0.5

215 30 15
                                    

Jisoo Unnie sürücü koltukta otururken Jennie ise ön koltukta onun yanında oturuyordu. İkiside radyodan rastgele açtığı şarkıyı bağırarak söylüyordu. Bizde Chaeng ile arka koltukta oturmuş pencereden dışarıyı izliyorduk.

"Heyecanlı mısın?" Dedi Chaeng aramızda ki sessizliği bozarak. "Biraz, sonuçta uzun süredir birlikte takılmıyoruz." Bir süreliğine yüzüme baktı ve gülümsedi "Seni anlıyorum." Bende karşılık vererek ona içten bir şekilde gülümsedim "Peki ya sen?" Gözlerini gözlerimden ayırdı ve kafasını tekrardan pencereye çevirdi.

"Değilim. Sadece o aptal çocuğun benimle uğraşmasını istemiyorum. Çünkü bu çok rahatsız edici." Ona hak veriyordum, Jungkook ve Chaeyoung'un kötü bir geçmişi vardı ve Chaeyoung ondan nefret ediyordu.

Chaeng'de benim gibi lise 1'den beri tek taraflı aşk yaşıyordu. Benim Taehyung'a aşık olduğum gibi o da Jungkook'a aşıktı fakat Jungkook okulun hem popüler hem de kötü çocuğuydu, Chaeyoung'un varlığından bile haberi yoktu.

Chaeng sadece onu düşünüyordu, bana sürekli onu anlatıyordu, onunla hayaller kuruyordu ve onu çok seviyordu.

Ama bir gün Jungkook Chaeng'in ona aşık olduğunu öğrenmişti ve Chaeng'e onunla buluşmasını, konuşmak istediğini söylemişti. Chaeyoung ise o gün kendini özenle hazırlamış, buluşacakları mekâna gitmişti.

Ve Chaeng o gün gördüğü manzarayı bir daha görmemek adına Tanrı'ya dua etmişti. O gün Chae hem zihinsel, hem de ruhsal olarak bitmişti.

Çünkü Jungkook onun gözünün önünde bir kadını tutkuyla öpüyor, okşuyordu. Ve yüzsüz bir şekilde Chaeyoung'a hoşgeldin deyip onu o kadınla tanıştırmıştı. Ve tanıştırdığı kadın Jungkook'un sevgilisi.

Amacı tabiki de belliydi, Chaeyoung'u bitirmek, onun kalbini kırmaktı.

Ve o günden sonra Park Chaeyoung, Jeon Jungkook'a karşı nefret kusuyordu.

Jisoo Unnie'nin arabayı durdurmasıyla kamp alanına vardığımızı anlamıştım. Yıldızlar kampına.

Bu kamp alanına hiç üşenmeden Taehyung ile ayda 1 kere gelirdik, burası bize huzur veriyordu ve birlikte takılmayı seviyorduk.

Burası sadece bize özeldi.

Fakat o artık buraya arkadaşlarıyla ve sevgilisiyle içmek için geliyordu.

Etrafa biraz göz gezdirdikten sonra bize el sallayan Jungkook'u gördük, "Buradayız." Diye bağırıyordu.

Dördümüz de Jungkook'un yanına ilerlerken Joy, Taehyung ve Jimin üçlüsünü voleybol oynarken gördük, gözlerimi devirmeden edememiştim.

Bizi fark eden Namjoon ve Yoongi eğilerek selam vermiş, bizde onlara karşılık vererek selam vermiştik.

"Nasılsınız kızlar?" Diyerek konuşmayı başlatan Namjoon'a içtenlikle gülümsedim, "Biz çok iyiyiz asıl sizi sormalı." Diye cevap verdi Jisoo Unnie. "Bizde gayet iyiyiz." Dedi Namjoon pozitif bir ses tonuyla.

"Ben iyi değilim." Dedi imalı bir şekilde konuşan Jennie. Gözlerini Yoongi'nin gözlerine dikmiş ona dik dik bakıyordu.
"Çünkü spor yapmam gerekirken buraya sizinle tatil yapmaya geldim."
Hepimiz Jennie'nin ne demek istediğini anlamış ve gülmeye başlamıştık. "Birileri yazdığım açıklamadan dolayı bana kızgın." Jennie Yoongi'nin dediğini onaylarken "Şunu söylemek isterim ki, tatil yapmak spor yapmaktan daha iyidir." Demişti.

Namjoon araya girerek "Şuan aranızda çok gereksiz bir konuşmanın döndüğünün farkındasınız değil mi?" Jisoo başını onaylarcasına sallamış ve "Evet, doğruyu söylemek gerekirse bazen ikinizde çocuk gibi davranıyorsunuz, özellikle sen Jennie." Demişti. Jennie ise daha fazla rezil olmadan "Pekala." Dediğinde Yoongi ona anlam içermeyen bakışlar atıyordu.

you belong with meWhere stories live. Discover now