İKİ EVREN ~ YARATILIŞ ~

~ Buz Tanrıçası ve Büyük Gizem ~

Bölüm 22:

~Buz Tanrıçası ve Büyük Gizem~

Mağaradaki bütün canlılar bir anlığına büyük şok etkisi altında kalmışlardı. Buna Tanrılar da dahildi. Fakat onlar daha çok tedirgin olmuşa benziyordu. Çünkü ilk defa bu gezegende farklı bir varlık görüyorlardı.

Lakin bu sıradan bir varlık değildi.
Buzdan oluşan kadınsı bedeni ve etrafına yaydığı soğukluk ona, Tanrısal bir güç kazandırıyordu.

"Evet, o bir Buz Tanrıçası" diye düşündü Lord Latras.

"Ancak bu nasıl mümkün olabilirdi? Evrende başka bir tür olmamalıydı. Üstelik bir Tanrının. Ayrıca, onun hapis olduğu mavi kayalar da neydi?"

"En önemlisi kim veya ne onu nasıl ve neden oraya hapis etmişti?" bütün bunlar başta Latras olmak üzere, herkesin aklına gelen sorulardan sadece birkaçıydı. Keşif sırasında yeryüzünde olası herhangi bir yaşam izine rastlamamışlardı. Sadece gezegenin mağaralarına ve yer altındaki yerlere çok fazla bakmamışlardı. Belki oralarda bir sürü farklı canlı türlerine veya başka güçlere sahip Tanrısal varlıklarla karşılaşacaklardı. Ana Düzende kurtulan başka yaratıkların oluşturduğu yeraltı şehirleri de olabilirdi.

Ama bu olasılıklar ve hep iyi olanı umut etmek evrenin kanunlarına aykırıydı. Sırf bu yüzden, bir düzenin oluşması adına Düzen'in Tanrısı Letra kendi Tanrısal yaşamına son vermişti.(?)

"Kötülüğü durdurabilecek bir şey varsa o da iyilik üzerine kurulan fedakarlıklardan geçer." Böyle düşünceler silsilesi içerisinde boğuşuyordu Işığın Lordu ve Tanrıların Kralı Latras. Onun şu an ne hissettiği ve neye karar vereceği çok önemliydi herkes adına. Yaratıklar ve diğerleri savaş pozisyonu almıştı.

Ondan çıkacak emirleri veya olası durumlar için olan bir işaret beklemektelerdi. Tanrıça'nın serbest kalması mağaraya soğuğun daha da hakim olmasına sebep olmuştu. Buz mağarasında geçen her süre, gerilimi ve tedirginliğin yanı sıra donarak ölmeye daha da yakınlaştırıyordu bazı canlıları.

Durumu farkeden ve saldırmaya hazır grubu gören Tanrı sessizliği bozmak adına ilk adımı atmıştı. Öncelikle kendi tarafının sakin olmalarını ve silahlarını indirmelerini ima eden bir işaret yaparak durumu kontrol altına almaya çalışmıştı.

Onun dediğini tereddütsüz yapan yaratıkları gören Buz Tanrıçası, Latras'ın liderleri veya kralları olduğunu kısa süre içerisinde çözmüştü. Ama en önemlisi niyetlerinin ne olduğunu ve onların kendisine zarar vermeyeceğini düşünmeye başlamıştı. Böylelikle Tanrıça'nın içinde giderek büyüyen tehlike ve kaos duygusu azalmaya başlayıp yerini merak duygusu almıştı.

"B-ba-bana ne oldu?" diye değişik ve anlaşılmayan bir dille zorlanarak da olsa ilk soruyu sormayı başarmıştı. Ardından "Neredeyim?" ve "Nasıl buraya geldim?" diye sesli bir şekilde sorarak, kendine olanları merak ediyordu Tanrıça. Bunları söylerken sesi titrek ve tiz şekilde boğuk çıkmaktaydı.