✨Balayı Özel✨

1.7K 114 13
                                    

Sarının en beyaz tohumdaki kumlar , masmavi deniz ve devasa palmiye ağaçları ile burası muhteşem bir konumdu.
Gece'nin tarz olarak adlandırdığı Meriç'in ise "pezevenk gömleği" olarak tarif ettiği çiçekli gömlekleri tiril tiril uçuşuyordu.
Tanıştıkları anların hafızalarında dumana boğulmuş olması üzücüydü lakin "gerçek anlamda" tanışmalarının sonunda kalıcı anılar biriktiriyorlardı.

Eskiden Meriç'in çalıştığı kafenin işletmesini devralmışlardı ve mütemadiyen yetimler için tatlı ve sıcak çikolata ayırıyorlardı örneğin.
Nerede akşam orada sabah hayat mottosu ile trafik ışığı çalan,at çalıp bodrumda besleyen Gece ise az biraz iflah olmuş gibiydi.
Elbette süt liman ve tam anlamıyla evcilleştirmeye maruz kalmış sayılmazdı.
Hala alkolle arası çok iyiydi. Hala sarhoş olup balkondan işemişliği oluyordu.
Ancak artık kulüplerde sabahlamak yerine Meriç ile bunu yapıyordu.
Striptizcinin memesinden sime bulanmak yerine genellikle Meriç'in kalça arasında tekila limon yaparak keyfini sürüyordu.

Kokteylinden uzun bir yudum çektiğinde buz tadı onun beynini uyuşturmuştu ki eş zamanlı olarak Meriç de aynı tepkiyi vermişti.
Buzlu içecekleri hızlı tüketip beyinlerinde donma etkisi yakalamak hoşlarına gidiyordu.
Meriç'in iddiasına göre bir beyni olduğunu ona hatırlatan bir eylemdi bu!

"Şezlonglar."dedi Gece sırıtıp.
"Güneş gözlükleri,bebeksi cildimize elli faktörlük krem,alkol ve sigara."

Kumral saçları rüzgarda savrulan Meriç kum gözüne kaçmasın diye gözlerini yumdu.
"Yoğurtla günü kapatmak istemiyorum."

"Ne olmuş güneşte yanınca sırtıma yoğurt sürdürdüysem Meriç ya?" Gece yüzünü ekşitip çantayı şezlongun yanına doğru ittirdi.
"Uyuyakalmışız kremi tazelememişiz,gece yatamıyoruz. Mecbur yoğurtlandık."

"Gece."dedi Meriç tiksintiyle.
" Açık büfedeki mantının üzerinden parmakla sıyırdığımız sarımsaklı yoğurtla güneş yanığı tedavi ettik. Daha iğrenç olamazdı!"

"Anasını siktiğimin yavur memleketinde yoğurt denince şekerli şerbetli meyveli şeyler var."dedi Gece hırsla.
"Diğerinde de Greek Yoğurt diyo. Yunan ne alaka amına koyayım? Banane!"

"Milliyetçilik yapacak en son tipsin."diye fısıldadı Meriç.
"Sarımsaklı yoğurt kolayına geldi çünkü markete yürümeye üşendin."

"Doğru."

Birlikte şezlonga uzandıklarında düşünmeleri gereken şey miktarı neredeyse sıfırdı.
Muhteşem giden ilişkilerinin yanı sıra Gece biraz babasının Amerika'da onlar için yaptığı yatırımlara da el atmıştı. Nihayetinde patron Gece gibi görünse de beş koyunu güdemeyecek kadar umursamaz olduğu için gizli bir el olarak tüm yetki Meriç'in idi.
Bununla birlikte şuan düşündükleri tek şey bir striptizcinin rahminde tohumlanmış,dal dal filizlenen minik yasak aşk meyveleriydi.

Rachel bebeği uzun ikna sonucu (Gece yüklü miktarda para vermişti.) doğurmaya karar kılmıştı.
Meriç onun bu halini bir canlıya kıyamamak olarak yorumlasa da Gece "Para para , varlığı dert yokluğu yara..."nakaratı ile eşlik eder tiye almıştı.
Nihayetinde henüz ne cinsiyetini ne ismini bildikleri bebeklerinin doğumundan önce son kez baş başa iki kişilik tatillerini kutluyorlardı.
Bundan bir önceki yaz Meriç bir kafede yerleri süpüren kimsesiz bir yetimdi.
Gece ise diskoteklerin tozunu attıran gerçek bir mirasyedi playboy idi.
Şimdi bebek bekleyen ve nasıl evlilik sürecine girdiklerini kendileri de bilmeyen iki yetişkin olmaları onları da şaşırtıyordu.

"Memelerine kokonat kabuğu takıp,yapraklı etek giyip bana yelpaze yaparsın sanmıştım Hawaii'ye gelmeden evvel."diye mırıldandı Gece derin bir iç çekip.
"Hayallerle yaşayanı gerçekler siker imiş...."

"Maymunlar gibi göğüs yumruklamak da ister miydin?"diye mırıldandı Meriç kıkırtıyla.
"Sarımsaklı yoğurttan sonra fantezi işlerine ara veririz sanıyordum."

"Umut fakirin ekmeği derler..."
Gece telefonda görüntülü arayan striptizci yancılarının bildirimiyle esnedi.
"Umarım doğurmuyosundur kızıl cadı..."

"Olmaz! Daha iki haftası var! Ya bir şey ters giderse ve..."

"Babaannem senden daha relaks."diye mırıldandı Gece.
"Hellooo,bacım. Al konuş şunla Meriç. Çocuğum içinde olmasa telefonu denize düşürdüm derdim de çocuk içinde..."

"Kokonat kabuğu bul."diye fısıldadı Meriç.
"Aklıma yattı bu fikir ?"

"Ne?"

"Olmayan memelerime kokonat sütyeni yapıp beni sikmene izin vereceğim diyorum işte ! Ben Rachel ile doğum planlaması yaparken git bul..."

"Allah derim."diye gürledi Gece.
"Yumurtaya can veren rabbim derim kokonat rezervinin hepsini satın bile alırım!"


Geceye AitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin