Final

8.6K 456 328
                                    

Çok küfür etmeyin bana olur mu, hepinizi çok seviyorum..

Keyifli okumalar

''Çıkıyoruz biz.''

Salonun kapısının önünde duran Aslıya başımı sallayarak onayladım. Kontrol için hastaneye gidecektiler. Doğumuna iki hafta kalmıştı.

''Bebişe bakmaya mı gidiyorsunuz abla?'' 

Savaş yanımdan kalkarak ablasının yanına gitti, küçük kollarını Aslı'nın kocaman olan karnına sararak başını karnına yasladı.

''Evet bebeğim, bebişe bakmaya gidiyoruz.''

''Bende gelebilir miyim? Lütfen lütfen, noluuur?'' 

''Olmaz bebeğim, sen burada Eray abinle kal. Hem bak senin için geldi buraya kadar, geri mi gitsin?''

Savaş bakışlarını bana çevirdiğinde oldukça kararsız görünüyordu. Aklına ne geldiyse kocaman gülümsemiş ve başını aşağı yukarı sallamıştı.

''Tamam o zaman siz gidin, bizde Eraycımla yemek yapalım.''

Henüz sekiz yaşında olmasına rağmen mutfakta vakit geçirmeyi çok seviyordu. 

''Olur mu Eray?'' Aslı emin olmayan gözlerle bana bakıyordu. Çünkü Savaş mutfağa girdiğinde kendini kaybediyordu ve her şeyi tek başına yapmak istiyordu. Bu yüzdende onu zapt etmesi oldukça zordu.

''Sorun yok.'' 

''Tamam, çıkıyoruz biz.''

Aslı Savaş'ın saçlarına dudaklarını bastırarak uzun bir öpücük kondurdu. El sallayarak evden çıkarak kapının önündeki eşinin yanına ilerledi.

Savaş sekerek yanıma geldi, elimi tutarak beni çekiştirmeye başladı. 

''Hadi Eraycım muyallebi yapalım.''

Söyleyemediği kelimeyle kıkırdayarak beni çekiştirmesine izin verdim. 

Bugün öğleden sonra dersim olmadığı için Savaş'ı görmeye gelmiştim. Aslı beni kapıda görünce sevinerek karnının izin verdiğince kollarını bedenime dolamıştı. Doğum kontrolü varmış ve Savaş'ı bırakacak yeri olmadığı için beni görünce çok sevinmişti.

''Sakin ol bir oğlum.''

Oğlum, ne kadar güzel bir kelimeydi. Bazen Savaş benim oğlum olsa ne olur diye düşünmeden edemiyordum. Çok güzel olurdu..

Bir çocuğun bütün sorumluluğunu üstlenmek çok yorucu olabilirdi ama onun baba diyerek sana koşması, işte bence bu her şeye bedeldi.

Çoğu kez bir çocuğu evlat edinmeyi düşünsek de bu şuan bulunduğumuz ülke koşullarında pek mümkün değildi.

''Hadi ama Eraycım.'' Çekmecedeki kendi küçük önlüğünü ve başka bir önlük çıkartarak bana uzattı. Küçük önlüğü elime alarak başından geçirdim, arkasını dönerek bana yardımcı olmuştu. Önlüğünü onu rahatsız etmeyecek şekilde bağladıktan sonra boynuna sulu bir öpücük kondurdum. Kıkırdayarak bana döndü.

Sandalyeye çıkarak elindeki önlüğü bana gösterdi.

''Gel hadi Eraycım, önlüğünü giydireyim.''

Ayağa kalkarak yanına adımladım. Sandalyeye çıkmış hali bile benim boyuma yetişmiyordu. Sinirle kaşlarını çatmasıyla önünde eğilerek boylarımızı eşitledim. Önlüğü başımdan geçirdi.

''Ben bağlayayım mı.''

''Olur ama önce,'' Başını boynuma yaklaştırarak sulu birkaç öpücük bıraktı. Kıkırdayarak başını boynumdan uzaklaştırdı.

Oyun bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin