Bölüm 49

637 194 2
                                    

Oy vermeyi unutmayın💜

- Ne demek üç gündür telefonları açmıyor?! Neden, evine gidip bakmadınız mı?

Alaric'in boğazını sıkmamak için zor duruyordu Marcus. Dişlerini sıkıp sorularına bir cevap almayı umdu.

- Seninle en son konuşmasından sonra biraz uzak durmak istediğini düşündük. Fakat üç gün uzun bir süre oldu.

- Brianna'nın ne kadar inatçı olduğunu biliyorsun Marcus. Hem neden o herhangi bir şey yaptığında ilk suçladığın bizleriz?

- Çünkü Duncan, ben ona yardım edemiyorum. Yardımını kabul etmeye en yakın kişiler sizsiniz. Abisisiniz.

- Evet, ve ne yazık ki bu senin olduğundan daha yakın olduğumuz anlamına gelmiyor.

- Her neyse evine bakın.

- Baktık ama kapıyı açmıyor.

Marcus endişenin sivri dişinin içini kemirmeye başladığını hissetti. Ya başına bir şey gelmişse? Çok mu yüklenmişti acaba ona?

- Adresi verin, biz kızımla gidip bakarız.

- Bize açılmayan kapı sana mı açılacak?

- Hayır, fakat ışığıma açılmayacak bir kapı bilmiyorum.

- Çocuğu kendi aranızdaki oyunlara iyice alet ettiniz sizde.

- Yanılmıyorsam bu fikri sen vermiştin en başında Duncan. Şimdi adresi verin bana ve bende kızımla gidip onu kontrol edeyim.

Duncan kısa bir an Alaric'le bakıştı ve Alaric omuz silkince mecbur adresi verdi.

Sonunda ya kız kardeşi mutlu mutlu bebeğiyle yaşayacaktı ya da onlar bir kız kardeşten olacaklardı. Tüm kalbiyle birinci ihtimalin gerçek olmasını diliyordu.

Marcus kızını annesi için özenle giydirip hazırladı. Bebek koltuğuna oturtup kemerini bağlayıp heyecanla titreyen dizleriyle Brianna'nın yolunu tuttu.

Çok yakında dedi kendi kendine Brianna istese de istemese de O, Brianna'nın önünde diz çökecekti. Hayatında bir kadına ilk ve son tapışı ve yakarışı olacaktı. Bu düşünce içini ısıttı.

Meraklı kızının ısrarlı sorularına cevap verebilmek için nereye gittiklerini açıklamaya çalıştı.

- Işığım Brianna hasta olmuş, şimdi ona bakmamız gerekiyor.

- Doktor ve hemşire gibi mi baba?

- Evet kızım ve sürpriz yapacağız.

- Yaşasın! Çok sevinecek değil mi babacığım?

- Evet, güzelim seni kim görse çok sevinir.

Duncanın verdiği adrese geldiklerinde arabayı park edip araçtan indi.

Kızının kemerini çözüp onu kollarına alarak arabadan indirdi.

Apartmanın önüne geldiklerinde etrafına kısaca bir göz attı. Burası Brianna'nın daha önce Vivv'le yaşadığı mahalleye hiç benzemiyordu. Etrafta ne bir canlılık vardı ne de insanı burada yaşamaya davet edecek herhangi bir çekicilik.

İnsan hayatının bu denli değişmesine ve bu değişime kendisinin sebep olmasına bir kez daha lanet etti.

Apartmanın açık kapısından içeri girip kızıyla asansöre bindiler. Kata geldiklerinin uyarısını alınca Marcus Brianna'nın dairesinin önünde durup zile bastı.

İçeriden "Kim o?" Diyen sesi duyduklarında Brianna'nın zor yoldan da olsa insanlara artık güvenmediğini anladı Marcus.

Hiç sesini çıkarmadı. Gözetleme deliğinden yalnızca ışığının meleksi suratının görünmesine gayret ederek kendisi biraz kenara çekildi.

OYUNCUWhere stories live. Discover now