlı, gri gözlü bir kadın ile kızıl saçlı, siyah gözlü bir adam. Bana seslenen adam olmalıydı.

"Siz de kimsiniz?" diye sordum.

Kadın sevecen bir ses tonunda "Ben hava elementinin temsilcisiyim." dedi.

"Ben de ateş elementinin temsilcisi."

Şaşkınlıkla "Bu bir rüya mı? Siz gerçek misiniz?" diye sordum.

"Rüyandayız evladım. Sana element temsilciliğini müjdelemeye geldik." diyen kadın ile heyecanla "Yaşayacağım olay bu muydu?" diye sordum.

Adam, "Evet buydu." dediğinde sevinçle gülümsedim.

"Bu inanılmaz!"

Kadın, "İnanılması güç olduğu kadar da zor bir iştir. Doğa ana senin bu vazifeyi hakkıyla yerine getireceğini düşünmüş. Bize de sana ön ayak olmak düşer." dedi.

"Peki Sevilay Hanım ile düştüğüm bu savaşta kaybedersem ve ölürsem vazifelerimi yerine getiremem. O zaman ne olacak?" diye sordum.

Kadın, "Kaderinde ne yazılı ise o olacak." derken adam, "Sen hava elementinin temsilcisine bakma. Biz neler olacağını biliyoruz. Sana anlatayım." dedi.

Kadın sinirle, "Bunu konuşmuştuk! Söyleyemezsin!" dediğinde adam, "Birazcık bahsetsem." dedi.

"Olmaz." diyen kadına rağmen adam, "Bu savaşı sen kazanacaksın ama birçok kayıp vereceksin." dedi.

Gözlerim dolarken "Kayıp mı?" diye sordum.

"Çok sevdiğin insanın ölümünü göreceksin. En değer verdi..."

Kadın onun sözünü kesti.

"Bu kadarını söylemek kaderin dengesini bozar. O düşük çeneni kapat." dedi.

"Sana da yaranılmıyor."

Gözümden yaş akarken "Kimlerin ölümünü göreceğim?" diye sordum.

"Bu bilgileri ölülerin geleceği görebilme özelliğinden yararlanarak öğrendik. Daha fazlasını söylersek denge bozulur ve savaşı kaybedebilirsin."

Kadının sözleri umurumda bile değildi. Sevdiğim insanların ölümünden bahsediyorlardı.

"Söylememiz gereken son sözleri de söyleyip konuşmayı bitirmeliyiz." diyen kadına "Daha ne söyleyebilirsiniz ki?" diye sordum.

"Element temsilcisi olarak görevlerinden biri de senden sonra gelecek element temsilcisi için hazırlık yapmaktır." diyen kadının sözünü kestim.

"Element temsilcisi gelmeyen iki güç kalmıştı. Onlardan biri güneş, diğeri de tsunami idi. Tsunami gücünün koruyucu hayvanının ise soyu tükendi. Tsunami gücüne sahip biri de kalmadı." dedim.

Kadın, "Bizim bir bildiğimiz var. İki element temsilcisi daha doğacak. Bunlardan biri tsunami gücüne sahip, diğeri ise ana element temsilcisi." dedi.

Kaşlarımı çattım.

"Ana element temsilcisi mi?"

"Evet. Tüm güçlerin temsilcisi olarak bir kız doğacak ve bu senin soyundan gelecek."

Şaşkınlıkla onlara bakarken adam, "Bu iki temsilci aynı dönemde doğacak. Onlara iyi hazırlık yap ve sakın bu bilgiyi en güvendiklerinden başkasına açma." dedi.

Uykudan bir anda uyurken havanın aydınlanmaya başladığını gördüm.

Mektubu açmam lazımdı.

Hayır, önce Yalçın'a haber vermem lazım.

Koşarak odadan çıktım ve oturma odasına gittim.

Koltukta uyuyan Yalçın'ı heyecanla dürterken "Yalçın kalk!" dedim.

Yalçın sıçrayarak uyanırken "Ne oldu?" diye sordu. Bir şey oldu diye endişelenmişti.

"Element temsilcisiyim! Tahminleriniz doğruymuş!"

Yalçın anında ayılırken "Alçin sen ne diyorsun?" diye sordu.

Yalçın koltukta oturur bir pozisyona geldiğinde yanına oturdum ve "Rüyamda onları gördüm." dedim.

Yalçın anlamayarak "Kimleri? Şu işi güzelce anlat." dedi.

Heyecanımı bir kenara bırakıp gördüğüm rüyayı Yalçın'a detaylıca anlattım.

Yalçın şok içerisinde "Element temsilcisi sensin." derken "Öyleyim." dedim.

"Hemen mektubu getir. Okuman lazım." dediğinde onu onaylayıp mektubu aldım.

Yalçın da bu arada ışığı açmıştı. Heyecanla mektubu açtım.

Güneş Parlarken Where stories live. Discover now