1.Bölüm

919 190 123
                                    

Bismillahirrahmanirrahim

Genç kız yediği dayaktan ve hırpalanmaktan o kadar yorulmuştu ki kalkacak hali bile yoktu.Yavaşça duvara doğru süründü.

Sırtı soğuk duvarla buluştuğu zaman acı dolu bir şekilde inledi.Kemikleri yerinden çıkacakmışçasına sızlıyordu.Dudağı da o kadar çok sızlıyordu ki büyük bir ihtimalle patlamıştı.Ama bu acılar değil,üstüne attıkları iftira, daha çok canını yakıyordu.

Üstüne atılan iftira, o kadar pis bir şeydi ki kirlenmiş gibi hissetti kendini.Bunlar nasıl insanlardı böyle?Üç kuruş para için yapamayacağı hiçbir şey olmayan üvey babası ve kendisine hiçbir şekilde güvenmeyen bir annesi vardı.Üvey babası.Evet evet üvey babası.Hiç bir zaman sevmemiş,saygı bile duymamıştı genç kıza.O atmış olabilir miydi ki böyle bir suçu üstüne?Yada kaç bin lira için kim bilir böyle bir işe girişmisti.Ama ya annesi.

Karnında dokuz ay taşıyan,bakıp büyüten,gözünden bile sakınan ama babası öldükten sonra ona sevgisini bile göstermeyen, bırak sevgiyi halini hatırını bile sormayan annesi.

Genç kızı besleme gibi gören hatta bunu dile bile getiren "öz"annesi.

Hiç bir zaman güvenmemişti annesi ona.Ne yaptığı bir iş için onunla gurur duymuş,ne de bir sorun olduğunda ona destek olmuştu.Fakat genç kızın şuan daha büyük bir sorunu vardı.Nasıl kurtulacaktı bu iftiradan?Nasıl kanıtlayacaktı suçsuz olduğunu?Kanıtlasa bile hiç kimseye kendisini inandıramazdı.Tek başına ne yapabilirdi ki.Bu düşünceyle tekrar açtı pınarlarını.

"Allah'ım"dedi fısıltıyla."Allah'ım sen yardım et bana.Senden başka sığınacak kimsem yok.Bu pis iftirayı aklamama yardım et Rabbim.Şüphesiz ki sen hiçbir kulunu geri çevirmezsin.Bana bir çıkış yolu göster."

Genç kız yine Allah'a sığınmıştı.En güzel vekile,en güzel yol gösterene.Zaten başka kime sığınabilirdi ki...

3 Saat Önce

Genç kız Kuranı öptü ve yerine koydu.Bugün içinde kötü bir hisle uyanmıştı ve bu his bütün gününü zehir etmişti.Genç kız ise yine herzamanki gibi çareyi Allahta ve şifa kaynağı Kuran'da bulmuştu.Allahın şifalı kelamını okudukça rahatlamıştı.Ama yinede içindeki bu his bir türlü gitmek bilmiyordu."Hayrola inşallah" dedikten sonra odadan çıktı ve adımlarını mutfağa yöneltti.

Vakit akşama yaklaşmıştı ama üvey babası hâlâ gelmemişti.Sabah erkenden çıkmıştı ve bu gidişle de gece yarısından önce gelmezdi.Büyük bir ihtimalle de yine kahvede kumar oynamaya dalmış,kazanamadığı içinde içip bir yerlerde sızmıştı.Annesi Nazgül Hanımda hergün aynı olaylar tekrarlandığı için pek de endişe etmiyordu.Ne kocasını aramış,ne de merak edip kahveye gitmişti.Hümeyra annesi endişe etmiyorsa kötü birşey yoktur heralde diye düşünmüş ve yemek yapmaya başlamıştı.Annesi yarım saat önce markete kadar gitmişti.Az sonra gelirdi.

Kolayından hemen bir makarna birde salata yapmaya karar verdi genç kız.Dünden kalan çorbada vardı.Karınlarını doyuracak kadar rızıkları vardı bugünde yine.Çok şükür dedi Hümeyra.Bunları bulamayan da vardı.

Herşeyi hazırladıktan sonra salona geçti.Başını biraz dinlendirmek için tam kanapeye uzanacağı zaman kapı gürültülü bir şekilde çaldı.Hayrolsun dedi fısıltıyla. Yavaşça kalktı ve kapıya doğru ilerledi.Açıp açmamakla ne kadar kararsız kalsa da besmele çekti ve kapıyı yavaşça açtı. İçeri bir hışımla giren annesi ve arkasında onu takip eden üvey babasıyla ne kadar korksada içinden sakin olmak adına temkinler verdi ve kapıyı kapattı.

"Hoşgeldiniz.İsterseniz hemen yemeği haz-"

Lafını bitirmeden annesi kolundan tuttu ve odasına doğru yürüttü. Genç kızı odaya adeta fırlattıktan sonra kapıyı kapattı.

"Anne ne ol-"

Annesinin sinirle üstüne yürümesi ve tokat atması ile neye uğradığını şaşırdı genç kız.Az öncekinden daha sert atılan tokatla bu sefer yere düştü.Annesi ise hıncını almak istercesine sertçe genç kızı kaldırdı ve tekrar ağır bir tokat attı.Hümeyra tekrar yere düştü ve annesi üzerine doğru yürüdü.Yemenisinin altından saçını tuttu ve sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Sen ne halt yedin?"

Genç kız annesinin söylediğinden hiçbir şey anlamamıştı.Ne yapmıştı ki?Annesini bu kadar sinirlendirecek ne yapmış olabilirdi?Ya da birisi annesinin aklınımı doldurmuştu?Ama kim neden böyle birşey yapmak isterdi ki?Saçının hızla tutulmasıyla can havli bir çığlık attı genç kız.İncileri ise çoktan yanaklarındaki yerlerini almıştı bile.

"An-anne ne dediğini anlamadım.Ne yapmışım b-ben?"

Tekrar yediği tokatla yüzüstü yere düştü.

"Ne mi yapmışsın?Bide bilmezlikten mi geliyon?Allah'ın cezası bundan daha kötü ne yapabilinki.Seni doğurduğum güne lanet olsun."

Genç kız korkudan hiçbirşey yapamıyor yüzüstü öylece duruyordu.Annesi sinir ile bir tekme attı genç kızın karnına.O kadar sert atmıştı ki tekmeyi, genç kız nefessiz kaldığını hissetti.Annesinin tekrardan saçını tutması ile acı bir şekilde inledi.

"Seni sü**ük!Seni pislik!Senin muhtarın oğlu Rıza ile ne işin var ha ne işin var?!Allah'ın belası!Meğersem hergün geç gelmelerin bundanmış.Meğersem hergün onların evine gidip gizlice gönül eğlendirirmişsin!Aman dur yanlış oldu Rızanın gönlünü eğlendirirdin demi!?Allah seni bildiği gibi yapsın.Ne diyim ki ben sana?!

Az önce marketten dönerken kokuşmuş anası Gülizarla karşılaştım.Yanıma geldi,herşeyi anlattı bana.Kızın bizim evin yolunu aşındırdı diye.Ben bunların böyle yapmasına razı değilim ikisini evlendirelim dedi.Ne oldu da diyince herşeyi anlattı.Meğersem sen,sen kötü yola düşmüşsün.

Sen,sen...Dilim varmıyo söylemeye.Ama bitti gayrı.Öğrendim artık herşeyi.Allahtan Ziya'nın bu yaptıklarınızdan haberi yok.Duysa,duysa kim bilir ne olur.

Rıza bugün Ziyanın yanına gitmiş kahveye ,demiş böyle böyle biz Hümeyra ile birbirimizi seviyoz.Ziya da Orhanla konuşmuş gençler birbirini seviyosa başlarını bağlayalım, bu işin adını koyalım, yakın bir zamanda da evlendirelim demiş.Yarın hazırlan istemeye geliyolar.Sonunda istediğin oldu.

Demek sen bu kadar paragözdün, açgözlüydün ha.Şimdi birtaraflarına kına yakarsın artık.Ama sabret az kaldı kavuşmanıza.Sadece şunu bilki bundan böyle sana evlenene kadar dışarı yüzü yok.Daha fazla onlara gidipte şerefimizi iki paralık etme.Bu iş ortaya çıkmayana kadar bir evlenseydin.Ondan sonra evli evine köylü köyüne.Kocanın evinde ne halt yersen ye!"

Saçının hışımla bırakılmasıyla yüzüstü yere kapaklandı Hümeyra.Annesi ise onu dinlemeden sert bir şekilde kapıyı çarpmış ve gitmişti.Ne ile suçluyorlardı onu?Nasıl bir iftira atmışlardı ona?Bu işin içinden nasıl çıkacaktı?Kendisini aklayamazdı da.Annesini inandırması ise imkansızdı çünkü kime inanacağını çoktan seçmişti Nazgül Hanım. Genç kız yorulmaktan ve hırpalanmaktan öyle yorulmuştu ki ayağa kalkacak hali bile yoktu.Yavaşça süründü ve sırtını duvara yasladı.Bu iftiradan nasıl kurtulacaktı?Nasıl aklayacaktı kendini?

"Allah'ım"dedi fısıltıyla."Allah'ım sen yardım et bana.Senden başka sığınacak kimsem yok.Bu pis iftirayı aklamama yardım et Rabbim.Şüphesiz sen hiçbir kulunu geri çevirmezsin.Bana bir çıkış yolu göster."

Böylece son sözleride geceye karıştı genç kızın.Hırpalanmaktan okadar çok yorulmuştu ki yavaşça gözlerini kapattı ve kendisini uykunun güvenli kollarına bıraktı...

GÖNÜL YARASI(Kalp Gözü)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang