30. Bölüm

1.7K 232 4
                                    

Nurdan doldurduğu alışveriş sepetine bakarken bunları nasıl poşetleyeceğini düşünmeden edemiyordu. Dünyayı almıştı gerçekten. Hadi birçok şeyi aşermişti de almıştı da, sekiz kiloluk çamaşır detarjanını niye bu şekilde almıştı, hiçbir fikri yoktu. Normalde Yalçın böyle şeyleri eve sipariş ediyordu hiç uğraşmadan. Evleneli kaç ay olmuştu, Nurdan hala zengin bir insan olduğu fikrine adapte olamamıştı. Hala indirimde bir ürün görünce 'ay ben bunu alayım bir daha böyle bulamam' diyordu. Oysa ki beş lira daha pahalısını eve söyleyebiliyorlardı.

"Neyse, kasada bırakırım olmadı," diye söylenerek reyonları gezmeye devam etti. Birden adının seslenildiğini duyunca koca karnına rağmen atik bir hareketle arkasını dönebildi.

"Ozan?" dedi şaşkınlıkla. En son mayısta konuşmuştu bu çocukla. Mayıs ayının başında da 'Evlenmişsin duyduğum kadarıyla, tebrik ederim,' diye mesaj atmıştı. Nurdan biraz kötü hissetmişti o mesajı aldığında. Zira Ozan'ı terk etme bahanesi evlenmek için daha erken olduğunu düşünmesiydi. Birkaç ay sonra evlendiğinin haberinin çocuğa gitmesi hoş olmamıştı.

"Selam, nasılsın?" derken biraz şaşkınca Nurdan'ın kocaman olmuş yedi aylık karnına bakıyordu.

Nurdan biraz utangaçça gülümseyerek elini karnına kodu. "İyiyim, gördüğün gibi çokça hamileyim. Sen nasılsın görüşmeyeli, iyi görünüyorsun?" dedi. Mümkün olduğunca tatlış durmaya çalışıyordu. Ozan da cidden iyi görünüyordu gerçi. Hala pek yakışıklıydı.

"İyiyim ben de. Bildiğin gibi hala Dubai'deyim. Orada yaşıyorum. Seni hamile görmeyi beklemiyordum. Yani sonuçta evlisin, olabilir tabii de, daha yeni ya..." diye geveledi Ozan. O da utanarak bakışlarını kaçırıp ensesini kaşıdı. "Özür dilerim hadsiz sözler ettim galiba."

"Yo yo! Benim için de durum biraz sürpriz oldu. Ama işte... oldu."

"Yakışmış sana hamilelik."

"Sahiden mi ya? Öyle ufak tefek olunca yakışmaz sanıyordum ben. Bunu birkaç kişi daha dedi, motive oluyorum."

Ozan güldü. "Yakışmış yakışmış. Güzel bir anne olmuşsun. Zaten güzeldin... Cinsiyeti ne?"

"Erkek. Ondan güzelim bence. Kız olunca annenin güzelliğini alıyormuş diyorlar ya, erkek olunca böyle oldu."

Ozan bir kez daha Nurdan'ın sözlerine güldü. Aralarında hamilelik üzerine olan sohbetten sonra, o rahatsız edici sessizlik oluşunca Ozan "Ben gideyim artık. Görüşürüz sonra yine. Dikkat et kendine," diyerek vedalaştı Nurdan'la. Nurdan da o giderken arkasından el salladı. Alışverişini tamamlayıp, sepete doldurduklarının bir kısmını kasada bırakmak suretiyle satın aldı.

Evleneli beş ay olmuştu. Yedi aylık da hamileydi. Bütün bir yaz resmen rüya gibi geçmişti Nurdan için. Tek zorluk aşırı kilolu olma haline alışmak kısmı olmuştu. Yaz boyunca Yalçın da kendisi de çalışmadığı için sonsuz bir balayı fırsatı geçmişti ellerine. Düzenli olarak aynı evde yaşamak dışında hayatlarında çok bir değişiklik yok gibiydi henüz. Nurdan'ı tek zorlayan şey Yalçın yatak odasındayken büyük tuvaletini yapmaya gitmekti. Başlarda Yalçın yatak odasındayken hiç yatak odasındaki tuvaleti kullanamamıştı. Hep normal tuvelete gidip işini halletmişti. Yalçın bu durumu fark ettiğinde çok uzun süre Nurdan'a gülmüştü. Çünkü kendisi hiç bu konuları kafasına takmıyordu. Evlenmeden önce de takmıyordu, şimdi de pek taktığı söylenemezdi. Ondan sonra Nurdan yavaş yavaş bu duruma alışmaya başlamıştı.

Yalçın'ı ütü yaparken görmeye başlamıştı. Eve haftada iki gün kadın gelmesine rağmen Yalçın ütülerini kendisi yapıyordu. Bu konuda biraz takıntılıydı. Nurdan'ın hoşuna giden bir özellikti bu. Bunun dışında titizliği de Nurdan'ın hayatını kolaylaştırıyordu. Genelde çevresindeki arkadaşları, erkeklerin pisliğinden şikayet ederken, kendisine oldukça temiz ve düzenli bir tip düşmüştü bu konuda.

LÜZUMSUZ SAVAŞ (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin