8.Bölüm

71 18 9
                                    

Bölüm şarkısı: Candan Erçetin-Annem

Kapının girişinde dururken Korkak’ın meraklı bakışları beni bulmuştu. “Bir şey mi oldu?” diye sordu meraklı ses tonuyla. “Aslında...Konuşabilir miyiz diye soracaktım” diye sordum çekingen bir şekilde.

“Olur” dedi Korkak sakin bir şekilde.İçeriye geçmiştim.Usulca köşede oturdum. “Neyin var?” dedi yanıma gelirken. “Nasıl dayanıyorsun?” diye sordum ses tonumu dizginlemeye çalışırken. “Neye?” diye sordu gözlerimin içine bakarken. “İşte...annesizliğe”

Bakışları daldı. “Alışıyor insan” dedi kısık ses tonuyla. “Ben alışamıyorum ama” dedim titreyen ses tonumla.Bakışları beni bulmuştu tekrardan. “Sana her şeyi anlatabilir miyim?” diye sordum dolan gözlerimle.Olumlu anlamda kafasını salladı.

“Annem kanserden vefat etti” dedim ağlamamak için çaba sarfederken. “Yıllar oluyor onu kaybedeli.Babam annemin vefatından hemen sonra bir kadınla evlendi.Meğer annemi o kadınla aldatıyormuş” Ona çok öfkeliydim.Ondan nefret ediyordum.

Derin bir nefes çektim içime.Ama içime ata ata bir hal olmuştum.Tüm bu yaşadıklarımın üzerine her şey çok normalmiş gibi devam etmeye çalışmıştım.Daha fazla devam edemeyecektim rol yapmaya. “Ondan sonra babam o kadınla çıktı yurtdışına gitti.Ailesiyle orada mutlu mesut” dedim buruk gülümsememle.

“Konuşmuyor musunuz peki?” diye sordu meraklı ses tonuyla.Olumsuz anlamda kafamı salladım. “Arada sırada arıyor işte,öylesine soğuk bir konuşma yapıyoruz” Derin bir nefes çektim içime ve dolu gözlerimle gülümsedim. “Oh be.Anlattım rahatladım”

“Kimseye anlatmamış mıydın?” diye sordu merakla. “Şimdiye kadar hiç anlatmadım”

“Neden?” diye sordu merakla. “Bilmem.Anlatmak üzüyor.Bu konunun açılmasını istemedim hiçbir zaman.Ama anlatmak üzdüğü kadar rahatlatıyor da” Hafif bir şekilde o da gülümsedi. “Rahatlamana sevindim o zaman.İstediğin zaman anlatabilirsin”

“Sen anlatacak mısın peki?” diye sordum merakla. “Ben anlatacağımı anlattım zaten” dedi normal bir şekilde. “İsmini söylemedin ama.Yani gerçek ismini” dedim merakla. “Gerçek ismimi hatırlamıyorum” dedi kafa karışıklığıyla. “Korkak de geç işte” dedi daha sonra gülümseyerek. “Ama sen korkak değilsin ki” dedim karşı çıkarak. “İsmini nasıl hatırlamıyorsun?”

“Çok uzun yıllar oldu,Selin.Soyadımı hatırlıyorum bir tek.O da babam sayesinde.Hep diyordu ‘Sen Yalın Çetinin oğlusun’ diye.Soyadım Çetin yani.İstersen Çetin de” dedi gülümseyerek. “Soyadını seviyor musun ki?” diye sordum merakla. “Sevip ya da sevmemem neyi değiştirecek ki?” dedi gülümsemesine devam ederken.

“Sevmiyorsan sana öyle hitap etmek istemem” dedim çekingen bir şekilde. “Peki...Ne diye hitap etmek istersen öyle et” dedi normal bir şekilde. “Bilmem ki” dedim ne diyeceğimi bilemeyerek. “Of neyse.Sen de yorgundun zaten.Uyumak istiyordun” dedim hızla ayaklanarak.

“İstediğin zaman konuşabiliriz” dedi sakin bir şekilde. “İçine atmak insanı öldürür,Selin.Bak ciddiye al bu lafımı” dedi hafif tebessümle. “Bu yüzden mi içine atıyorsun?Ölmek istediğin için mi?” Yüzündeki gülümseme donup kalmıştı.Söylemek istediği şeyi gayet iyi anlamıştım.

“Sen böyle intihar ediyorsun” dedim çatık kaşlarımla. “Odadan çıkar mısın?Uyumak istiyorum” dedi bana bakmazken.Bir şey demeyip odadan çıkacakken ışıkları kapatmak istemiştim. “Yapma” dedi bir anda telaşla. “Neyi?” dedim merakla. “Işıkları...kapatma..” dedi kesik kesik. “Niye ki?” dedim anlam veremezken. “Ben...karanlıktan korkuyorum”

KorkakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin