İKİ EVREN ~ YARATILIŞ ~

~ Yerleşme ve Krallığın İnşası ~

Tanrı Latras, Mandrakan (Toprak Tanrısı) ile Galmandros (Deniz Tanrısı) arasında süren savaşı durdurarak sükuneti sağlamıştı.

Bu durum Tanrı'nın diğer herkesin karşısında otorite kazanmasına ve bundan sonra ona 'İlk Kral' diye hitap etmelerine vesile olmuştu.

Büyük çoğunluğun da kanaatiyle Latras'ın en güçlü, en bilgili ve en sakin Tanrı olduğu kararına varılmıştı.

O yüzden birçok canlı aralarında ona 'Yeni Letra' demeye başlayacaktı.

İlk Kral seçilen Tanrı Latras, ünvanına yakışır bir hükümdarın adeletli davranışını sergilemişti.

Yani bu kargaşaya sebep olan iki Tanrı'ya gaddar bir ceza yerine, yaptıkları pisliği temizlemelerini ve tek tek herkesten işlediği hatalar için özür dilemelerini istemişti.

Fakat bu yaratıkları tatmin etmeye yetmemişti, onların derdi başkaydı.

Hepsi sadece sonsuz huzurun olacağı bir ortamı ve yaşanacak güzel bir yer istiyorlardı.

O yüzden gerekiyordu bir yere yerleşmek ve orada bir düzen kurmak.

Hep savaşın ve kaosun ortasında sadece kin ile nefretin olduğu, sürekli kan dökülen bir ortama adapte olmuştu bu yegane canlılar ve Tanrılar.

Yorgunlardı ve harap olmuş bu güzelim alanın eskisi gibi olmasını temenni ediyorlardı.

İstiyorlardı artık kurtulup huzura kavuşmak.

Bıkmışlardı aralarında kavgaların çıkmasından.

Yetmişti artık bu süre gelen sonsuz kısır döngü.

Lazımdı şimdi zincirleri kırmak ve beraber hareket etmek.

Doğa Tanrıçası hüngür hüngür ağlamaktaydı.

Yere düşen her bir göz damlası yerde bitkiler ve çiçekler oluşturmaktaydı.

Ve bunu fırsata çeviren Bergeca böcekleri de çiçekleri toplayıp kaka bombalarına dönüştürmekteydi.

Doğa Tanrıçasının yanında Güzellik ve Aşk Tanrıçası olan Katrena da yer almakla birlikte o da yok olan bu güzelim ortam için göz yaşı dökmekteydi.

Bu Tanrıça'nın gözünden damlayan yaşlar ise düştüğü yerde ne varsa güzelleştirip aşık olmasını sağlıyordu.

Halihazırda çiçekleri toplamaya çalışan ve onları kaka bombalarına çevirmeye çalışan Bergeca böceklerine düşmüştü bu damlalar.

Birden yaptıkları işi durduran böcekler resmen aşık olmuşlardı.

Birbirlerinin üzerine atlayıp öpüşmeye başlamıştı ve bununla da kalmayıp, oluşturdukları kaka bombalarını sevgi gösterisi olsun diye birbirlerine atıyorlardı.

Durumu gören İki Tanrıça göz yaşları içinde kahkahalara boğulmuştu.

Bu vaziyete onları desteklemek için yanında duran diğer yaratıklarda dahildi.