30. Kim bebek karar veremiyorum bazen.

2.8K 307 243
                                    

Her şey aslında tam olarak çiftin beklediği gibi gitmekteydi. Aradan geçen üç gün barıştıkları günden çok farklı geçmemiş, ara ara yine sohbet edip birbirlerine karşı kurdukları temasları bir noktaya kadar devam ettirmişlerdi. Felix, bu süre içinde eşyalarını arkadaşları ile beraber annesinin evinden tekrar kendi evine getirmiş, Changbin bürodayken kendince ona sürpriz yapmıştı. Soojin'in bu konu hakkında söylediği herhangi bir şey yoktu. Karar Felix'indi ve sadece onlar hakkında yanılmayı umuyordu. Umuyordu ki beklediğinin aksine o ikisi her zaman mutlu olsun ve oğlu asla üzülmesin.

Sarı saçlı adam, dolabın karşısında kravatını bağlayan adama bakarken irislerini duvardaki saatte gezdirdi. Birkaç gündür bu iş yeri mevzusu ciddi anlamda kafasına takılmış, sevgilisinin çalıştığı yeri daha önce hiç umursamadığı kadar umursamaya başlamıştı. Changbin hakkında bilmediği çok şey olduğunu hissediyor, onun hakkındaki en ufak bir bilgiyi dahi gözden kaçırmak istemiyordu. Bu yüzden sabahtan beri kafasının içinde büroya Changbin'le beraber gitme fikri vardı ama onun ne tepki vereceğini kestiremiyordu.

Orada çalışanlara hamile bir sevgilisinin olduğundan bahsettiğini sanmıyordu. Hiçbir şey yokken birden çat diye oraya gidip sevgilisinin huzurunu bozmak da istemiyordu fakat yine de tek başına bir sonuca varmak istemedi. Belki Changbin bunu sorun etmezdi.

"Changbin..." diye mırıldandı oturduğu yatağın üzerinde. Sesinde çekingen bir ton vardı ve siyah saçlının kendisine dönmesi ile bir kez daha söyleyip söylememe konusundan emin olmaya çalıştı.

"Evet bebeğim? Bir şey mi oldu?"

Changbin'in gülümseyerek konuşmasından cesaret buldu Felix. Ters bir tepki verecek değildi ki. Niye bu kadar düşündüğünü anlayamıyordu. İyice dengeleri bozulmuştu.

"Birkaç gün önce seninle konuşurken bir şey fark ettim bu yüzden senden bir şey isteyeceğim. Ama isteğimi kabul eder misin bilmiyorum."

"Ne istiyorsun?" dedi siyah saçlı ilgiyle. "Söyle, ne istiyorsan oldu bil."

"Ben daha önce senin büronu görmedim. Geçen gün de aklıma takıldı. Çalıştığın yeri merak ediyorum. Bugün seninle gelsem senin için bir sorun olur mu?" 

"Gel tabii ki. Neden sorun olsun?" derken gülümsedi Changbin. Aslında birkaç sorun vardı ama sonsuza kadar Felix'i kendisini tanıyan herkesten saklayacak hali yoktu. Bürodaki birkaç eski çalışan, Changbin'in daha önceki sevgilisini biliyordu, şimdi bir kez daha aynı konular açılsın istemiyordu fakat yine de bunu çok düşünmemeye çalıştı. Ne de olsa hayatının geri kalanını geçirmeyi hayal ettiği bu adam eninde sonunda hayatının her noktasında var olacaktı.

"O zaman ben de üstümü değiştiriyorum."

"Sen bilirsin, nasıl istiyorsan. Her şekilde güzel görünüyorsun."

Gülümseyerek yerinden kalktı Felix. Bugün ciddi anlamda mutlu hissediyordu. Changbin'in konuşurken ya da bir şeyler yaparken on kez düşündüğünün farkındaydı ki dışarı çıkmak için üstünü değiştirmesi gerekirken bile bunu es geçip araya küçük bir iltifat eklemişti.

Sarı saçlı, gardırobun önüne geçip kapağını açtı ve ne giymesi gerektiğine karar vermeye çalıştı. Kıyafet konusunda eskisi kadar rahat olmasa da kızı için böyle küçük şeyleri sorun etmemeye çalışıyordu. Onu tam zamanında ve sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmek istiyordu.

"Sence mor olan takımı mı giyeyim yoksa yeşil mi?"

"İkisi de sana yakışıyor ama bugün mor olsun."

"Tamam." dedi Felix. Yeşil olan takımı geri asıp mor olanı aldı ve gardırobun kapaklarını kapatarak az önceki yerine geçti. Birkaç gündür ikisi de garip bir şekilde apayrı yerlerde giyiniyorlarken günler sonra ilk kez bu durumu Felix bozdu ve hiçbir şey söylemeden yatak odasında üzerini değiştirdi. Changbin'in şaşırdığını biliyordu ancak sonsuza kadar kendini ondan saklayamazdı. Changbin'in kendini saklamasını da istemiyordu. Sadece bunlar olurken sevgilisinin, hiçbir şekilde sınırlarını yıkmaya çalışmaması hoşuna gidiyordu.

Little Star | Changlix ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora