Şükür Kavuşturana

2.2K 177 29
                                    

"Sus."dedi güneşten burnunun üzeri kızaran oğlan sinirle elalarını devirerek. "Tek kelime etme Gece."

"Ya benim İngilizcem kötüydü hani sen hiç mi niyetini anlayamadın yavrum!"diye fısıldadı Gece ayağına batan dikenlerden ve çalı çırpıdan delik deşik hale gelmiş sandaletli ayaklarından kan sızarken.

Evet "Swinger" kelimesini hippilerin kendi arasında ürettiği bir bira olarak algılamış üstüne üstelik Meriç'i de az kalsın birilerine kaptırır hale gelmişti. İngilizce önemli bir lisandı ve bilmiyorsan konuşmamak gerekiyordu.

"İngilizce hocama hediye alıyordum."diye mırıldandı Gece yeşillerini süzüp. "Ondan hep böyle eksik kaldım."

"Torpilin sonu çıkıyor işte bir şekilde desene."diye mırıldandı güneş kızarıklıkları sulu sulu halde kabaran oğlan burun kıvırırken. "Neyse ki eve dönüyoruz."

"Vegas'ta olan Vegas'ta kalmıyor işte."dedi Gece şirin bir tebessümle.

"Bu ne anlama geliyor?"diye mırıldandı Meriç yorgunca başını cama yaslarken. Zira hem Gece'nin babasının satın almak istediği arazinin konumunu bulmak için tüm gün güneşin alnında gezinmişlerdi bu sıcakta hem de bir yandan hippi faciasını atlatmışlardı. Bu nedenle bilinci tamamen savruk haldeydi.

Zaten Gece hayatına girdiği günden beridir Meriç kendi kabuğunu kırmak konusunda epey deneyim kazanmıştı. Eskisi gibi korkup ,sinmiyordu. Bir şeylere adım atmak konusunda daha cesaretli değildi aslında sadece yıkıp giden özgüvenini Gece'nin tavan yapmış özgüveni ile dizginliyordu.

Birisi ailesinin biricik şımarık züppesiydi. Diğeri ise bir yetim.Birisi harcadığı para derya deniz olan biriydi,diğeri ise hayatta kalmak için kuruşların hesabını yapacak kadar çetin yollardan geçmişti.Her ne kadar Meriç eğitim ve kendini geliştirme anlamında önde olsa da özgüven olarak hala kendini yıkık,bitik hisseden kimsesiz o erkek çocuğundan ötesi değildi. Gece ise tam tersine gereksiz özgüveniyle birlikte ikisi içinde türlü türlü olayların perde arkasını aralayan aranan şahıs oluveriyordu kolaylıkla.

"Şu taraftan."diye buyurdu Meriç yollara pek de aşina olmayan müstakbel eşine cadde sonundaki öğrenci evlerini tarif ederken. "Yolu kaçırdın,şuradan dönersen..."

"Yav sen oraları katma bana bırak sen orayı.."

"Nereye gidiyoruz ki ?"dedi Meriç burun kırıştırarak. "Gece..."

"He canım."

"Seninle yılbaşı gecesi ,tanımadığımız bir cücenin kafa ot sarılı sigaralarından içtiğimiz için tanıştık. Aynı gece evlendik. Yüzükleri yuttuk,daha sonrasında Taco dükkanında yüzükleri sıçarak çıkarmaya çalıştık,sonra ben sahte evlilik yapmak üzereyken çıkıp geldin ve evli olduğumuzu anımsadık. Yani..."

"Yani?"

"İlk seksimizde tarçınlı krem teklifin yüzünden soluğu hastanede aldık."dedi Meriç tane tane.

"Ve?"

"Az kalsın hippilerin yatağına giriyorduk..."

"Ama girmedik."

"Yani senin yaptığın planların sonucunda neler olduğunu kestiremiyorum."dedi Meriç gözlerini usulca ovuştururken. "Cidden o kadar yorgunum ki başımıza neler geleceğini bilmiyorum bir dahaki etkinliğimizde."

"Plan yok,sürpriz var gülüm!"dedi Gece kendinden emin bir gülüşle alayla süzdüğü oğlana  göz kırparak. "Gece stili!"


Geceye AitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin