18

15.8K 1.1K 239
                                    

Gelecekteki manit: Benim işim bitti, eve gideceğim.

Gelecekteki manit: İstersen senide bırakayım.

Eray: Şey arkadaşlarım bize gelecek sen git, bekleme beni.

Eray: Yine de teşekkür ederim.

Gelecekteki manit: Derslerini aksatma.

Eray: Tamam.

Gelecekteki manit: Peki, görüşürüz o zaman.

Eray: Görüşürüz.

~~~~~~~~

Efeden

''Cihan hadi gidiyoruz. Eray gelmiyormuş.''

''Niye ki?'' Pek sevgili arkadaşlarını evine götürecekmiş de ondan. Göz devirdim. Çocuğa gel seni evine bırakayım diyorum bana dediği şeye bak.. 

''Arkadaşlarıyla gidecekmiş.'' Kafasını sallayarak arabaya bindi. Bende tam binecektim ki Dilara'nın bana seslenmesiyle durdum.

''Ilgar.'' Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. 

''Efe.'' dedim düzelterek. 

''Peki, Efe.'' moralinin düştüğü bariz bir şekilde ortadaydı ama yapabileceğim bir şey yoktu. Ona kaç kere söylemiştim bana Ilgar deme diye.

''Efendim.'' dedim sinirimi bastırarak.

''Şey, annemler size gelecekmiş bugün yemek için, haberin vardır belki. Sende direkt eve geçeceksen bende seninle gelebilir miyim?'' 

''Geç.'' dedim arka koltuğu göstererek. Bunu dememi bekliyormuş gibi hemen gülümseyerek arabaya binmişti. Bozulan morali bir anda geri gelmişti.

Arabaya binmeden önce gözlerimi bahçede gezdirdim. Eray kaşlarını çatmış sinirle buraya bakıyordu. Ona 'hayırdır' gibisinden bir hareket yapmamla kaşlarını daha çok çattı.

Sevimli bir kediye benziyordu.

Omuz silkerek kaşlarını daha da çattı. Gelmediğine pişman olmuş gibiydi. 

Gülümseyerek göz kırptım. Çatılı kaşları düzelmiş ve gülümsemişti. Ona son kez bakıp arabaya bindim. Cihan telefonuyla uğraşıyordu Dilara da beni izliyordu. Onu umursamadan kemerimi takıp arabayı çalıştırdım. 

''Kanka portakal çiçeği kafesine gidelim. Aslıya bir şey vermem gerekiyor.'' Başımı sallayarak kafeye doğru sürmeye başladım. Normalde yapmazdım ama bugün iyi günümdeydim.

''Şey, müzik açabilir misin Efe.'' Radyoyu açarak arabanın içinin hafif bir müzikle dolmasını sağladım. (medya)

Öyle savunmasız bir zamandı
Bulduğunda beni
Sen başlattın boyun eğdim
Kabullendim seni

Şarkının sözleri bana tek bir kişiyi hatırlatmıştı. Eray..

Okuldan çıkmadan hemen önceki sinirli halinin gözümün önüne gelmesine engel olamadım. Çatık kaşlarıyla tıpkı bir kediye benziyordu. 

Dikiz aynasından arkaya bakmak için o tarafa döndüğümde yüzümdeki gülümsemeyi fark etmiştim. Boğazımı temizleyerek yüzümdeki gülümsemeyi sildim. 

Kafenin önüne geldiğimizde arabayı düzgün bir şekilde park ettim. ''Hadi git ne vereceksen ver de gel.'' dedim Cihan'a dönerek.

''Saçmalama lan, hadi beraber girelim içeri. Hem otururuz biraz.'' 

''Olur aslında, Dilara?'' dedim arkaya dönerek. 

''Olur tabi gidelim. Hem biraz kafa dağıtmış oluruz.'' dedi kocaman gülümseyerek. Bu kızı anlayamıyordum ne desem gülüyordu ve bu bana ne bileyim samimiyetsiz geliyordu..

Oyun bxbWhere stories live. Discover now