96. Bölüm

1.5K 126 44
                                    

Bölüm hazır olunca bekletmeden sizle paylaşayım istedim. Hatalar varsa kusura bakmayın. Keyifli okumalar. 🥰


(Derin'den)


Bizim evin bahçesinde oturuyorduk. Dizüstü bilgisayarın açılmasını beklerken fazlasıyla mutlu gözüküyordu. Biraz ev araştırması yapmayı planlamıştık. Tabii ben biraz diyorum ama saatlerce bunu araştıracağımıza adım kadar eminim. 

Akşam saatleri olmasına rağmen bunaltıcı bir hava hakimdi. Ara ara esen yel üşüme hissi yapabilir diye bir tane örtüyü de yanımıza almıştım.

Alnına uzunca bir öpücük bıraktım. Gözleri muzipçe parladı. Dudaklarımdan öptü. Gülme isteği geldiği için geri çekildim. Gülmeye başladık. 

"Aile yemeği için bir tarih belirlemek lazım," dedi.

"Hallederiz yavrum. Zor bir şey değil," dedim. Dirseğiyle kolumu itti. Ben saçma sapan sırıtmaya devam ediyordum.

"Zor bir şey değil ama evlenmek istediğimizi söyledik. Bu detayı atlamayalım lütfen. Kötü geçeceğini düşünmesem bile heyecanlanıyorum."

Rüzgar bu defa kuvvetli esince üşüme hissi geldi. Örtüyü omzuma attım. Buse kedi gibi yanıma sokuldu. Örtünün boşta kalan kısmıyla sırtını kapattım. Bilgisayar hâlâ kendine gelmeyince sabırsızlanmaya başladı. Öfkeyle nefesini üfledi.

"Açıl artık lütfen."

Mesaj sesiyle dikkatimi telefona verdim. Ekranda 'Melisa' yazıyordu. 

Melisa: Ne yapıyorsun?

Buse'yle oturuyoruz. Sen ne yapıyorsun?

Melisa: Eve yeni geldim. Yorgunluktan bayılmak üzereyim.

Neredeydin çılgın?

Bir anda sesli gülmeye başlayınca sevgilim bana doğru döndü. Elini çenesinin altına yerleştirdi.

"Neye gülüyorsun?" diye sordu tebessümle. Kendimi tutamadım ve tekrar yanağından öptüm. Bu hareket hoşuna gidiyordu. 

"Melisa'yla uğraşıyorum."

"Selam söyle."

"Tamam," dedim. Buse'nin selamını iletirken o da bana bir şeyler yazıyordu. Ne yazacağını merak ettim çünkü yazacakları uzadıkça uzuyordu.

"Bize anlattığı kızla aralarındaki durumlar nasıl acaba?"

"Bilmem. Pek anlatmıyor," dedim. Doğruya doğru, Melisa eskiye göre daha az şey anlatıyor bana. Daha az konuşuyoruz, daha az mesajlaşıyoruz. 

Bu durum canımı sıktığı için ister istemez suratım asıldı. Arkama yaslandım. Ekrana bakmayı sürdürdüm. Bu kadar uzun ne yazıyor acaba?

"Önce e-posta hesabıma girip baksam iyi olacak," dedi. Anlayışla başımı salladım. 

"Tamam sevgilim. Ben de bu sırada arkadaşımla konuşmaya devam edeyim."

Melisa'nın aradığını görünce hemen cevap verdim. Telefonu kulağıma yasladım.

"Niye arıyorsun, hayırdır?" dedim. Galiba arkadaşımla uğraşmayı çok özlemişim. 

Gülüşünü duydum. "Kapat lan kapat! Arayan da kabahat," dedi şakacı bir şekilde.

"Neşen yerinde sanırım."

"Yok be, şimdi seninle konuşurken coştum."

"İşte mi yoruldun?"

KALICI (GxG)Where stories live. Discover now