1.14. Yok Saymak

31 2 4
                                    

O hafta Emma için dönüm noktasıydı. Lucy'nin desteği sayesinde çevresi büyüyordu. Özellikle Nate'in ilgisi herkes tarafından konuşuluyordu. Onu tavlamak için girdiği uğraşlar şaşırtıcıydı. Emma da ona karşı boş durmuyordu ve asıl şaşırtıcı olan buydu. Beceriksizce de olsa Nate'in flörtlerine karşılık verip ilgisini canlı tutmayı başarıyordu. Bu durumdan en çok rahatsız olanlardan biri Elisa'ydı. Öğle yemeği sırasında Flora'ya, "Bu üçüncü kez bize katılmaması!"diye söylendi.

Flora pek umursamıyordu. "Eh, senin Ron'la geçirdiğin öğle teneffüslerini düşününce kafaya takmaya gerek yok. Lucy'ye yakın olmayı uzun zamandır istiyordu. Lucy'nin son senesi zaten. Bu sene aralarının düzelmesine seviniyorum."

Elisa'ya böyle söylese de içten içe Lucy'den hoşlanmıyordu Flora. En yakın arkadaşının ablasıydı fakat şimdiye kadar ona hiç ısınamamıştı. Çok soğuk biriydi Lucy ona göre. Ayrıca içten pazarlıklıydı. Okuldaki çıkar ilişkilerine çok kez şahit olmuştu. Emma gözlerini, kulaklarını tüm bunlara kapatıyordu. Flora aslında Emma için endişeliydi. Fakat bunu ona nasıl söyleyebileceğinden emin değildi. Emma ablasıyla yakın olmayı çok uzun zamandır bekliyordu. Şimdi kendi kuruntuları yüzünden onun da canını sıkmak istemiyordu.

Elisa, "Saçma! Lucy neden Ron'un geldiği yıl Emma'yla yakın olmaya çalıştı anlamıyorum. Emma ilk olarak Lucy ve Ron'un arkadaşlığını sorgulamalı. Ona zamanında çok kez sordum. Üstü kapalı cevap verdi. Umursamadı."

Flora, "Kafanda kurmayı bırak artık. Lucy gitmeden önce yerini Emma'ya bırakmak istiyor olabilir."

Elisa, "Onun için Emma'nın çok uğraşması gerekecek. En başında Wendy buna izin vermez. Emma'nın böyle şeylerle zaman kaybetmeyeceğini biliyoruz. Üstelik Nate'le takılmaya başlaması da tuhaf değil mi?"

Flora derin bir iç çekti. Elisa ve Emma'nın arası hala soğuktu fakat Elisa onun her hareketine gereksiz bir şekilde kafayı takıyordu. "Emma'nın ne yaptığı seni neden bu kadar ilgilendiriyor? Ben bile takmıyorum. Herkes kendi hayatını yönlendirir. İyiyi ve kötüyü görebilecek yaştayız."

"Özel bi sebebi yok."dedi Elisa.

Fakat durum bundan farklıydı. Şimdiye dek grubun en öne çıkanı oydu. Emma'nın Lucy'nin desteğiyle bu kadar hızlı yükselmesine tahammül edemiyordu. Üstelik dersten başka bir şey düşünmeyen kızın birden bire okulun popüler çevresiyle takılmaya başlamasını da normal görmüyordu. Ron'un dikkatini çekmeye çalışmaktan başka bir şey değildi.

Ron'un ondan sıkılacağını biliyordu. Ron için hayat zevkten ibaretti. Bunu bilse de onun Emma'ya da o şekilde dokunacak olmasını düşünmek canını fazlasıyla sıkıyordu. Nate'le ilişkilerini destekleyerek Ron'a hiç bulaşmamasını sağlamak en iyisiydi. Evet böyle yapacaktı.

Flora, "O zaman buna çok takma." Yemeğini bitirmiş ellerini antibakteriyel ıslak mendille siliyordu. Yanına aldığı küçük el çantasını hazırladı. Birazdan dişlerini fırçalamaya gidecekti.

"Ben sadece onun iyiliğini düşünüyorum. Onun nasıl biri olduğunu biliyoruz. Kaldıramayacağı şeylere bulaşıyor."

"Kendi bilir Elisa. Biz bir şey yapamayız. Eğer gerçekten iyi niyetini düşünüyorsan onunla konuşmayı deneyebilirsin."

Elisa alaycı bir kahkaha attı, "Sence beni dinler mi?" Baş parmaklarını birbiri etrafında döndürmeye başladı. "Yine Ron konusunda saplantı yaptığımı düşünecek."

"Yapıyor musun?"

"Hayır! Bitti gitti! Yeterince gözyaşı döktüm onun arkasından. Geçmişine bakınca daha beterini yaşamadığım için kendimi şanslı sayıyorum." Derin bir iç çekti. Ron'dan ayrıldığı için hala üzgündü fakat bunu daha fazla derinleştirmek istemiyordu. Ama bazı zamanlarda ister istemez bu konuya fazla saplandığını fark ediyordu. Ron'a karşı ne zaman bu kadar hassas olmuştu anlamamıştı. Diğer yandan annesi yine kontrolden çıkmaya başlamıştı. Onunla uğraşmak Elisa'yı fazlasıyla yoruyor ve meşgul ediyordu.

R.E.S (askıda-yine😕)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin