13 Başka bir özel bölüm

3K 173 52
                                    

*2.bölümde ki voleybol kısmj arkadşlar*

Hyunjin elini saçlarından geçirip geriye yatırdı. Daha az önce dondurma yemiş olmasına rağmen hiç serinlememişti. Üstelik uzun saçları önüne düşüp duruyordu. 'Keşke yanıma toka alsaydım' diye geçirdi içinden. Hem sıcaktan, hem de birazdan oynayacakları voleyboldan dolayı istiyordu tokayı.

Gözlerini etrafta gezdirip hâlâ gelmeyen Felix'i aradı. Az önce hemen geleceğini söyleyip Hyunjini arkadaşlalrının yanında bırakmıştı.

"Hey Hyunjin!"

Başını sese doğru çevirdi. Felix'in arkadaşlarından adının Changbin olduğunu öğrendiği kalıplı, bu sıcakta saçlarıyla beraber siyahlara bürünmüş çocuk gülümseyerek hızlı adımımlarla Hyunjin'in yanına geldi.

"Merhaba." Hyunjin gülümseyerek cevap verdiğinde Changbin çoktan yanına oturmuştu.

"Felix'in kısa bir işi çıkmış, 5 dakikaya burada olur."

"Ah, anladım." Hyunjin dudaklarını birbirine bastırıp başını öne eğdi ve ilk kendi kırmızı ayakkabılarına, ardından yanındakinin siyah ayakkabılarına baktı.

"Felix gerçekten de iyi birisi, değil mi?"

Hyunjin başını yanındakine çevirip gülümsedi.

"Tanıdığım insanların en iyilerinden hem de!"

"Felix küçükken de böyleydi."

"Çocukluk arkadşımısınız?"

Changbin, Hyunjini başıyla onaylayıp boğazını temizledi ve fazla sesli olmayacak şekilde konuştu.

"Evet, hem de çocukluk aşkım!"

Hyunjin'in kaşları yavaşça çatılırken istemsizce gerildi ve daha dik oturmaya başladı. Changbin onun bu halini görünce kahkaha atarak elini verilen bedenin omzuna atarak sıktı.

"Şaka yaptım, kasma o kadar. Almam elinden!"

Hyunjin gözlerini kocaman açıp koşarak kaçan bedene baktı. "Sen!" tam ayağa kalkıp koşacaktı ki Felix'i görmesiyle yumuşamıştı. Felix yanına geldiğinde gülümsedi.

Felix elinde ki tokayı havaya kaldırıp Hyunjin'e gösterdi. Normalde buraya daha önce gelmişti, ama geldiğinde Hyunjin'in saçlarından rahatsız olduğunu görüp toka almaya gitmişti.

"Hadi otur saçını bağlayayım."

Hyunjin bir şey demeden tekrar oturdu ve Felix arkasına geçene kadar onu izledi.

"Enayi Hyunjin!"

Hyunjin ile Felix bakışlarını kahkaha atıp fotıpraflarını çekmiş olan Changbin'e çevirdi. Hyunjin Changbin'e doğru atılacağı sırada Felix kollarını arkadan Hyunjin'in boynuna dolayıp durdurdu.

Hyunjin yutkunup yavaşça eski yerine oturdu. Eğer kafasını çevirseydi, öpüşebilirlerdi.
Bu fikir bir an Hyunjin'in hoşuna gitse de belli etmeden kendine çimdik attı.

Felix önünde oturan Hyunjin'in saçlarını eliyle tarayıp diğer elinin üstüne çekti. Çaktırmamaya çalışarak gözleri kapalı Hyunjin'in saçlarını koklıyordu.

Sonunda saçlarını topladığında son sıkışı yaptı.

Hyunjin gözlerini açtığında kendisine parlak gözlerle bakan Felix ile göz göze geldi.

"Anladık kardeşim yeter! Akşam oldu!"

Arkadaşlarından biri bağırmasaydı bir süre daha öyle kalabilirlerdi.

"Tamam zırlama hemen! Geliyoruz." Felix hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya başlayınca Hyunjin, hızlı atan kalbiyle arkasından baktı bir süre.

Kendisini ana döndüren kafasına fırlatılan top oldu.

*NABERİN LAAAAANN

Ya sanırım wattpadi güncelemrm lazım şu fontlar yok şuan

Neyse otel odasında keyif sürün

Hadi eyw
Bir de acaba cenaze törenlerini de yazsam mı?

LSBXSŞJXLAND
yayınlamayı unutmuşum aq sabah yayınlicaktım

𝙊𝙩𝙚𝙡 𝙊𝙙𝙖𝙨ı {Hyunlix} √Where stories live. Discover now