Oyun bxb

48

Bol bol yorum yapın e mi yavrumcumlar.

Keyifli okumalar ✨

Hiç durmadan çalan zilin rahatsız edici sesiyle zorla gözlerimi araladım. Kimdi bu sabahın köründe gelen. Homurdanarak yataktan doğrulmamla kalçama giren keskin acıyla inledim. Mâlum dün gece çok yorucu ve acılı geçmişti.

Azgın bir sevgilinizin olmasının kötü sonuçlarından biriydi bu sadece.

Yan tarafıma baktığımda normalde uykusu çok hafif olan, en ufak bir sese bile uyanan adamın kapı sesini duymamış fosur fosur uyuduğunu gördüm. Tabi ona göre hava hoştu, acıyan bir kalçası yoktu.

Kapının tekrar çalınmasıyla ağzımın içinden birkaç küfür mırıldanarak ayağa kalktım. Yavaşça yürüyerek kapıya ilerledim, kapıdaki kişi götümden önemli değildi sonuçta. Götümden önemli olan tek kişide yanımdaydı zaten.

"Geldim geldim patlama!"

Söylenerek kapıyı açmamla Uygar "Nihayet açabildin puşt." demiş ve yüzüme bile bakmadan koşarak içeriye gitmişti. İlkerde içeri girip ayakkabılarını çıkararak gülümseyerek bana baktı.

"Çok sıkışmıştıda." Mırıldanarak konuşmasıyla kafamı salladım.

"Anladım, hoş geldin."

"Hoş buldum." Kollarını kaldırmış bana doğru birmadım atmıştı, daha sonra ne düşündüyse artık kollarını ensenina sarmış ve geri çekilmişti. Yanlış anlamamdan korkmuştu sanırım.

Büyükçe göz devirerek kollarımı açtım sarılması için. Kocaman gülümseyerek kollarımın arasına girdi. Kollarımı sıkıca beline sararak boynuna dudaklarımı bastırdım. İlkerde boynuma dudaklarını bastırarak yumuşak bir öpücük kondurdu. Bu öpücük tamamen dostça olan bir şeydi.

"Oh be rahatladım." Uygar yavaş adımlarla yanımza gelerek sertçe kalçama vurdu. Ağzımdan kaçan yüksek sesli acı dolu inlemeyle Uygar ve İlker şaşkınca bana bakıyordu. Götüm zaten acıyordu amk birde vurmuştu puşt. Elimi arkama atarak sanki acısı geçecekmiş gibi okşadım.

"Ne oluyor lan?!" Efe'nin endişeli bağırışı ve hızla yanıma gelmesi bir olmuştu. Bir bana birde kalçamdaki elime bakıyordu.

"Ne oldu?" Elini elimin üstüne koyarak istemsizce koyduğu yeri okşadı. Dirseğimle karnını dürterek "Bir şey olmadı sevgilim." dedim. Yüzüme dikkatlice bakarak doğru söyleyip söylemediğimi kontrol ettikten sonra bakışları karşısında ona korkuyla bakan Uygar'ı görünce kaşlarını çattı.

Kaşını havaya kaldırarak "Bu yılışık vurdu götüne değil mi?" diye sordu. Şirince gülümseyerek kafasını dağıtmaya çalıştım.

"Öyle şirin şirin bakıp beni kandıramazsın." Boynumu dudaklarını bastırarak öldürücü bakışlarını Uygar'a çevirdi. Uygar şirince sırıtarak küçük adımlarla İlker'in arkasına geçti ve kulağına "Koru beni bu canavardan yiğidim." diye mırıldandı.

İlker gülmemek için dudaklarını birbirine bastırarak kafasını salladı. Ben dayanamayıp güldüğümde İlkerde kendini tutamayarak bana katılmıştı.

"Sende mi hain Brütüs!" Uygar hayal kırıklığıyla İlker'e bakıyordu. İlker ona omuz silkerek sırıtmaya devam etmişti.

Efe hızla yanımdan ayılarak hayran gözlerle İker'i izleyen Uygar'ın ensesinden yakaladı. Uygar yerinde korkuyla sıçrayarak Efeye baktı.

"Canım enişteciğim valla bilerek olmadı, el alışkanlığı."

Uygar'ın dediği son şeyle Efe tutuşunu dahada sıkılaştırdı. "Lan ne demek el alışkanlığı. Sen niye benim sevgilimin götüne vuruyorsun lan!" Efe sinirle tıslayarak bakışlarını bana çevirdi, anında yumuşamıştı bakışları. "Acıyor mu?"