6. Bölüm

97 22 41
                                    

"Yani diyorsun ki bu evde biri var o biride önceden ölmüş öyle mi?" dedi annem tek kaşı havada

"Bak evet belkide saçma gelecek ama bana anlatılanda bu tamam mı? Çık arkadaş edin dedin çıktım işte."

"Tımarhanenin önünden geçmemen gerektiğini  söylemeyi unutmuşum sanırım ha?"

"Anne duyduğumu söylüyorum yani inandığımdan değil ama işte..."

"Noluyor?" dedi babam kapıdan içeri girerken. Üstü toz toprak içindeydi sanırım bahçeyle ilgilenmeye başlamış bile.

"Oğlumuz yeni arkadaşlar edinmiş. Tımarhaneden hemde! Bu evde ölü birinin yaşadığını söylemişler." dedi annem gülümseyerek

"Ya ne güzel. Benimde buna benzer bir anım var biliyor musun? Yıl 1228-"

"Baba ne anlatıyosun ayıptır sorması?"

"Ha yani benim 1228 de doğmam sıkıntı ama bu evde ölü birinin yaşaması sıkıntı değil öyle mi?" dedi tek kaşı havada

"ben sormadım, sizde duymadınız diyip kapatalım mı konuyu?" dedim bıkkınca

"Anlaştık!"

"Anlaştık!"

Aynı anda söyleyip işlerine geri dönmüşlerdi. Yeni arkadaşlarıma Tımarhaneden diyorlardı sanki kendileri normalmiş gibi...

Tamam belki saçmalamışlardır yada sadece yeni gelenlere yaptıkları bir şakadır. EVET! Yeni gelenlere yapılan bir şaka

Dışarı koştum o iki değişiği bulmak için. Gözlerim etrafta onları ararken kulağıma küçük bir kavga sesi çarptı.

"Bu kavga edenler siz değilseniz bende bir şey bilmiyorum." dedim o yöne doğru giderek.

"VANİLYA!"

"KAKAO"

"KAKAO NE GERİZEKALI, ÇİKOKATA!"

Dondurma arabasının önünde olan bu elit kavgayı izledim bir süre. Çikolata tarafını tutmaya başlayınca napıyorum ben adlı düşünme çalışmamdan sonra yanlarına gittim.

"biriniz vanilyalı diğeriniz KAKAOLU almaya ne dersiniz?"

"çok mantıklı biliyor musun?" dedi onur denen çocuk parayı adama uzatırken

"Hayırdır yeni çocuk? Bize uygun psikolog mu buldun?" dedi reşat alayla

"uzatmayacağım. Kısa bir soru sonrada rahatsız etmem sizi." dedim onlar muhabbete dalmadan

İkiside susmuş beni dinliyor, ne diyeceğimi merak ediyorlardı.

"Dalga geçtiniz değil mi? Barın olayı yalandı."

"Yalan borcumuz mu var sana?" dedi Reşat sinirle

"Normal bir şey söylemiyorsunuz. Evimde büyük bir cinayet işlendiğini ve orada şuan bir hayaletin olduğunu söylüyorsunuz. İnanmamı beklemeyin."

"Bak" dedi onur denen çocuk. Sanırım ilk kez ciddi konuşacaktı. " Evet biliyorum sana saçma geliyor ama bizde sadece sana bildiğimizi anlattık o evden çabucak çıkın diye çünkü bütün herkes oradan korkar o evin önünden dahi geçmezdi. Sana bir garezimiz yok yada ailene. Sadece bizde başkalarının yalancısıyız anlarsın ya. "

" Eğer dediğiniz gibi bir şey varsa... aslında ben bir kadın sesi duydum. "dedim birden aklıma gelen şeyle. Söylememde sakınca olmazdı herhalde " Ağlayan bir kadın ama etrafa baktığımda kimse yoktu. Yani normalde umursamam ama dediklerinizden sonra aklıma takıldı. "

" yardım etsek sana? Yeni bilgiler toplarız böylece yalan mı gerçek mi görürüz ha? "dedi Reşat

" Yarın burda buluşalım o zaman. "

" Anlaştık! " 

Deli DefteriWhere stories live. Discover now