İNTİKAM -ASKIDA-

3. Bölüm

Bölüm Parçası: Give Me Love- Demi Lovato ft. Ed Sheeran

Biraz gecikti üzgünüm.

3.BÖLÜM

Gördüğüm kişiyle büyük bir kahkaha patlattım. Bu Arda'ydı. Taktığı bıyık ve gözlüğü çıkartarak gülmeme eşlik etti.

Gerçekten Arda güldürmeyi biliyordu. Bende hemen ön koltuklara geçtim.

Arda" Asi söyleseydin dururdum be" dedi gülerek. Kafamı Arda'ya çevirerek,

"Bugün Soykan beni temizlik işine aldı. Yanında ki sürtük kadına işimi verdi." Sesim alay doluydu.

Arda şaşırmış gibi gözüküyordu. Bu haline ufak bir tebesüm yolladım.

Arda" Aslına bakarsan bu senin için daha iyi olmuş. İş daha kolay bi hal almaya başlıyor." Dedi.

"Aynen öyle. O adamın benden çekeceği var."

***

Arda'nın evine gelmiştik. Değişik bir tarzı vardı. Evin dışardan görüntüsüyle içerken görüntüsü çok farklıydı.

İçeri girer girmez Arda mutfağa yöneldi. Bende oturma odasında ki koltuklardan birine kendimi attım.

Bedenim yorulmasa bile ruhum yıpranmıştı. Kendimi şu intikam işinde fazla yıprattığımın farkındaydım.

Fakat bu basit bir şey değildi. Bu işi titizlikle yapmazsam planlarım suya düşerdi.

Hapishaneye girme ihtimalim yoktu. Elimde annem ve babamdan kalma büyük bir miras vardı. Bu yeterince karşılardı.

Arda içeri girdiğin de elinde iki kahve fincanı vardı. Elime kahveyi uzattığında geri çevirmeden elime aldım. Dilim damağım kurumuştu.

Arda'da yerine geçerek konuşmaya başladı.

"Asi öncelikle Soykan'ın yanında kendine hakim olmalısın, biliyorum yaşadığın şeyler zor. Fakat intikam alıcaksan buna önem vermelisin."

Bıkkınlıkla başımı sağladım. Her saat başı bunu bana tembih ederdi.

Kahvesinden bir yudum alarak konuşmasına devam etti. "Soykan'nın odasına kameralar koyman lazım.

Odanın içerisini dikkat etmişsindir, küçük kadın bibloları var. Onlar bütün odayı göstermeyi sağlayacak."

Elindeki kutuyu bana uzattı."Her şey burada"

Uzun bir konuşmadan sonra Arda'nın evinden çıkmıştım. Anne gibiydi! Ne yapacağımı ayrıntısına kadar anlatmıştı bana.

Sonunda eve gelmiştim! Odama geçerek kendimi direk yatağa attım. Ev çok sessizdi. Ses için çırpınıyor gibi bir hal vardı evde.

Annenin o mis kokan yemeklerine babanın mızmızlanmasına ihtiyacı vardı bu evin ve bu bedenin.

Gözümden istemsiz olarak bir yaş süzüldü. Hayır, ağlamayacaktım. Onlar için savaşıcaktım. Asla pes etmeyecektim.

Göz yaşlarımı geri iterek ağlamamaya çalıştım. Zaten günün yorgunluğuyla uykuya dalmıştım.
***
Sabah uyandığımda direk lovaboya geçmiştim. Aynadaki görüntüm korkuttuğum kadar kötü değildi.

Sadece gözlerimin altı morarmıştı. Kapatıcı bu morartıyı önlerdi. Nerin bir nefes alarak aynada ki görüntümü incelemeye başladım.

Belime kadar uzanan kumrala kaçan saçlarım vardı. Mavi gözlerim ise dikkatleri yüzüme çekiyordu.

Bakışlarım da sevgi yoktu. Öfke, nefret vardı. Bu benim elimde olan bir şey değildi. İnsanların elindeydi.

Çirkinim diye bir saçmalığa girmeyeceğim. Kendimi beğeniyordum. Fakat abartılacak kadar bir güzelliğimin olduğunu düşünmüyordum.

Düşüncelerimden sıyrılıp gardolabımın karşısına geçtim. Bir temizlik görevlisi fazla dikkat çekmemesi lazımdı.

Her şey tamamdı evden çıkma vakti gelmişti. Çantamı alarak evden fırladım. İçinde Arda'nın verdiği kutu vardı.

Kutu zaten küçüktü çantamı arasalar bile bulamazlardı. Bugün fazla dikkat çekmemek için otobüsle gidicektim.

Hızla otobüs durağına doğru ilerledim. Geldiğim de yorulmamıştım. Mesafe o kadar fazla değildi.

Otobüs geldiğin de herkes içeri doluşmaya başlamıştı. Daha içerdekiler çıkmadan. En sinir bozucu şeydi bu.

En sonunda otobüse bindiğim de derin bir 'oh' çektim. Ayakta kalmamıştım. Holding evimle arasında 15 dakikalık mesafe vardı.

Ne olur ne olmaz düşüncesiyle holding yakınlarında bir ev almıştım. Tabii, Arda'nın büyük yardımı vardı.

Otobüsten indiğim de holding biraz uzağımda kalıyordu. Oraya doğru yürüyerek tam önünde durdum.

Soykan'ın cesedinin burdan çıkmasını zevkle bekliyordum.

Oy ve yorumlarınıza ihtiyacım var!