1.Bölüm

149 24 22
                                    

Bölüm şarkısı: Cihan Mürtezaoğlu-Bir Beyaz Orkide

Çok tuhaf şeyler oluyordu...

Bir garip adamın teki her Allahın günü kafeye geliyor,kafenin önünde öylece oturuyordu.Kimseyle konuşmuyordu.Dilenci deseniz,dilenci değil.Müşteri deseniz,müşteri değil.Kim olduğu belli değil.

Kapıyı açtım. “Beyefendi” dedim tekrardan ona seslenerek.Ben de insandım ama değil mi?Merak edebiliyordum.Onunla konuşma çabama rağmen tek kelime etmiyordu. “Konuşamıyor musunuz?” dedim çekingen bir şekilde.Belki de bu yüzden susuyordu.

Dikkatle yüzüne baktım.Daha yeni ağlamıştı sanırım.Yanakları ıslaktı.Gözlerinin içi kırmızıydı.Boşluğa bakıyordu.Yutkunma gereği hissettim. “İçeri geçmek ister misiniz?Ben size bir şeyler versem?” dedim endişeyle.Duymuyordu sanki beni.Görmüyordu hatta.Konuşmuyordu,duymuyordu,görmüyordu.Nefes alıp vermese heykel zannedecektim.

İçeriye geçtim ve bir tane su aldım.Tekrardan dışarıya çıktığımda yine aynı yerde oturuyordu. “Buyurun,için” dedim suyu ona uzatarak.Yine tepki vermedi.Sabrım tükeniyordu. “Beyefendi,beni duyuyor musunuz?” dedim ses tonum artarken.Duymuyordu sanırım.Tepki vermiyordu. “Su diyorum,su!” dedim bir anda bağırarak.Bağırmamla gözlerini sıkıca kapatmıştı.Duyuyordu o zaman.Dudakları aralandı ve derin bir nefes verdi.Tekrardan kapandı dudakları.Gözlerini açtı ve ayağa kalktı.Hiçbir şey demeden yürümeye koyuldu.

Hızla önünü keserek “Bir dakika” dedim. “Siz şu an hiç iyi gözükmüyorsunuz” dedim ciddi tavrımla.Aslında baya korkunç gözüküyordu.Duyduğu halde duymuyormuş gibi yapıyordu.Gördüğü halde görmüyormuş gibi yapıyordu.Nesi vardı bu adamın böyle?

“Neden konuşmuyorsunuz ki?” dedim merakla.Gitmek istediğinde yine izin vermedim. “Her defasında benim kafemin önüne geliyorsun.İçeriye girmiyorsun,dışarıda öylece oturuyorsun.İnsanlar senden korkuyor,farkında mısın?” dedim ciddi bir şekilde.Daha fazla tahammül edemiyordum onun bu garip hallerine.

Susmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu. “Bakın ben sizi fazlasıyla anlayışlı karşıladım.Ama şu an sizin de beni anlayışla karşılamanız gerekiyor” dedim ciddi tavrımla. “Kim olduğunuzu gerçekten merak ediyorum” Sustu.Susuyordu. “Konuşmazsan konuşma be!” diye bağırdım bir anda.Yine sıkıca gözlerini kapattı.Yüksek ses tonundan etkileniyor muydu yoksa?

“O zaman seni uyarayım,dostum” dedim ona bakarken. “Eğer böyle yapacaksan benim kafemin önüne bir daha gelme.Tamam mı?Anlayabiliyorsun,değil mi?” Onaylarcasına kafasını salladı. “Güzel.Anlaştık o zaman.Hadi güle güle”

Hiçbir şey demeden yürümeye koyuldu.Akıllısı beni bulmuyordu ki zaten.Neyse.Bu beladan da kurtulmuştuk.Derin bir nefes vererek kafeye ilerledim.Sıkıcı hayatıma kaldığım yerden devam edecektim...

.....

Merhaba tayfa,nasılsınız?

Uyumadan önce bir bölüm atayım dedim.

O değil de arkadaşlar ben Ayaz ve Hande'yi özledim ya.Her kitabımda gözlerim onları arıyor...

Dokunmayın çok fenayım

Her neyse,zaten 3.kitap gelecek,ne zaman bilmiyorum ama elbet bir gün :)

Şimdilik sadece bu kurguya yoğunlaşmak istiyorum.Kendimi çok fazla yormak istemediğim için tek bir konu üzerine yoğunlaşacağım.

Hadi kendinize iyi bakın tayfa'm,sizleri seviyorum ;)

KorkakWhere stories live. Discover now