Bölüm 29

822 200 24
                                    

Oy vermeyi unutmayın💜

Marcus telefonu kapatıp yeni evin konumunu Vivvian'a gönderdi.

Brianna şimdi etrafındakilere neler yaşatmış olabileceğini düşünerek gözleri dolunca lavaboya gittiğini söyleyerek Marcus'un yanından ayrıldı.

Brianna kendini suçlama batağına düşmeyecekti. Evet, gitmişti hem de bebeğiyle bir başına yalnız kalarak, ama bunu istediği için yapmamıştı buna mecbur bırakılmıştı.

Ayna da kendine bakıp ''Su koy verme, sen haklısın.'' Diye telkin edip duruyordu. Gerçi artık savunması her yönden deliniyordu.

Banyodan çıkıp odasına gitti. Marcus'la karşılaşmak istemiyordu.

Sabah Marcus'un getirdiği paketleri yerleştirerek kendin oyalamayı istiyordu.

Tek tek poşetleri açmaya başladı. Evet, ev kıyafeti alması iyi olmuştu. Rahatına artık daha fazla düşkündü.

Kıyafetler tek tek meydana çıkmaya başlayınca Brianna öfkenin gözünün önünü bürüdüğünü hissetti.

Bir sürü ufak tefek dantel ortalığa saçıldı. İç çamaşırları, fantezi iç çamaşırları, gözünün önünde sergileniyordu.

Adamın pijama dediği şey yarısını almayı unuttuğu geceliklerden ibaretti.

Elindekilere şok içinde baktı. Bunlar onunla hala beraberken bile giyemediği kadar seksilerdi.

O kadar az kumaş vardı ki.

Ya bu? Brianna eline beyaz dantelden bir külot alıp iyice incelemeye başladı. Bunun ortasını yapmayı unutmuş olabilirler miydi acaba?

Eline birkaç parçayı toplayıp, yavaşça yerinden doğruldu. Aşağı inip Marcus'u bulacaktı. Marcus bahçede telefonla konuşuyordu.

İçinde sinsi bir düşünce ''Kim?'' diye fısıldadı ama o kadar sinirliydi ki ''Kimse kim!'' Diye tersledi kendini.

Marcus arkasını dönünce mutfağın ortasında dikilen ve kendisine öfkeyle bakan Brianna'yı gördü.

Merakla kaşları çatıldı.

Telefondakine sonra arayacağını söyleyerek kapattı ve yanındaki koltuğa attı.

Brianna bir kedi gibi süzülerek kendine doğru gelmeye başlayınca elindekileri gördü ve neredeyse gülecekken kendini son anda tuttu.

Bunun ona faydadan çok zarar getireceğini biliyordu.

Brianna bahçeye adımını atıp solan güneşin altında gözleri Marcus'un üzerinde durdu.

Elindeki siyah ve arkası gerçekten olmayan önünde ise yalnızca bozuk para büyüklüğünde güya göğüslerini kapatacak parçası olan geceliği onun göreceği şekilde yukarıya kaldırdı.

- Bu... ne?

Dedi öfkesi sesine yansıyarak.

Marcus onun geceliği sanki üstüne tutarmış gibi önüne kaldırdığı gerçeğini Brianna'ya söylememeyi seçti.

Kollarını göğsünde kavuşturdu ki Brianna sinirine rağmen bunun ne muhteşem bir manzara olduğunu biliyordu.

- Pijama.

Dedi Marcus kendinden emin bir sesle. Brianna aldığı cevapla şok içinde ağzı açık kaldı.

- Sence de bir pijamaya göre eksik parçaları yok mu?

Marcus Brianna'nın elindeki parçaya değer biçiyormuş gibi dikkatle baktı.

- Bence hepsi olması gerektiği yerde. Neden beğenmediğini anlamadım.

- Birincisi Marcus bu bir pijama değil, gecelik, hem de normal bir gecelik bile değil, ikincisi hiçbir şeyi olması gerektiği yerde değil.

- Sonuçta gece yatarken giyeceğine göre bu teknik olarak pijama ve ben senin sınırlamaları sevmediğini bildiğimden bunun içinde rahat edeceğini düşündüm.

Dedi Marcus aynı zaman da Brianna'nın hala sutyensiz göğüslerine bakıyordu.

Mecbur değilse sutyen takmaktan hoşlanmadığı ve geceleri iç çamaşırı giymediğini biliyordu Marcus.

Bu yüzden Brianna'yla uyumak hep çok hoşuna gitmişti.

Brianna, tüm kanın beynine hücum ettiğini düşündü. Onunla dalga mı geçiyordu?

- Hiç aklına kumaşı biraz fazla olan ve penye türünden bir şeyler almak gelmedi mi?

- Geldi.

- Eee?

- E'si Brianna, bunları istedim bunları aldım.

- Ve ben bunları giyeceğim, öyle mi?

- Tercih senin ister bunlarla ister bunlarsız uyursun, ben onların içinde gayet güzel olacağını düşünüyorum.

- Düşünme Marcus, düşünme. Çünkü bunları giymeyeceğim.

Marcus ona biraz daha yaklaştı. Brianna Marcus'a bakabilmek için başını geriye doğru yatırdı.

- Her ne kadar Brianna, seni karşımdaki oda da çırılçıplak uyuyor olarak düşünmek fazlasıyla hoşuma gitse de- gözleriyle Brianna'yı baştan ayağa öyle bir süzdü ki Brianna'nın ayak parmakları kıvrıldı. Marcus derinden tok sesiyle devam etti.- bebeğimi üşütmeni istemem. Geceleri hala soğuk oluyor.

Brianna yutkunarak ona sadece bakıyordu.

Tek kelime bile etmedi ki sesinin, hissettiği şeylerden, Marcus'un ses tonunun bedenine yaptığı şeylerden dolayı titrek çıkmasından korkuyordu.

Tekrar yutkundu Marcus hala kendisine bakıyordu.

Brianna ayaklarında can hisseder hissetmez arkasını döndü ve merdivenlere yöneldi.

Marcus zevkle onu izliyordu.

Bunu Brianna'nın aklını başına getirmek için mi yapıyordu yoksa tamamen kendi zevki için mi bilmiyordu fakat her iki durumda da işe yarıyordu.

Gerçi bu, bu durumun Marcus içinde son derece acı verici olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

OYUNCUWhere stories live. Discover now