36.Bölüm

5.2K 199 114
                                    

Merhaba,

Nasılsınız? Bol bol yorum yapmayı unutmayın, olur mu?

Keyifli okumalar.

Saate bakınmaya devam ettim. Kafeye git, otur, sohbet et, kahve iç, eve gel derken saat dört olmuştu. Üç saat kalmıştı konsere. Hazırlanıp, bir şeyler yiyip gitsem iyi olurdu. Konser alanı biraz uzaktı eve.

Odamdan çıkıp banyoya girdim. Duş aldıktan sonra odama geri döndüm. Çamaşırlarımı giyindikten sonra üzerime beyaz bir mom jean giyinip üzerime siyah bir tişört ile Bilinmeyen'e ait olan kapüşonluyu giyindim. Siyah kapüşonlunun göğüs kısmında olan beyaz yazılar pantolonuma uymuştu.

Kapüşonlunun altında olan tişörtün eteklerini düzeltip saçlarıma geçtim. Havlu ile ıslaklığını aldıktan sonra salık bıraktım, önden iki tutamını kelebek toka ile arkada birleştirerek.

Beyaz spor ayakkabılarımı giyindim sonra. Makyajımı da yaamın ardından çantamı toparladım. Cüzdanımı, konser biletimi, kulaklıklarımı ve anahtarlarımı koyup Emir'e yaklaştım. Onu uyandırmamaya özen göstererek saçlarından öptüm ve odamdan çıktım.

Mutfağa girdiğimde hızlıca ekmek arası bir şeyler yaptım ve toplantısı molaya giren annemi öpüp evden çıktım. Otobüs durağına gidene kadar ekmeğimi yemiş elimde telefon, kulağımda kulaklık beklemeye başladım durakta.

Konser alanına giden otobüs geldiğinde bindim. Kartımı okutup ortalarda bir yere oturdum. Konser alanına yaklaştıkça heyecanım artıyordu. Otobüs kırk beş dakika sonra durakta durduğunda indim.

Sahne kurulurken alan hafiften kalabalıklaşmaya başlamıştı. Alan çembere alınmıştı. Polisler duruyordu bazı yerlerde, olay çıkmaması içindi herhalde. Güvenliklerden birinde sıraya girdiğimde ikinci olduğumdan sıra gelmişti hemen.

Biletimi gösterip alana girdiğimde sahnenin yakınına ilerledim. En önde duracağım demiştim Bilinmeyen'e. Zaten burada olan insanların arasından geçerek durdum. Az sonra karanlık çökecek ve burası iğne atılsa yere düşmez değimini dedirtecek kadar kalabalık olacaktı.

Umarım Bilinmeyen gelirdi sözünde durup.

Konserin başlama saati yaklaştıkça alan kalabalıklaştı. İğne atacak yer kalmadı. Etrafımda dönüp duruyor çapraz olsrak boynumdan astığım çantamı sıkı tutuyor Bilinmeyen'i arıyordum.

Emir Can İğrek'in sahneye çıktığı alkış ve çığlıklardan belli olduğunda önüme döndüm. Geç gelebilirdi ve o gelene kadar konserin tadını çıkarabilirdim.

Sırasıyla popüler şarkılarını söylemeye başladı. Bağıra bağıra diğer insanlar gibi eşlik etmeye başladım bende. Hatta sahne arasında Zeynep Bastık eşlik etmişti konsere ve birlikte Dargın şarkısını düet yaparak söylemeye başlamışlardı.

Konserin ortalarındaydık. Gönül Davası'nı söylemeye başladı Emir Can İğrek. Saman Sarısı'ndan sonra en sevdiğim şarkısı buydu.

"Bir gönül davası anlatsam ağlarsın
Şişelere deniz koy gemiler batsın
Bir gönül davası anlatsam ağlarsın
Şişelere deniz koy gemiler batsın boğazımıza."

Zıplayarak ritim ile şarkıyı söylemeye devam ettik. Ara sıra etrafıma bakıyordum hâlâ. Neden gelmemişti ki? Az sonra diğer konserlerinden bildiğim kadarıyla Saman Sarısı'nı söyleyecekti. Bilinmeyen'e o şarkı söylenirken karşıma çık demiştim geç kalmazdı değil mi?

Saman Sarısı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin