0.7

184 30 40
                                    

Donuk bir şekilde Taehyung'a bakıyordum. Hâlâ onun karşımda olması gerçeğini kaldıramıyordum çünkü..

Telefonun fenerini açmış ve yüzüne doğru tutmuştu.

O cidden karşımdaydı, gözleri yüzümün her bir detayını inceliyor ve sesini bile çıkartmıyordu.

"Sen.. Burada ne yapıyorsun?" Sonunda konuşabildiğim de zafer kazanmışım gibi hissettim. "Asıl soruyu benim sormam gerekmiyor mu Lalisa?"

Lalisa.

"Söyle bana burada ne yapıyorsun? Gecenin bu saatinde orman da tek başına ne yapıyorsun Lisa? Kendini çok mu cesur sanıyorsun? Karşına bir hayvan ya da bir insan çıksa ne yapacaksın? Ya da bir tuzak.. Kendini hiç mi düşünmüyorsun, aileni, arkadaşlarını bu kadar hiçe mi sayıyorsun! Onlara verdiğin değer bu kadar az mı? Her şeyi geçtim bizi bile mi düşünmüyorsun Lalisa! Söyle-"

Ve birden susmuştu. Sanki yanlış bir şey söylemiş ve söylediği şeyin farkına varmıştı.

Ben ise şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. O benim için.. Endişelenmiş miydi?

Beni gerçekten önemsiyor muydu?

Bizi bile mi düşünmüyorsun. 'Bizi'

O bizi unutmamıştı, o beni unutmamıştı. Biliyordum! Hâlâ onun kalbinde bir yerde olduğumu biliyordum. Taehyung'un değişmediğini biliyordum. O hâlâ aynı Taehyung'tu. Asla değişmemişti. Sadece o değiştiğini zannediyordu ama o hâlâ aynı Taehyung'du.

"Kusura bakma, bir an ağzımdan çıkı verdi işte."

Ben ise hiçbir şey demedim. Ne diyebilirdim ki? Ağzımı açtığım an dediklerini inkar etmeye devam edecekti. Bu yüzden onunla sessiz, karanlık ormanda kalmanın tadını çıkarmak istiyordum.

Ve eğer biraz daha tutarsam birlikte yeri bulacağımız dalları hemen benden aldı ve yürümeye başladı. "Hadi gidelim, beni takip et. Ayrıca yürürken dikkatli ol."

Ciddi olamazdı.. Gerçekten o benden kaçmayamı çalışıyordu? Neden bir saniye bile benim yanımda durmak istemiyordu? Tabikide ondan 'biraz burada duralım' performansını beklemiyordum ama böyle kaçmasını da istemiyordum. Ona engel olmalıydım. Yıllar sonra onunla tekrardan bu ormandaydık ve ben onunla gidemezdim. Buna asla izin veremezdim. Hemen onu durdurmak için ilerlediğimde ayağıma bir şey takıldı ve yere düştüm. "Ah!"

Taehyung oflayarak arkasına döndü ve beni yerde görünce "Seni şimdi uyardım Lisa.. Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsin?"

Ona hak veriyordum. Gerçekten nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirdim.. Ama ayağım cidden kimsenin fark edemeyeceği bir şeye çarpmıştı. Neydi o öyle?

"Görmedim.. Özür dilerim."

Alaycı gülüşünü etrafa savurdu ve "Kötü bir şey yapmadığın halde benden özür dilemen senin gerçekten saf biri olduğunu kanıtlıyor Lisa." Diyerek yanıma geldi.

Telefonunun fenerini ayağıma uzattı ve bileğim çizilmişti. "Neye çarptın Lisa?" Diye sorduğunda ona ayağımın takıldığı yeri gösterdim ve gözleri direkt oraya odaklandı.

"Bu da ne?" Diyerek çarptığım nesneye daha da yaklaştı ve elinde ki telefonu yere bırakarak eliyle orayı kazmaya başladı.

Ben ise sesimi çıkarmadan onu izliyordum.

Belli bir süre sonra orta büyüklükte bir sandık çıkmıştı. Bu sandık.. Bir dakika! Bu sandık Taehyung ile yıllar önce buraya sakladığımız sandıktı!

İçinde birbirimiz hakkında yazdığımız mektuplar ve değerli eşyalar vardı. Mezun olduktan sonra tekrardan buraya gelip sandığı açacaktık.

Birden yüzümde ki gülümseme arttı ve Taehyung'a "Tesadüfe bakar mısın? Bu bizim sandığımız Taehyung." Dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

you belong with meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin